EDISYON:

Fed’in faiz kararı sonrası altında tarihi zirve! Tırmanış sürecek mi? Uzmanlar yatırımcıları rakam vererek uyardı

Seren Som
11:3119/09/2024, Perşembe
G: 19/09/2024, Perşembe
Yeni Şafak
Altın fiyatlarındaki bu yükselişin, Fed'in ilerleyen dönemdeki para politikalarına ve küresel ekonomik koşullara bağlı olarak dalgalanması bekleniyor.
Altın fiyatlarındaki bu yükselişin, Fed'in ilerleyen dönemdeki para politikalarına ve küresel ekonomik koşullara bağlı olarak dalgalanması bekleniyor.

Fed’in 4 yıl sonra ilk kez 50 baz puanlık faiz indirimi, piyasalarda geniş çapta yankı buldu. FED politika faizini, yüzde 4,75-5,00 aralığına çekmesi altın fiyatlarında da yükselişe yol açtı. Ons altın fiyatı tarihi zirvesini yenilerken, buradan destek bulan altın gram fiyatı rekor kırdı. Peki, kararın ardından altın fiyatları yeni güne nasıl başladı? Gram altın ne kadar, çeyrek altın kaç TL? İşte 19 Eylül Perşembe Kapalıçarşı gram altın, çeyrek altın, Cumhuriyet altını fiyatları ve ekonomistlerin altın fiyatı tahminleri...

ABD Merkez Bankası (Fed), piyasaların uzun süredir merakla beklediği faiz kararını açıkladı. Banka, yüzde 25'lik beklentilerin üzerinde bir hamle yaparak politika faizini 50 baz puan indirdi ve dört yıl aradan sonra faiz indirimine gitmiş oldu. Bu karar, özellikle küresel piyasalarda büyük yankı uyandırdı ve yatırımcıların dikkatini çekti. Fed'in bu hamlesiyle birlikte politika faizi yüzde 5 seviyesine gerilemiş durumda. Kararın açıklanmasıyla birlikte, piyasalarda farklı alanlarda önemli hareketlenmeler yaşandı.

Özellikle altın fiyatları tarihi zirvelere ulaştı.

Fed’in faiz indiriminin arkasındaki gerekçeler

Fed’in 50 baz puanlık faiz indirimi, birçok analist tarafından beklenmeyen bir hamle olarak nitelendirildi. Bankanın kararında, enflasyon beklentilerindeki duraksamanın ve büyüme hızındaki zayıflamanın etkili olduğu düşünülüyor. ABD ekonomisinde son dönemde görülen yavaşlama işaretleri ve küresel büyüme riskleri, Fed’in daha genişleyici bir para politikası uygulamasına zemin hazırladı. Bununla birlikte, resesyon endişeleri ve uluslararası ticaret anlaşmazlıklarının getirdiği belirsizlikler de bankanın kararında etkili oldu.


  • Ekonomik büyüme hedefini ve fiyat istikrarını koruma misyonu bulunan Fed, faiz indirimi ile hem büyümeyi desteklemek hem de kredi maliyetlerini düşürerek borçlanmayı teşvik etmek amacını güdüyor. Fed Başkanı yaptığı açıklamada, ekonomik koşulların dikkatle izlendiğini ve gerektiğinde daha fazla adım atılabileceğini belirtti.

Altın fiyatlarında tarihi zirve

Fed’in faiz indirimi kararıyla birlikte en çok dikkat çeken gelişmelerden biri altın fiyatlarındaki sert yükseliş oldu.
Kararın açıklanmasından kısa süre sonra altın fiyatları 2.597 dolara çıkarak tarihi bir rekor kırdı.
Uzun zamandır küresel piyasalarda güvenli liman olarak görülen altın, bu gelişmeyle birlikte yatırımcıların daha da fazla ilgisini çekti.
Faiz indirimleri genellikle doları zayıflatarak altın gibi emtialara olan talebi artırır.
Nitekim bu hamle, yatırımcıların güvenli liman arayışını tetikleyerek altın fiyatlarını yeni zirvelere taşımış durumda.

  • Altının yanı sıra, faiz indiriminin diğer emtialar ve hisse senetleri piyasasında da belirgin etkileri görüldü. Özellikle enerji ve teknoloji sektörlerinde hisse senetlerinde yukarı yönlü hareketlenmeler yaşanırken, doların değer kaybetmesi gelişmekte olan ülke para birimlerini olumlu etkiledi.

Altın fiyatlarında son durum

Faiz indirimi öncesinde 2.580 dolar seviyelerinde olan ons altın, kararın ardından 2.600 doları geçerek tarihi zirvesini gördü. Ancak Fed Başkanı Jerome Powell'ın açıklamaları sonrası ons altın bir miktar geri çekilerek 2.575-2.583 dolar seviyelerine indi​.


Türkiye iç piyasasında da gram altın 2.821 TL seviyesine ulaştı, çeyrek altın ise 4.711 TL'den işlem gördü. Bu durum, altının yatırımcılar arasında cazibesini artırarak güvenli liman talebini güçlendirdi. Fed'in faiz indirim döngüsüne başlaması, küresel piyasalarda tahvil faizlerinin gerilemesine ve altının daha fazla ilgi görmesine neden oldu.

İşte 19 Eylül 2024 itibarıyla altın türlerinin güncel fiyatları:

Altın
Alış (TL)
Satış (TL)
Önceki Kapanış (TL)
Gram Altın
2.820,76
2.821,13
2.802,88
Çeyrek Altın
4.666,00
4.711,00
4.687,00
Yarım Altın
9.276,00
9.417,00
9.369,00
Tam Altın
18.358,27
18.719,15
18.675,28

Altında tırmanış sürecek mi?

Fed’in faiz indirimi, gelecek döneme dair beklentileri de şekillendirmiş durumda. Birçok analist, Fed'in enflasyonun kontrol altına alınması durumunda
ilerleyen aylarda faiz indirimlerine devam edebileceğini
öngörüyor. Bununla birlikte, enflasyonun hedeflenen seviyelerin altına düşmesi halinde, Fed’in para politikasında daha agresif bir genişleme stratejisi izlemesi bekleniyor.

Altın gibi güvenli liman yatırımlarının ise bu dönemde değer kazanmaya devam etmesi olası.
Ekonomide belirsizliklerin sürdüğü bu dönemde, altına olan talebin artmasıyla fiyatların daha da yükselebileceği düşünülüyor. Ayrıca, doların değer kaybetmeye devam etmesi durumunda, ABD'nin dış ticaret dengesi üzerinde de önemli etkiler yaratabilir.

Gram altın yükselecek mi?

Altın yatırımcıları için de kritik değerlendirmelerde bulunan Ekonomist Hikmet Baydar, ons altındaki yükselişin gram altını da yukarı yönlü etkileyeceğini söyledi. Dolar/TL kurundaki büyük bir düşüş beklemediğini ifade eden Baydar, gram altının ons fiyatına paralel olarak yükseleceğini öngörüyor.
Uzun vadede ise gram altının 3 bin TL seviyelerine ulaşabileceğini belirtti.
  • Baydar, "Orta vadede yukarı yönlü sinyaller devam ediyor. Gram altın yıl sonunda 3 bin TL’yi görebilir," diyerek, özellikle Ortadoğu’daki olası sıcak gelişmelerin bu süreci hızlandırabileceğine dikkat çekti.

Goldman Sachs'tan 2025 için dikkat çeken tahmin

ABD'li yatırım devi Goldman Sachs, altın fiyatlarının önümüzdeki dönemde de yükselmeye devam edeceğini öngörüyor.
Bankanın stratejistlerine göre, altın 2025 yılının başlarında ons başına 2.700 dolara ulaşabilir.
Bu tahmin, altının mevcut seviyesine göre yaklaşık yüzde 4,7'lik bir artış anlamına geliyor. Banka, özellikle Fed’in faiz indirimleri ve gelişmekte olan ülke merkez bankalarının altın alımlarının bu yükselişi destekleyeceğini belirtiyor.

  • Goldman Sachs’ın raporuna göre, altın sadece kısa vadede en fazla yükselmesi beklenen emtia olmakla kalmıyor, aynı zamanda jeopolitik risklere karşı da en güvenli yatırım aracı olarak görülüyor. Stratejistler, özellikle küresel belirsizlikler ve ekonomik dalgalanmalar karşısında altının güçlü bir koruma aracı olmaya devam edeceğini vurguluyorlar.

Ek yükseliş beklentisi

Yayımlanan raporda, ABD'nin ek mali tedbirler alması veya ABD borçlarına ilişkin endişelerin artması durumunda altının daha da yükselişe geçebileceği ifade ediliyor. Altın, bu durumlarda yatırımcılar için cazibesini daha da artırarak, güvenli liman olma özelliğini koruyacak. Altının gelecekteki seyri, küresel ekonomik gelişmelere bağlı olarak şekillenirken, yatırımcılar 2025 yılında ons fiyatında yeni rekorların kırılabileceği beklentisiyle hareket ediyor.

3 bin dolar beklentisi

Ons altın için yıl sonu fiyat hedefinin 2.750 dolar olduğunu ifade eden Blue Line Futures baş piyasa stratejisti Phil Streible,
"12 ila 15 aylık fiyat hedefimiz ise 3.000 dolar. Faiz indirimlerinin hızı her zaman böyle olmuştur. Eğer bir altın yatırımcısıysanız büyük bir faiz indirimi görmek istemezsiniz çünkü bu sizi nihai orana daha hızlı yaklaştırır"
dedi.

Gözler Merkez Bankası'nda

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu, Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan başkanlığında eylül ayı faiz oranlarını belirleyerek bugün saat 14.00’te yılın dokuzuncu faiz kararını açıklayacak.

  • Merkez Bankası, son toplantısında ağustos ayı politika faizini beklentilere paralel şekilde yüzde 50 seviyesinde sabit tutmuştu.

Merkez Bankası Politika faizini en son mart ayında yüzde 50'ye çıkarmıştı. Ardından 5 ay sabit bıraktı. Merkez Bankası'nın Eylül ayı piyasa katılımcıları anketi'ne göre yıl sonu enflasyon tahmini yüzde 43.14'e, dolar/TL beklentisi ise 37.16'ya gerilemişti. Ankette, büyüme beklentileri de düşüş göstermişti.



TCMB ne yapacak?

Yeni Şafak yazarı Doç. Dr. M. Levent Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz kararına yönelik beklentilerini köşesine taşımış, ağustos enflasyonu açıklandıktan sonra yayımlanan rapordaki bir ifadenin MB'nin faiz kararına yönelik beklentilerin farklılaşmasına neden olduğunu ifade etmişti.

İşte Yılmaz'ın yazısının ilgili kısmı şöyle:

"Aslına bakarsanız bir süre bu yılın son çeyreğinde TCMB’nin de faiz indirimlerine başlayacağına kesin gözüyle bakılıyordu. Ancak Ağustos enflasyonu açıklandıktan sonra yayımlanan Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu’ndaki
“enflasyonun ana eğiliminin kayda değer bir değişiklik ergilemediği”
şeklindeki ifade beklentilerin farklılaşmasına neden oldu. Buradan yola çıkarak ilk faiz indiriminin 2025 yılının ilk çeyreğine kalabileceğine yönelik değerlendirmelerin sayısı arttı.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan
  • Oysa Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan bu yıl Nisan ayında düzenlenen IMF- Dünya Bankası olağan toplantılarında yaptığı konuşmasında
    “Para politikamızı Fed ve ECB bu yıl hiç faiz indirmeyecekmiş gibi yapıyoruz”
    diyerek Fed’in ve ECB’nin faiz indirimlerinin de alacakları kararda önemli bir değişken olacağı sinyalini vermişti. Piyasalar bu ifadeyi Fed’in ve ECB’nin faiz ndirimlerinin TCMB’ye de indirim için alan açabileceği şeklinde yorumlamıştı.

Faiz indirimi için uygun tarih

Bugün geldiğimiz noktada artık daha çok içerideki verilere odaklı eğerlendirmeler yapmanın daha uygun olduğunu belirtmekte yarar var. Diğer yandan reel sektörün durumunu da göz önünde bulundurarak öneri seti geliştirmenin daha doğru olduğunu düşünüyorum. Hâl böyle olunca da doğru doz ve hızda bu yılın son çeyreğinin faiz indirimlerine başlamak için uygun olduğu kanaatimi evvelki yazılarımda olduğu üzere yeniden kayda geçirmekte fayda olduğu ifade etmeliyim."


MB'den neyi beklememeli?

Yeni Şafak yazarı Doç. Dr. M. Levent Yılmaz bugün ki köşe yazısında da Merkez Bankası’nın faiz indirimleri için bir süre daha beklemeye devam edeceğine işaret eden ipuçlarını ele aldı. İşte Yılmaz'ın MB'nin kararına yönelik beklentilerine yer verdiği yazısı şöyle:

Bir süreden bu yana uygulamada olan sıkılaşmaya dayalı dezenflasyon hedefli ekonomi programının gecikmeli etkilerinin tüm sektörler üzerinde yoğun bir şekilde hissedilmeye başlandığı bir dönemdeyiz. Bu dönemin en önemli özelliği hem finansmana erişiminin her zamankinden daha zor olması hem de finansman maliyetlerinin her zamankinden yüksek olması. Bu bakımdan özellikle reel sektör artık Merkez Bankası’ndan faiz indirimlerini ve krediye erişimin rahatlatılmasını dört gözle bekler hale geldi.

  • Elbette herkes her konuda kendi menfaatine olacak şekilde beklenti oluşturabilir ya da dillendirebilir. Ancak bu beklentilerin ve dillendirilen öneri(!) setlerinin hangilerinin Merkez Bankası’nın devam eden politikası ile uyumlu olduğu konusunu da göz ardı etmemek gerekiyor.

Eğer Merkez Bankası’nın stratejisi, politika adımlarını belirlerken nelere baktığı ve daha da güçlendirmeye çalıştığı yazılı yönlendirmesinin şifreleri bilinmezse bugünkü Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz indirimi beklentisine girilebilir. Oysa Merkez Bankası, bir önceki PPK’da yani Ağustos ayında faiz indirimine yönelik bir yazılı yönlendirme yapmadı. Dahası Ağustos ayı enflasyonuna ilişkin yayımladığı “Aylık Fiyat Gelişmeleri Raporu” içerisinde vurguladığı “enflasyonun ana eğiliminin kayda değer bir değişiklik sergilemediği” ifadesi de Merkez Bankası’nın faiz indirimini gündemine ‘henüz’ al(a)mayacağına işaret ediyor.


  • Diğer yandan 20 Ağustos’taki PPK’da da Merkez Bankası, Temmuz ayı için enflasyonun ana eğiliminin önceki aya kıyasla sınırlı da olsa yükseldiğini metinde belirtmişti. Yani son 2 aydır enflasyonun ana eğiliminde Merkez Bankası’nın istediği düşüşü gözlemleyemiyoruz.

Merkez Bankası’nın para politikasını belirlerken takip ettiği bir diğer değişken de yurtiçi talep. Bir önceki PPK’da “yurt içi talebin yavaşlamaya devam ederek enflasyonist etkisinin azaldığı” konusu vurgulanmıştı. Ancak dikkat ederseniz enflasyonist etkinin “azalması” ifadesi kullanılıyor. Yani talep tarafından gelen enflasyonist etki halen devam ediyor.
Bu da Merkez Bankası’nın faiz indirimleri için bir süre daha beklemeye devam edeceği anlamına geliyor.

Enflasyon verileri biraz daha umut verici

Faiz indirimlerinin ne zaman başlayabileceğine ilişkin takip ettiğimiz bir başka veri de enflasyon beklentileri. Bu veri özelinde konuya bakarsak işler biraz daha umut verici. Zira Piyasa Katılımcıları Anketi’ndeki 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi son 12 aydır düşüyor. Son ankete göre katılımcıların 12 ay sonrası enflasyon beklentisi %28,71’den %27,49’a düştü. Ancak halen reel sektörün ve hanehalkının enflasyon beklentileri piyasadan çok yüksek ve henüz tam anlamı ile bu beklentiler çıpalanabilmiş değil.


Özetle bugün Merkez Bankası’ndan faiz indirimi ve bir sonrası ay için de bir indirim yönlendirmesi beklememek gerekiyor. Bugün büyük ihtimalle “sıkılaşmaya devam” vurgusu göreceğiz ve Merkez Bankası muhtemelen indirim sinyali için Kasım-Aralık aylarına kadar beklemeye devam edecektir."



#Altın
#Ekonomi
#Fed
#Faiz

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.