Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Araştırma Hastanesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Yakup Albayrak, gelişen teknoloji ile birlikte beğenmeme takıntısının arttığını ve gelen şikayetlerin yüzde 70'inin bu yönde olduğunu söyledi.
Gençlerin plastik cerrahi gereksinimi bulunmamasına rağmen, estetik yaptırmak istediklerini dile getiren Albayrak, bu konuda çokça şikayet aldıklarını anlattı.
Akıllı telefonlardaki filtreleme özelliğinin de çocukların psikolojisini bozduğuna dikkati çeken Albayrak, "Kişi aslında plastik cerrahi gereksinimi bulunmayan durumlarda yüzünü veya uzvunu değiştirmeye kalkıyor. Bu durumu ortaya çıkaran başka bir husus ise filtreler. Mesela filtreler ile göz rengini değiştiriyor. Sonra gözünde bir bozukluk olmamasına rağmen lens talebinde bulunuyor. Bu durumlar kişinin kendisi ile barışık olmadığını gösteriyor" değerlendirmesini yaptı.
Sosyal medyanın gençleri olumsuz yönde etkilediği görüşünü paylaşan Albayrak, bu olumsuzluklarla mücadele etmenin neredeyse imkansızlaştığını aktardı.
Sosyal medya paylaşımlarında "az beğenilmenin " olumsuz yansımalara neden olduğunu ve gençlerin bu durumu kafaya taktığına dikkati çeken Albayrak, şunları söyledi:
"Günümüzde sosyal medya, ekonomik, sosyal ve çevre geliştirme konularında insanların hayatından önemli bir yer tutuyor. Sosyal medya, klasmanlara ayrılmış durumda. Sosyal medyayı kullanırken dikkat edilmesi gereken hususlar var. Her ne olursa olsun orası sanal bir alem, reel bir dünya değil. Onun için insanlar bazı duygularını abartılı bir biçimde paylaşabiliyorlar ya da paylaşım yaptıklarında bunun beğenilmesini bekliyorlar. Bu olmayınca bunu takıntı haline getiriyorlar. Yani günlük paylaşımını yaptığında 'ne kadar tık aldığı' ve 'ne kadar izlendiği' ile ilgili bir takıntı oluşuyor. Az beğeni ve 'tık' alınca kendisini moralsiz, üzgün ve değersiz hissediyor. Sosyal medyada beğenip, beğenilmeme, takipçi bulup, bulmama konusu toplumda bir travma oluşturuyor."
Albayrak, selfienin de (öz çekim) özellikle ergenlik yaşındaki çocukların psikolojisini bozduğunu ve bu durumun giderek olumsuz yönde artış gösterdiğini ifade etti.
Ailelerden selfie konusunda çok sayıda şikayet aldıklarını dile getiren Albayrak şöyle devam etti:
"Selfie denilen olay tamamen insanların psikolojisini, özellikle 17-18 yaşlarındaki gençlerin ruh durumunu bozan bir olay. Anne babalar bu durumdan oldukça şikayetçi. Gençler ve özellikle ergenlik yaşındakiler, ailelerinden estetik olma talebinde bulunuyor. Örneğin bir veli geliyor 'Benim çocuğum selfide güzel çıkmadığı için burnunu veya başka bir uzvunu değiştirmek istiyor' diye şikayette bulunuyor. Selfie olayından sonra burun ve diğer yüz hatları ile ilgili takıntılar oluştu. Bu durum psikiyatride 'tanı sınıflandırması' denen beden dismorfik bozukluğunu ortaya çıkarıyor."