Yeni şafak’ta çalışmak bir statüydü

Halime Kirazlı
04:0010/10/2024, Perşembe
G: 10/10/2024, Perşembe
Yeni Şafak
Hasan Öztürk
Hasan Öztürk

Yeni Şafak gazetesi bir okuldur, bir ekoldür, bir ailedir... Yaşayan bilir ama bilmeyenlerin, Yeni Şafak'ta mesleğe başlamış, yolu Yeni Şafak'tan geçmiş olanların hatıralarına kulak vermesi yeterlidir. Kiminin hayaliydi Yeni Şafak'ta yazmak, habercilik yapmak. Kimi mesleğe burada başladı, sonra başka mecralara açıldı ama bağları hiç kopmadı. Gönüldaşlık baki kaldı...

Beni tanıyanlar çok iyi bilir. Başka kurumlarda çalışırken, şu kurumun yazı işleri müdürüyüm şurada haber müdürüyüm ama Yeni Şafak okuyucusuyum diye tanıttım yıllarca kendimi. Yeni Şafak gazetesinde çalışmak bana göre bir statüydü. “Türkiye’nin birikimi” alt başlığıyla çıkan Yeni Şafak Türkiye’deki İslamcıların, Müslümanların, mütedeyyinlerin kalburüstü isimlerini bir araya toplama başarısına sahipti. 1995’te yayın hayatına başlamasıyla entelektüel camiamızın en önemli isimleri Yeni Şafak'ta yazdı, genel yayın yönetmenliği,

yazı işleri müdürlüğü, haber müdürlüğü, editörlük ve muhabirlik yaptı. Yeni Şafak harikulade bir okuldu.


DÜŞÜNCE DÜNYAMI GELİŞTİREN BİR GAZETEYDİ

1998’de Yeni Şafak’ta gece yazı işleri müdürü olarak çalıştım. Hiç unutmuyorum akşamları yazı işlerine girdiğim zaman -Topkapı’daki yeni bina yoktu. Eski binada birçok oda vardı- o odalarda çok nitelikli yazarlar, editörler ve gazeteciler vardı. Onlarla selamlaşmak, hasbihal etmek, birkaç kelime de olsa konuşmak, benim gıdamdı. 2003 yılına kadar yazı işlerinde çalıştım. O sürede rahmetli Nusret Özcan abinin odasında, Mehmet Şeker ve rahmetli Ahmet Kekeç’le oturup iki kelam ettiğinizde, Türkiye’ye, İslam dünyasına, Müslümanlara, memlekete dair bir şeyler öğreniyordunuz.

Düşünce dünyamı dönüştüren ve geliştiren de bir okuldu. Gazete, düzenli bir okuyucuyu, ilk sayfasından son sayfasına, bir seviyeden alıp başka bir seviye yükseltecek kapasiteye sahipti. Yeni Şafak hem çalışma ortamı olarak bir okuldu hem de bayiden alınıp okunabilen bir akademiydi.


AYNI GAZETEDE BİRBİRİMİZİ ELEŞTİRDİK

Türk düşünce hayatına da katkı veren bir okuldu Yeni Şafak. Burada yetişen kadrolar daha sonra AK Parti iktidarıyla oluşan iklimde medyanın yeni ve önemli aktörleri haline geldi. Kurulan gazete, televizyon ve dergilerde hatta dijital mecralarda, Yeni Şafak’tan yolu geçenler önemli roller üstlendi. Yeni Şafak’ta uzun bir süre köşe yazarlığı da yaptım. Yeni Şafak hayalimdi, meslek hayatımdaki Kızıl Elmaydı. Şöyle bir hayalim vardı: Gazeteciliğin; muhabirlik, editörlük, yazı işleri müdürlüğü safhalarından sonra Yeni Şafak’ta yazmak... Bu hayalim gerçekleşti 2015’ten sonra uzunca bir süre yeni Şafak’ta yazılar yazdım. Yeni Şafak’ın okul olması kadar çok farklı düşünceleri ve bakış açılarını bir arada toplama gibi bir misyonu da vardı. Yazı yazdığın dönem, aynı gazetede isim vererek birbirimizin fikirlerini eleştirdiğimiz arkadaşlarımız oldu. Ama o eleştiriler kamuoyuna farklı kanaatlerin aktarılması anlamında büyük katkılar sağladı. Yeni Şafak’tan fiziki olarak ayrıyım ama aynı mefkurenin takipçisi olarak hep gönüldaşlığımı sürdürdüm. Mesela ayrıldığım zaman tam 11 ay ismim künyede kaldı. Bu benim şerefli bir anımdır. Çok güçlü arkadaşlık ve dostluklarımın olduğu, gidip gelmekten çok mutlu olduğum, sevdiğim insanların çalıştığı ve okul olarak Türk düşünce hayatına, matbuat dünyasına sürekli personel yetiştiren ve aktaran bir mecra olarak nice 30 yıllar diliyorum.

Ülke TV'nin genel yayın yönetmeniyim ama hâlâ iyi bir Yeni Şafak okuyucusuyum.




#yeni şafak
#30.yıl
#Hasan Öztürk