Prof. Dr. Ahmet Kala, 1071 Malazgirt muharebesinin Sultan Alparslan'ın aslında ikinci büyük zaferi olduğunu belirtti.
Selçuklu, Osmanlı coğrafyası ve Cumhuriyet dönemi Türkiye tarihi ile ilgili alanlarda araştırmalar yapan ünlü tarihçi Prof. Dr. Ahmet Kala, 26 Ağustos'ta 944. yılı kutlanacak 1071 Malazgirt meydan muharebesinin, pek çok kişinin sandığının aksine Türkler tarafından Bizans'a yönelik bir taaruz savaşı değil tam tersine bir savunma savaşı olduğuna dikkat çekerek, "Savaşta Selçuklular savunma tarafıydı. Türkleri Anadolu'dan çıkarmayı hedefleyen Bizans ise savaşta saldıran taraftı" dedi.
İstanbul Ajansı'nın haberine göre Prof. Dr. Ahmet Kala
,
"Malazgirt Meydan Muharebesinden önce en az o zafer kadar değerli ve önemli bir fetih var. 1064 yılında Bizans ordusu Selçuklu Sultanı Alparslan'la ilk kez karşı karşıya geldi. Yer Ani'ydi" diyen Prof. Dr. Ahmet Kala, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü. "Sultan Alparslan bu alınamaz denilen kaleyi aldığında hemen ilk şehri Ani'de kurdu ve ismine de Şehristan dedi.
Yine bu da çok önemli bir konudur. Çünkü Anadolu'nun ilk Türk şehri burada kurulmuştur. Ve Şehristan şehrinin dış surları Selçuklular tarafından Sultan Alparslan'ın emriyle komutanı Manuçehr, tarafından inşa edilmiştir. İlk cami de burada inşa edilmiştir. İlk Selçuklu Anadolu eserleri buradadır, ilk çarşılar, ilk medrese, ilk kervansaray. Her şeyin ilkinin olduğu yer, bu anlamda Ani'de kurulan Şehristân olmuştur. Hem ilk fetih ve de ilk şehrin kurulduğu yer anlamında çok önemli bir mekandır burası...Prof. Dr. Ahmet Kala, "Ani o güne dek Fetih edilemeyen şehir efsanesine sahipti. Alpaslan bu şehri 16 Ağustos 1064'te fethetti. Bu efsaneyi yıkışını da unutulmaz şekilde abideleştirdi" diyerek, Ani surlarındaki önemli bir ayrıntıya daha dikkat çekiyor... "Ani surlarının üstünde kapıdan ilk girişte bizi karşılayan iki unsur vardır. Bugün de halen bunlar ayakta duruyor. Bir tanesi fetih kitâbesi, diğeri ise Sultan Alparslan'ı ve Selçuklu'yu temsil edenBatıya doğru yürüyen aslandır. Bugün de halen bu aslan batıya doğru yürümektedir" şeklinde konuştu.
Kamuoyundaki yaygın kanının aksine Türklere Anadolu'nun kapılarının açılış tarihi 26 Ağustos 1071 değil, 16 Ağustos 1064 yılında Ani Kalesi'nin fethidir. 1071 ise Türklerin Anadolu'yu artık yurt edindiklerinin ve burada kalıcı olduklarını kanıtlama savaşıydı.
Ani Kalesi o yıllara değin savaşla ele geçirilememiş bir savuma merkeziydi ve bu yüzden de ''fethedilemez şehir'' deniliyordu. Ancak Sultan Alparslan tahta geçtiği ilk yıl bu kaleyi fethederek büyük bir başarıya imza atmış ve "fethedilemez şehir" efsanesini yıkmıştı. Bu fetih, Türklere Anadolu'nun kapılarını açan ve İstanbul'un Fethi'ne giden yolda atılan önemli adımlardandı.
1064 zaferinden önce de aslında Selçukluların Anadolu'ya geldiklerine dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Kala, "Sultan Alparslan'ın babası Çağrı bey, 1020-1021 yazında Anadolu'ya ordusuyla ilk ayak basan komutandı ama o sadece bir keşif gezisi yapmıştı. Daha sonra amcası Tuğrul bey 1054'de geldi, Tuğrul bey 100 bin kişilik ordusu fetih amacıyla gelmişti ama ordu Bizans'a yönelemedi çünkü, Bağdat'ta bir Şiî ayaklanması çıktı. Halife'yi bu dertten kurtulmak için Sultan Tuğrul, ordusu ile Bağdat'a yöneldi. Böylelikle 1054'te belki ilk karşılaşma olacakken, olmadı. Türklere Anadolu'nun kapılarını açan zafer 1064'te Sultan Alparslan'a kısmet oldu" dedi...
"Sultan Alparslan 1064'teki fethinden sonra 1071'de savunma savaşını Bizans'a karşı savunma olarak yaptı. Böylece ikinci zaferini de kazandı. Ama Sultan Alparslan çok erken yaşta şehit oldu ve ikinci büyük zaferinden bir yıl sonra tahtan ayrıldı. 1072'de şehit oldu.
Maalesef 1072 yılında yani zaferden bir yıl sonra yine ordusuyla özellikle iç karışıklıkları düzenlemek için sefer dönüşünde bir köle tarafından bıçaklanarak şehit edilmiştir. Ruhları şâd olsun...