Ketebe Çocuk Tiyatrosu ilk sezonunu perdelerini “Renkli Çoraplı Kuzgun” oyunuyla açtı. “Renkli Çoraplı Kuzgun” kitabından sahneye taşınan oyunda rol alan oyuncu İlayda Buse Uyar, “Rolüme hazırlanırken kendi çocukluğuma döndüm” ifadelerini kullanıyor. Yazar Didem Demirel ise oyunu “Dostluğun önemini anlatmak istedik” diye anlatıyor.
Kitapların kurduğu dünyalar, artık Ketebe Çocuk Tiyatrosu ile çocukların karşısına çıkıyor. Çocuklar, okuyup bağ kurdukları karakterleri canlı izleme fırsatı bulacak. Ketebe Çocuk’un çocuklara açtığı bu alan, sanatın gücünü çocuklara aktaracak. Çocuklar, okudukları karakterlerle tanışarak akılda kalan ve hatıralarda iz bırakan deneyimler yaşayacaklar.
Ketebe Yayınevi’nin yeni projesi Ketebe Çocuk Tiyatrosu, 2023-2024 Sanat Sezonu’nu kitapla aynı ismi taşıyan “Renkli Çoraplı Kuzgun” oyunuyla perdeleri açtı. Didem Demirel’in kaleme aldığı ve Büşra Kayıkçı’nın resimlediği “Renkli Çoraplı Kuzgun” kitabı, yayımlandığı beş baskının ardından Ezgi Ergün’ün yönetmenliğinde ilk kez dün Üsküdar Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde prömiyerini yaptı.
“Renkli Çoraplı Kuzgun” oyununda, Menesse’nin mahallesinde yaşayan Kurbağa, Ayıcık, Kaplan ve Uğurböceği gibi hayvanlar, mahallenin en sevilen dostları oluyorlar. Kuzgun ise yeni bir yer ve yeni arkadaşlar aramak için mahalleye geliyor. Oyun, her birimizin farklılığının zenginlik olduğunu vurgulayarak bağ kurmanın önemini anlatıyor. “Renkli Çoraplı Kuzgun” kitabını uyarlayan ve sahneleyen Tiyatro Park Ekibi, 28 Ekim Üsküdar Altunizade Kültür ve Sanat Merkezi’nde tekrar oynayacak. Kitabın yazarı Didem Demirel, oyuncular İlayda Buse Uyar ve Onur Doğan’la konuştuk.
Sımsıcak bir dostluğa dönüşen hikâye
Didem Demirel, “Oyunda rengarenk bir mahallede yaşayan Menesse’nin, renkleri çok seven ve tüm renklere sahip olmak isteyen kuzgunla yaşadığı; önce çatışmayla başlayan ama sonra sımsıcak bir dostluğa dönüşen hikâyesini izliyoruz. Kısacası mahalleye bir yabancı gelir ve macera başlar” şeklinde oyunu anlatıyor. Kitapları sayesinde çocuklarla çok sık bir araya geldiğini söyleyen Demirel, “Okullarda, etkinliklerde birlikte oyunlar oynadığımızda karşılıklı olarak besleniyoruz. Hem onların neşesine eşlik etmek hem de onlardan sıcağı sıcağına kitaplarımızla ilgili yorumlar almak çok daha iyi işler yapmamıza vesile oluyor. Buradan hareketle çocuklarla nasıl daha fazla buluşuruz diye düşünürken tiyatro fikri ortaya çıktı” şeklinde kitabını tiyatro oyununa nasıl dönüştürdüğünü anlatıyor. Ekip arkadaşı, aynı zamanda tiyatro oyuncusu olan İlayda Buse Uyar’ın fikri olduğunu dile getiren Demirel, “Sonrasında büyüdü, gelişti ve Kurumsal İletişim Koordinatörümüz Esad Sivri Bey’in de desteğiyle bir ‘Ketebe Çocuk’ projesi olarak ‘Ketebe Çocuk Tiyatrosu’ ortaya çıktı”ifadelerini kullanıyor.
Yepyeni oyunlarla devam edecek
Fikir aşamasından itibaren oyun ekibiyle sık sık bir araya geldiğini dile getiren Demirel, “Kitabın uyarlaması için Ergi Ergun ile çalıştık. Ortaya kitabın ruhuna uygun çok keyifli bir senaryo çıktı. Sonrasına da provalar, kostümler, sahne ve dekor… Her aşaması çok keyifli ve heyecan vericiydi” ifadelerini kullanıyor. Yaklaşık bir senedir çalışmalarının devam ettiğini söyleyen Demirel, “Renkli Çoraplı Kuzgun” oyunundan sonra da yepyeni oyunlarla Ketebe Çocuk Tiyatrosu olarak gösterimlere devam edeceklerinin müjdesini veriyor. “Çocukların keyif almaları, sanatsal deneyimi yaşamaları ilk önceliğimiz” diyen Demirel, “Ama bunun yanında paylaşmanın ve dostluğun önemini oyunumuz aracılığıyla tecrübe etmeleri de çok kıymetli” diyor ve ekliyor: “Oyundan çıkarken çocukların şarkılarımıza eşlik etmesi bizim için yeterli ancak tertemiz kalplerinde ayrımcılığa yer bırakmamaları için birer tohum ekmek en büyük kazancımız olacak.”
Menesse çocuklara empati duygusunu hatırlatacak
Menesse rolünü canlandıran oyuncu İlayda Buse Uyar, “Menesse’nin en belirgin özelliği küçük duyguların büyük mutluluğunu yaşayan bir çocuk olması” ifadelerini kullanıyor. Uyar, “Dost olmanın, yeni insanlarla tanışmanın ve sevgi duyup güvendiği arkadaşlarına yardım etmenin tadını büyüklerden daha iyi alan ve huzurun peşinde koşuşturmayı seven bir karakteri var. Tüm oyun boyunca birbirinden farklı arkadaşlarıyla iletişimini görüyoruz onun. Hatta yeni iletişim kurmaya başladığında arkadaş olmaya dair duyduğu hevesle heyecanlanıyoruz bizde. En ön plana çıkan huyu ise anlayış. Menesse her arkadaşına anlayışla yaklaşıyor. Empati duygusunu hatırlatacak çocuklara” şeklinde rolünü anlatıyor ve ekliyor: “Hemen her yerde gördüğümüz çeşit çeşit renklerin onun için ayrı bir anlamı var. Her sabah o renklere bakmayı, renklerin enerjisi ile güne başlamayı seviyor. Zaten çocuk olmanın en güzel yanı da bu değil midir? Hayatın dalgınlığı arasında kaybolmadan bakarsınız dünyaya. İnceler, gözlemler, dostluk kurar ve oyun oynarsınız. Aslında en iyi çocukken yaşamayı biliriz. Yaşama sevinci dediğimiz şeyi hissederiz. Menesse sayesinde bu sevinci sahnede izliyoruz.”
Uyar, Menesse’nin biri yeşil puantiyeli diğeri pembe çizgili çorapları olduğunu söylüyor. Uyar, “Dolabındaki en sevdiği parça. Herkesin dikkatini çeksin istiyor. Adeta o çoraplarla görünmek istiyor. Bunu öyle bir şekilde sergilemeliydik ki yapay bir görünme duygusu olmamalıydı. Gerçekten en sevdiği giysilerini giyen küçük bir kız çocuğu olarak giymek gerekiyordu bu çorapları. Bu söylediğim şey beni o kadar zorladı ki size anlatamam” şeklinde zorlandığını söylüyor.
Kuzgun’da siyahın haricinde renk yok
“Renkli Çoraplı Kuzgun” oyununda “Kuzgun” karakterini oynayan Onur Doğan ise, “Kuzgun, simsiyah bir karakter. Kuzgunun yolu bir gün yazarımız Didem Demirel’in de dediği gibi ‘Menesse’nin yaşadığı şehrin en renkli caddesine’ rastlıyor ve burada gördüğü renklere adeta hayran kalıyor çünkü Kuzgun’da siyahın haricinde başka renk yoktur. Bu yüzden kendi içinde hissettiği eksikliği bu caddede buluyor. Bu rengarenk caddede yaşayanlarla bir bağ kurmak istiyor fakat Menesse ve pastacı hariç caddenin sakinleri ilk zamanlarda Kuzgundan pek haz etmediği için Kuzgunu yaşadıkları caddede pek istemiyorlar. Kuzgun da haliyle bu duruma çok üzülüp, içerlendiği için kendi aklınca renkli caddenin sakinlerine ufak bir ders vermek istiyor ve bütün renkleri alıyor. Artık Kuzgun rengarenktir cadde ve caddede yaşayanlarsa simsiyahtır. Aslında Kuzgun’un niyeti kötülük ya da art niyet değildir. Sırf siyah olduğu için diğer canlıların ona nasıl davrandığını herkese dolaylı yoldan anlatmaktır. Caddede yaşayanlar da aynı şekilde kötü niyetli olmadıkları için Kuzgun’a hak verirler ve oyun herkes üstüne düşen dersi alarak tatlıya bağlanır” şeklinde oynadığı karakteri anlatıyor.