30 aydınlık yıl

Hüseyin Likoğlu
04:0010/10/2024, Perşembe
G: 9/10/2024, Çarşamba
Yeni Şafak
Yeni Şafak ekibi
Yeni Şafak ekibi

"Yeni Şafak, 30 yıl önce Türkiye’nin aydınlık geleceğine inanarak başladığı yayın hayatına aynı heyecan ve inançla devam ediyor. Milli ve manevi değerlerden yana, milletin iradesine saygılı gerçekleri yazmaya devam ediyor. Okuyucu-larımızın desteğiyle daha nice 30 yıllara…"

Yeni Şafak gazetesi, Türkiye’nin en sancılı döneminde yayın hayatına başladı. 1990’lar ülkemiz için zor yıllardı. Faili meçhullerin, siyasi krizlerin, toplumsal gerilimin had safhaya ulaştığı yıllarda Yeni Şafak “Türkiye’nin Önü Aydınlık” manşetiyle çıktı, okuyucularının karşısına. 90’ların Türkiye’si aynı zamanda ifade ve inanç hürriyeti açısından da sancılı bir dönemden geçiyordu. Tekelleşmiş medya düzeni ülkenin her yerini sarmış, farklı sesler kısılmış, alternatif yayın organları üzerinde ciddi baskılar kurulmuştu.

İşte böyle bir ortamda “Artık dengeler değişecek” anlayışıyla yola çıktı Yeni şafak. 1994 yerel seçimlerinden Refah Partisi’nin birinci çıkması, İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde belediye başkanlıklarını kazanması, vesayetçileri fevkalâde rahatsız etmişti.

1995 genel seçim sonuçları darbe heveslilerini harekete geçirdi. Demokrasimize yönelik saldırılar karşısında dik duruş sergileyen Yeni Şafak, ilerleyen yıllarda bu durunu istisnasız sürdürdü. Direnenlerin sesi, vesayetçilerin korkulu rüyası oldu.

Siyasette yaşanan değişimleri hazmedemeyen baskıcı anlayış, demokrasinin alanını her geçen gün biraz daha daraltmaya başladı. Üniversitelerde başörtüsü yasağı ile başlayan zulüm, artarak tüm mütedeyyin kesime yansımaya başladı. Sermaye renklere ayrıldı. En temel inanç haklarına saldırılar düzenlendi.


CESUR YAYINCILIĞIN BEDELİ

Yen Şafak, bu baskılar karşısında yaptığı yayınlarla, haksızlığa uğrayanların sesi oldu. Yayınlarımız, direnenlere cesaret verirken, anti demokratik uygulamaların arkasındaki anlayışı rahatsız ediyordu.

28 Şubat postmodern darbesine karşı milli iradenin yanında yer alan Yeni Şafak, başka gazetelerin darbecilere boyun eğerek, yazılarına son verdiği yazar ve düşünürlerin de sığınacak yeri oldu.

Böylesine baskıcı bir dönemde yapılan cesur yayıncılığın şüphesiz bir maliyeti vardı. Hem haberciler olarak sahada sıkıntı çekiyorduk hem de reklam almada ve diğer mali konularda kısıtlamalar yaşıyorduk. En fazla mesaiyi şüphesiz sorumlu yazı işleri müdürlerimiz yapıyordu. Her gün bir haberimizden veya yazarımızın bir yazısından dolayı mahkeme koridorlarında koşuşturuyorlardı.

Baskıların yayın çizgimizde bir değişikliğe yol açmadığını görenler, bu kez hedeflerini patronlara yöneltti. 1998’de Yeni Şafak’ın sahipliğini üstlenen Albayrak ailesi, 1999 ve 2001 yılında büyük baskılara maruz bırakıldı. Ailenin tüm fertleri ve grubun üst düzey çalışanları gözaltına alındı. Nezarethanelerde işkenceye maruz bırakıldı, haksız şekilde hapishanede tutuklu yargılandı.


İLK GÜNKÜ HEYECANLA…

“Bin yıl sürecek” zannedilen dönem, 2002 seçimlerinde milletin iradesiyle sarsıldı. Ama vesayetçiler pes etmedi. Yeni Şafak’ın demokrasi mücadelesi yeni dönemde de devam etti. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde milletin temsilcilerinin TBMM’de seçim yapmasına izin verilmedi. Anayasa Mahkemesi, 27 Nisan e-muhtırasına boyun eğip “367” garabetine imza atarken, biz, yine milletin iradesine sahip çıkan manşetler attık.

E-muhtıra ile milletin iradesini engelleyemeyenler, Meclis’te Anayasa’yı değiştirecek çoğunluğa sahip iktidar partisine kapatma davası açtılar. 2010 anayasa değişikliği ile darbecilere hesap sormanın yolu açıldı ve demokratikleşme konusunda ileri

bir adım atıldı.

Her şey iyiye gidiyor derken, bu kez Fetullahçı Terör Örgütünü sahaya sürdüler. 7 Şubat MİT krizi, Mayıs 2013 Gezi kalkışması, 17-25 Aralık yargı darbesi ve son olarak 15 Temmuz ihanet girişimiyle yine milletin ve demokrasinin önü kesilmek istendi.

Yeni Şafak, FETÖ ile mücadelede de direnişin öncüsü oldu. FETÖ’nün yalan ve algı operasyonları gazetemizin gerçek yayıncılık duvarına çarptı. Millet, iradesine sahip çıktı, 15 Temmuz destanını yazdı.

Türkiye’de olduğu gibi dünyadaki tüm mazlumların da sesi olduk. Özellikle ‘Filistin’, 30 yıllık yayın hayatımızın ana gündemlerinden oldu. Gazze’de bir yıldır devam eden soykırım karşısında en sert ve net tavrı gösteren gazete olduk.

7 Ekim 2023’ten günümüze soykırımı kayda geçiren yüzlerce manşet yaptık. İsrail’in orada yaptıklarını birinci sayfadan afişe etmediğimiz tek bir gün olmadı.

Yeni Şafak, 30 yıl önce Türkiye’nin aydınlık geleceğine inanarak başladığı yayın hayatına aynı heyecan ve inançla devam ediyor. Milli ve manevi değerlerden yana, milletin iradesine saygılı gerçekleri yazmaya devam ediyor. Okuyucularımızın desteğiyle daha nice 30 yıllara…


YENI ŞAFAK OKULU

Yeni Şafak sadece ifade özgürlüğünün sığınılan limanı değil, aynı zamanda bir okul. 1997 yılında henüz öğrenci iken stajyer muhabir olanak başladım Yeni Şafak gazetesine. Gazetenin üst yöneticilerinin neredeyse tamamı bu kurumda yetişti. Yazı İşleri Müdürlerimiz Fatma Demircioğlu Parlar, İdris Saruhan, Yılmaz Yıldız mesleğe Yeni Şafak’ta başladı. Mustafa Kahraman, 28 Şubat mağduru olarak 1998 yılında Yeni Şafak ailesine katıldı. İnternetten sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Ersin Çelik’in hikâyesi de dikkat çekici. Yeni Şafak’ı bisikletle dağıtırken, gazeteci olmaya karar vermiş. İstanbul Haber Müdürümüz Erdal Kılınç ve Ankara Haber Müdürümüz Fazlı Şahan da mesleğe Yeni Şafak’ta başlayan yöneticilerimiz. Ekler sorumlusu Ayşe Olgun ilk başörtülü gazeteciler arasında ve onun da meslek hayatının tamamı Yeni Şafak’ta geçti. İsimlerini tek tek sayamayacağım çalışanlarımızın büyük çoğunluğu Yeni Şafak okulundan yetişti. Yolu Yeni Şafak’tan geçen ve başka medya kuruluşlarında görev yapan onlarca arkadaşımız, buralarda başarı göstermiş pek çok üst düzey yönetici var. Yeni Şafak kurulduğu günden beri yazarlarıyla öne çıkan bir gazetedir. 30 yıldır aramızda olan Hayreddin Karaman, Mustafa Kutlu, Mehmet Şeker, Gökhan Özcan, Fatma Barbarosoğlu, Yusuf Kaplan başta olmak üzere, yazılarıyla gazetemize değer katan tüm yazarlarımıza teşekkür ediyorum. Yeni Şafak’a büyük emekleri olup aramızdan ayrılan Akif Emre, Nusret Özcan, Hamit Can, Selman Cahit, Kadir Demirel ve yazılarıyla gök kubbede hoş seda bırakıp ebedî âleme göçmüş Rasim Özdenören, Ersin Nazif Gürdoğan, Osman Akkuşak ve Ahmet Kekeç’e Allah'tan rahmet diliyorum. Tebessümünü hiçbir zaman unutmayacağımız, şehidimiz Mustafa Cambaz daima gönlümüzün başköşesinde yer alacak. Muhabirinden editörüne, ulaştırma görevlisinden çaycısına, haber müdüründen yazı işleri müdürlerine, yazarından genel yayın yönetmenine, Yeni Şafak hep bir aile olmuştur. Bu vesileyle yolu Yeni Şafak’tan geçen herkese okuyucularımız adına şükranlarımı sunuyorum.


MEDYA DENIZINDE PUPA YELKEN

Yeni Şafak'ın başarısı, bir medya devinin doğuşunu da beraberinde getirdi. 30 yıl önce başlayan medya yolculuğu, Yeni Şafak'ın çatısı altında büyüdü, Albayrak Medya'ya dönüştü. Albayrak Medya, amiral gemisi Yeni Şafak'ın yanına eklediği TVNET, GZT, Ketebe Yayınları, Derin Tarih, Z Raporu gibi basılı, görsel ve dijital 25 farklı mecradaki filosuyla yayıncılık denizlerinde pupa yelken ilerliyor.


#Yeni Şafak
#30. yıl
#yayıncılık
#gazete