"Latife Hanım'ın Kağıtları" adlı eseriyle büyük ses getiren gazeteci yazar Fatih Bayhan, şimdi de Atatürk'e büyük bir aşkla bağlı olan Fikriye Hanım'ın hayat öyküsü anlattığı kitabıyla gündeme geldi. Fatih Bayhan, yeni kitabı "Fikriye Hanım"ı Yeni Şafak okurları için anlattı.
Fikriye - Atatürk arasındaki ilişkinin Gazi Paşa'nın yaşadığı en uzun süreli ilişki olduğunu söyleyen Bayhan kitabında Fikriye Hanım'ın intihar etmediği, bir tartışma sonucunda kazara vurulması sonucunda öldüğünü ifade etti. “Aslında Fikriye Hanım için intihar etti denilerek itibarıyla oynanmıştır” diyen Bayhan, Fikriye Hanım'ın mezar yerinin olmayışını da buna bağladı.
Atatürk'ün Fikriye Hanım ile nikâhlandığını ve bu nikâhın şahitleri olduğunu söyleyen Bayhan, Atatürk'ün Fikriye Hanım'la ilgili dedikoduları önlemek amacıyla imam nikâhı kıydığını ancak daha sonra bu nikâhı duyurmayışları arasında bir çelişki olduğunu sözlerine ekledi. Bayhan "Nikâh niye yapılır, ilan etmek için yapılır. Gizlenen bir şeyse zaten nikâh yapmaya gerek yoktur. Fakat zannediyorum bunun ilan edilmemesinde bence ilk olarak annesinin çok etkisi var. Çünkü annesi Fikriye Hanım'ı istemiyor" dedi. Bayhan, Zübeyde Hanım'ın başından beri “Mustafa Kemal ile Fikriye Hanım bir araya gelmesin, aynı atmosferde bulunmasın” diye çok çaba sarf ettiğini ve bunun için inanılmaz şeyler yaptığını kaydetti.
Bayhan Fikriye Hanım'ın Ankara'ya gidiş öyküsünü şöyle anlatıyor: "İstanbul'dan bir sonbahar sabah Galata'dan kalkan bir gemiyle yola çıkıyor. Yol güzergâhında önce Karadeniz Ereğli'sine uğruyor, orada Ereğli Kaymakamı Naci Bey'e uğrayarak misafir oluyor. Kaymakam Naci Bey, Mustafa Kemal Paşa'ya bir telgraf yazarak Fikriye Hanım'ın Ereğli'de olduğunu ve Ankara'ya gelmek istediğini belirtiyor. Hemen ertesi gün Mustafa Kemal telgrafa cevap vererek, Fikriye Hanım'ın yanına güvenli bir polisin verilerek Ankara'ya gönderilmesini istiyor. Ereğli'den güvenli bir şekilde yola çıkan Fikriye'ye burada para da veriliyor. Buradan Kastamonu'ya geçiyor, bir gece de orada kalıyor. Posta Telefon Müdürü'nün evinde misafir olan Fikriye Hanım, Posta Müdürü'nün neden Ankara'ya gittiğini sorması üzerine 'Mustafa Kemal Paşa'yla evlenmeye gidiyorum' diyor. Zaten aralarında bir ilişki var. Samsun'a giderken Mustafa Kemal Paşa, Ankara'da durum uygun olunca yanına alacağını söylüyor." Kastamonu Posta Telefon Müdürü'nün hatıratından bu bilgilere ulaştığını söyleyen Bayhan, Fikriye Hanım'ın ayrıca "Annesiyle hemşiresi benim Kemal Paşa'yla evlenmeme hep engel oldular. Ama onların şerrinden kurtuldum. Bu sefer evleneceğim" dediğini aktardı.
Fatih Bayhan, Atatürk ile Latife Hanım'ın boşanmalarından Fikriye Hanım'ın ölmesinin, Fikriye Hanım ile Latife Hanım arasındaki çekişmelerin büyük etkisi olduğunu belirtti. Bayhan Köşk'ü ilk beğenen ve kendine göre döşeyen Fikriye Hanım'ı herkesin Köşk'ün hanımefendisi olarak bildiğini belirterek Latife geldiğinde herkesin şok yaşadığını ifade etti. Fikriye Hanım'ın Ankara'ya geldiğinde direksiyon dairesinde kaldığı zamanlarda askerlere yemek yaptığını, söküklerini diktiğini ve bu yüzden de birçok kişide emeği olduğunu belirten Fatih Bayhan, Muzaffer Kılıç'ın bu yüzden Latife Hanım'ın Fikriye'yi kovması emrini yerine getiremediğini, bunu, geçmişte böyle bir hukukları olmayan Resul Bey'in yaptığını kaydetti.
Fikriye Hanım ile Atatürk'ün evlenmelerine en başta Zübeyde Hanım'ın karşı olduğunu söyleyen Bayhan, Ahmet çavuşun hatıratlarında Zübeyde Hanım'ın kendisine "Paşanın yanında Köşk'te bir hanım var mı?" diye sorduğunu ve bu kişinin Fikriye Hanım olduğunu öğrenince Zübeyde Hanım'ın ellerini dizlerine vurarak "Eyvah başımıza gelenler. Bu kız orada olduğu sürece benim sarı paşam asla evlenemez, nerden geldi bu kız!" dediğini aktardı. Bayhan, Köşk'e geldiklerinden iki ay sonra Zübeyde Hanım'ın aklında tek bir şey olduğunu, bunun da "Mustafa Kemal'i evlendirmek" olduğunu söyledi.