Yitiksöz, klasik kapağıyla raflardaki yerini aldı. 26. sayısı yayımlanan derginin son okumalarını Erdoğan Aydoğan yapıyor. Yazımın başlığını kapağa konulan Yasin Mortaş fotoğrafını süsleyen Ömer Erinç’in “anılara defterlere sığar mı / aşk / belki mümin bir kalbe” dizelerinden ödünç aldım. Erinç’in şiirlerini özledik deyip arka kapağa geçeyim. Yine Mortaş fotoğrafı ve Mustafa Köneçoğlu şiiri var orada: Sonbahar İçin Gecikmiş Bir Şarkı. Sunuş’ta çok önemli bir konuya, ‘hikâye edebilme’ye dikkat çekmiş editör. Mehmet Narlı yazısıyla açılan Cemal Şakar dosyasına 34 sayfa ayrılmış. Narlı’ya ilaveten dosyaya destek veren yazarlar Bedia Koçakoğlu, Suvai Kemal Yazgıç, Bahtiyar Aslan, Eren Buğdaycı, Sercan Ceylan, Selim Somuncu ve Mustafa Köneçoğlu. Sercan Ceylan da Şakar’la Öykü, Kurmaca ve Sanat Üzerine bir konuşma yaparak katılmış ekibe. Yeni yılın ilk sayısında 14 şairden şiirler yer alıyor. Köneçoğlu dizesiyle bağlayayım bahsi: kırılmış gül dalından ev yaptım da kendime / bir gün olsun gölgede oturmadım. Ali Galip Yener, Mehmet Âkif Ersoy Şiiri Üzerine Kıyaslamalı Notlar’ıyla dergide. Kemal Kahraman, Nazif Gürdoğan Hoca’yı yazmış. Yaşar Ercan, yazı konusu olarak Yunus Emre Altuntaş’ın son kitabını seçmiş: Çağdaş Türk Şiirine Çıkan Yola Bir Bakış: Çözümlemenin Estetiği. Hikâyeler ve diğer metinlerle ilerleyen Yitiksöz’e Nurullah Aydın’ın kitap inceleme yazısıyla son veriyoruz. 96 sayfalık sanat, edebiyat ve düşünce dergisine, yitiksoz@gmail.com e posta adresinden ulaşılabilir.
Değinmeler...
Görevimiz Tehlike, Atlas Yayınları tarafından Kasım 2018’de yayımlanmış. Kitap, Osman Özbahçe’nin konuşmalarından oluşuyor. Şöyle diyor şair: Edebiyatın medyası dergilerdir. Basını, iletişimi, haberi dergilerdir. Dergileri kaldırdığınız vakit sizin şiir yazmanıza da gerek kalmaz. Yani yazdığınız şiirin duygusuyla yetinmeye başlarsınız. Ve giderek olaydan koparsınız. Yani şiir yazmanızın sebebi bile dergilerdir. Ayrıca üzerinde durulması gereken şöyle bir durum daha var, şiir kitaplarıyla ilgili alan iyice daraldı kitaplar açısından ve şiir geldi dergiye sıkışıp kaldı. (s.141)kça sınırlıydı. (s. 35)
Yitiksöz’den:
“Sanırım iki tarz yazar var; birisi projelerle ilerliyor, diğeri biraz doğaçlama. Ben ikincisine daha yakınım. Bu tarzım nedeniyle söz gelimi öykü kitaplarımda tematik bir bütünlük yoktur. Sanat/edebiyat üzerine düşünmelerimde de önce bir problem kurmaya ya da bir problemi tartışmaya özen gösterdim. (Elbette yıllarca dergi mutfaklarında bulunmanın gereği olarak betimsel yazılar da yazdım; fakat bunlar bir sorumluluk gereği yazdıklarımdı.”
Cemal Şakar
ÂŞIK DURSUN ALİ AKINET
Dursun Ali Akınet’i bilir misiniz? Ben biliyorum zira kendisiyle ‘memleketli’yiz. Akınet bahsini neden açtım? Geçenlerde Musa Eroğlu ustayla Cem Adrian’ın birlikte seslendirdiği Yolun Sonu Görünüyor türküsünü dinlerken güftenin kime ait olduğunu merak ettim. İyi ki etmişim. Bu sayede yakınımdaki Dursun Ali Akınet’le tanışmak nasip oldu. Benden yirmi yaş büyük olan âşık Akınet Fatsalı. Fatsa’nın Sazcılar köyünden. İlkokulu okuduktan sonra maddi imkânsızlıklar sebebiyle eğitimini sürdüremez. Çocukluğunda ilgi duyduğu ilahiler, mevlidler ve türkülerden etkilenen âşık, gençliğe adım atarken şiirle ilgilenmeye başlar. Yirmili yaşlarında şiirler yazar, yaşadığı toprağın insanlarının duygularını merkeze alan şiirleriyle dikkat çeker. 1962’de Çite Bakarım Çite şiiri Hayat Mecmuası’nda yer bulur. İlk şiir kitabı da 1999’da yayımlanır. Yayımlanmış yaklaşık 500 şiiri bulunan Akınet ustanın şiirlerinin elliden fazlası bestelenmiş. Bunlardan bazıları severek dinlediğimiz Halil İbrahim (Musa Eroğlu söylüyor), Tel Vurdu Beni (Kıvırcık Ali söylüyor), Yolun Sonu Görünüyor (Musa Eroğlu söylüyor) gibi türkülerdir. Dursun Ali Akınet, günümüz Türk halk edebiyatının yaşayan önemli halk ozanlarından olmakla birlikte bestelenen şiirleri sebebiyle Türk müziğine de katkıda bulunmuş bir ustadır. Biz pek görmek istemesek de halk ozanları var. Hep var olacaklar. Nice türkülere, sağlıkla Dursun Ali bey!..
Tutunamam İnsana. Aciz
Altıncı yılına merhaba diyen Muhit’in 61. sayısı yayımlandı. Soner Karakuş’un yazı işlerini yönettiği derginin arka kapağında Etem Koçak fotoğrafının üzerinde de bir Emel Özkan şiiri görüyoruz. Şöyle diyor Geri Çağrılan’da şair: Dedi tutunamam kendime acizim / Tutunamam insana. Aciz. Hasan Aycın’ın düşündüren çizgisiyle açılan dergide dikkat çeken metinler var. İlki İbrahim Tenekeci’nin Ahmet Kekeç’e yazdığı içten mektup. İkincisinde de Turan Karataş hocam Tanpınar’a yazmış. Bir diğer metin Mustafa Uçurum’un Cahit Külebi’yle ilgili metni. Mustafa Özçelik imzalı yazıyı da bu gruba dahil etmeliyim. Derginin hikâyecileri Abdullah Harmancı, Aynur Dilber, Kâmil Yeşil ve Zeki Bulduk. Hikâyelere ‘spot’ çıkarılmasını garipsedim. Özgür Suriye başlıklı dosyaya sekiz imza katkı sağlamış. Gökhan Ergür’e konuşan Yeşilay Başkanı Mehmet Dinç bu sayının söyleşi konuğu. Şiirleri gençlere göre Muhit’in. ‘Küçük’ hurufatla gözlük olmadan okumak zor. Bahsedeceğim birkaç şiir var. Turan Koç’un, Şeyh Galib’in ‘Düştü’ redifli gazelini tahmis ettiği Eslafın Sesine Koşulmak başlıklı çalışma ilk sırada. Bir başka çalışma Nurullah Genç’in. “Acının parmakları olsa / Yakası kalmazdı vefasızlığın” diyor Genç ağabey. Fotoğraflarını beğeniyorum Muhit’in. Bu sayıda İbrahim Kalın ve Etem Koçak çalışmaları çok başarılı. Edebiyat ve fikir dergisine, info@muhit.com.tr e posta adresinden veya 0212 354 30 00 no’lu telefondan ulaşılabilir.
Dünyanın Mitoloji Birikimi
Bir kitap dünyadan daha büyüktür söylemiyle bildiğimiz Sabitfikir, 167. sayısıyla okuruna merhaba dedi. Sayfa ve kapak tasarımından Sema Türk Bayazit’in sorumlu olduğu derginin bu sayıdaki dosya başlığı, Dünyanın Mitoloji Birkimi. Geçmişin hikâyesi, geleceğin birikimi olan ‘mit’ konusu beş yazar tarafından irdelenmiş. Fuzuli Bayat, Murat Can Aşlak, Onur Atay (çizgileriyle) ve Pelin Duğan Güler dosya yazarları. Dosyaya ek olarak Sabri Gürses’le Berfin Soyupak da konuyla ilgili birer yazı kaleme almışlar. Mustafa Akar’ın giriş yazısında belirttiği gibi: Mitoloji dünyaya anlam vermenin bir yolu. Bu sayının söyleşi konukları Eray Sarıçam’la konuşan A. Ali Ural ve Yunus Karadağ’ın sorularını cevaplayan Dilara Ayşe Akdeniz. Yarı yıl tatilinde çocuklarımız için H. Salih Zengin’e kulak vermemiz gerekir. Sütun adaşım (Okuma Notları) Hatice İbiş, Byung-Chul Han’ın Güzeli Kıskanmak’ını yazmış. Yunus Emre Tozal, zor ve ilgi çekecek bir konu seçmiş kendine: Tasavvuf Yolundan Taşranın Siyasetine: Mustafa Kutlu’nun Hikâye Evreni. Suavi Kemal Yazgıç’la sonlandırayım. Şöyle diyor: Şiir Rasathanesi’nin (Mehmet Can Doğan’ın) dikkatimi en çok çeken tespitlerinden biri “90 kuşağı yok. Şairler var.” ifadesi. Kitap ve edebiyat dergisine 0212 354 30 00 no’lu telefondan ulaşılabilir.
