10 Ağustos 2018 tarihinde attığı bir tweette Trump; Türkiye’ye yönelik gümrük vergilerinin alüminyumda yüzde 20, çelikte yüzde 50 olacağını duyurdu.
Trump, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın, ‘Yeni Ekonomi Modeli Tanıtım Toplantısı’ yaptığı dakikalarda şu tweet ile tepki toplamıştı:
“Türk lirası dolar karşısında hızla düşerken, Türkiye’yle çelik ve alüminyum ticaretinde gümrük vergilerinin iki katına çıkarılmasını az önce onayladım. Bundan böyle vergi alüminyumda yüzde 20, çelikte yüzde 50 olacak. Türkiye’yle ilişkilerimiz şu anda iyi durumda değil.”
FETÖ ve PKK adına suç işlediği için tutuklanan Rahip Brunson ile ilgili Washington yönetiminden tehdit dolu mesaj ve tweetler bir hafta boyunca devam etti. ABD Başkanı Trump, 17 Ağustos 2018’de attığı bir başka twitte ise Brunson’un masum olduğunu savundu ve tehditlerini sürdürdü. ABD yönetiminin tehditleri “Türkiye ile ilişkilerimizi azaltıyoruz” diyen Trump’ın yazdıklarıyla sınırlı değildi. ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’ten de benzer tehditler geldi. ABD Hazine Bakanı Steven Mnuchin ise, “Türkiye Papaz Brunson’ı serbest bırakmazsa daha fazla yaptırım uygulayacağız” diyerek, ekonomisine saldırarak Türkiye’yi dize getirmeye çalışacaklarını gizleme gereğini duymuyordu.
Kur saldırısının İstanbul Borsası’nda etkisi sınırlı kalırken, TL’nin değer kaybı büyük oldu. Dolar/TL 7.24 seviyesini gördü. Doların dünya ticaretindeki hakimiyetinin bizzat ABD yönetimi tarafından “silah” olarak kullanılması bütün dünyada tepki çekti, bu para biriminin güvenirliği tartışılmaya başlandı.
Türkiye’nin bu saldırı karşısında kenetlenerek verdiği mücadeleyi Yeni Şafak etkili ve çarpıcı yayınlarla sayfalarına taşıdı, söyleyeceklerini attığı manşetlerle ortaya koydu. 6 Ağustos 2018 tarihinde “ABD’nin Hedefi Çılgın Projeler” manşetiyle çıkan Yeni Şafak, ABD’ye giden Türk heyetinin Beyaz Saray’da şantajla tehdit edildiğini ve heyetin görüşmelerinin perde arkasını okurlarına yansıttı. 10 Ağustos’ta “Müzakere Yok Şantaj Var” manşeti atan Yeni Şafak, ABD’nin kendisi adına 15 Temmuz darbesine girişen FETÖ’cüleri istediğini okurlarına duyurdu. ABD’nin niyeti açıktı. Rahip Brunson’u hemen serbest bırakmamızı, darbeci FETÜ’cülere ise af istiyordu. Türkiye dik durdu. Ekonomik kayıplarımız olabilirdi ama egemenliğimize ve bağımsızlığımıza saldırı niteliğindeki talepleri geri çevirdi.
ABD’nin saldırılara karşı pes etmememiz gerektiğini yüksek sesle dile getiren Yeni Şafak, 11 Ağustos 2018 tarihli sayısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ekonomik savaşı da kazanacağız” sözünü manşete taşırken, aynı gün sürmanşetten ise “ihracat için seferberlik çağırısı” yaptı. Türk iş dünyasının büyük destek verdiği ihracat seferberliği çağırısını günlerce sürdürdük. Bunda haklıydık. Çünkü Türkiye’yi dolarla tehdit eden odaklara karşı, en etkili yol ülkeye daha fazla döviz girdisi sağlayacak ihracatı artırmaktı. Türkiye’nin dış misyonlarındaki ticaret ateşe sayısının arttırılmasını öneren ve ABD menşeli ürünlere yüksek gümrük vergileri konulmasını ve bu ürünlerin boykot edilmesi çağrısı da yapan Yeni Şafak, böyle kritik bir süreçte oluşan milli mücadele cephesinde etkili yayınlar yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14 Ağustos 2018 günü SETA toplantısındaki konuşması, Yeni Şafak’ın yaptığı çağrıların özete gibiydi. ABD’nin ekonomik saldırısına Türkiye’nin ekonomim ile cevap vereceğini belirten Erdoğan, boykot çağrısını kürsüden yaptı: “İhracat, ihracat, ihracat… Üretim, üretim, üretim... Daha çok istihdam oluşturacağız. Amerika’nın elektronik ürünlerine boykot uygulayacağız. Onların Iponu varsa, öbür tarafta Samsung var. Kendi ülkemizde Venüs var, Vestel var. Ne yaptığımızı ne yapacağımızı anlasınlar.”