İsmini Türk destanından alan Türkiye'nin yerli yapım zırhlı aracı Tulpar, Mehmetçiği üstün koruma ve ateş gücü kabiliyetleriyle dikkat çekiyor. Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve mürettebata gece-gündüz görüşlü kameralarla her şartta güven veren araç, dışa bağımlılığın azaltılmasına da katkı sağlıyor.
Türk savunma sanayi ürünlerinin geliştirilmesi için özellikle son dönemde büyük bir atılım gerçekleştirildi. Yapılan yerlileştirme çalışmaları neticesinde de son dönemde büyük mesafeler kaydedilerek somut neticeler elde edildi. yenisafak.com olarak her hafta yerli projelerimizi mercek altına alacağımızı belirtmiştik. Bu hafta, muharebe alanında yüksek balistik ve mayın koruması ile üstün ateş gücü desteği sağlayabilen paletli zırhlı muharebe aracı Tulpar'ı ele alacağız.
Tamamen Türk mühendisleri tarafından geliştirilen ve adını mitolojiden alan Otokar'ın yeni nesil zırhlı muharebe aracı Tulpar, muharebe sahasında yeni nesil tanklara etkin destek verebiliyor. Mürettebata ve taşıdığı personele sınıfının en üstün balistik ve mayın korumasına haiz, indirilmiş manga personeline üstün ateş desteği sağlayabilen paletli zırhlı araç, en sert iklim koşullarında ve ağır arazi şartlarında üstün hareket kabiliyeti sunuyor.
Modüler koruma yapısı, elektronik alt yapı ve düşük siluet gibi teknik ve taktik özellikleri ile geleceğin zırhlı muharebe aracı olarak tanınan Tulpar, geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi ile ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına cevap verebilecek genişleme kapasitesine sahip.
Üstün hareket kabiliyetine, yüksek balistik ve mayın korumaya, modern ve esnek elektronik mimarisine sahip araç olarak tasarlanan Tulpar, ateş gücü ve beka kabiliyetleri ile de dikkat çekiyor.
Kimyasal Biyolojik Radyasyon ve Nükleer (KBRN) tehlikeli maddeler korumasına sahip zırhlı araç, 600 km menzile sahip ve maksimum 70 km/sa hıza ulaşabiliyor. 810 beygir gücünde 15.7-litrelik, su soğutmalı, turbo şarjlı V8 dizel motorlu Tulpar, 45 tonluk ağırlığı rahatça hareket ettirebiliyor.
Tulpar mürettebatı üzerinde bulunan 360 derece gece/gündüz görüşlü kameralar ve elektro-optik sistemler sayesinde her şartta güvenle etraflarını görebiliyor.
Türkiye'nin dışa bağımlılığını ortadan kaldırmak amacıyla geliştirilen Tulpar, muharebe alanında en sert iklim koşullarında ve ağır arazi şartlarında yer alabiliyor. Bu alanda sınıfının en üstün balistik ve mayın korumasına sahip araç, tam bir piyade mangasını da taşıyabiliyor.
Airbus A400M askeri nakliye uçağı ile taşınabilen araç teknik ve taktik özellikleriyle beğenileri üzerinde topluyor.
Adını Türk mitolojisinde Manas Destanı'ndaki kanatlı attan alan Tulpar, efsanevi ve yiğitleri koruyan bir at olarak biliniyor. Buradan yıla çıkarak zırhlı birliklerimizin koruyucu atı olarak seçilen Tulpar ülkemiz için büyük önem taşıyor.