EDISYON:

Soykırımın dijital medya cephesi ve müttefikleri

04:0018/09/2024, الأربعاء
G: 18/09/2024, الأربعاء
Yeni Şafak
 İllustrasyon: Cemile Ağaç Yıldıırım
İllustrasyon: Cemile Ağaç Yıldıırım

Filistinliler Gazze’de yalnız kaldığı gibi dijital medya arenasında da yalnız bırakılıyor. Dijital medya şirketleri savaşı kınayan açıklamalar yayınlarken diğer taraftan tereddüt etmeden savaşın tarafı, İsrail’in müttefiki oluyor.

BURAK TORAMAN - İLETİŞİM UZMANI

Dijital medyanın yenilikçi hali bize katılımcı demokraside de bir yenilik ve avantaj getirecek diye bekleniyordu. Herkes düşüncesini belirtebilir ve güzel bir tartışma zemininde fikirlerini insanlarla paylaşabilir fikri hakimdi. Peki gerçekten öyle mi oldu? Türkiye’den sosyal medyaya girdiğinizde Filistinlilerin katledildiğini görmek daha mümkünken Avrupa ülkelerinden ve diğer batı ülkelerinden girdiğinizde bu durum tam olarak öyle değil.

Geliştirdikleri algoritmalarla daha çok İsrail’in mağdur olduğu ve Filistinlilerin olumsuz bir söylem düzeni içerisine yerleştirildiği görülmekte. Hem neoliberalleşen dünya düzeninde insanın varlığının özneden nesneye geçmesi olsun hem de duyarsızlaşan sessiz yığınların oluşması olsun hepsinin dijital medya ortamında kabaran bir dışavuruma sahip olduğu belirgin bir şekilde görülüyor. İsrail’in saldırıları sonucu ölenler için Filistinliler ellerinde cep telefonları ile bir umut yardım istedi fakat dijital medyanın duyarsızlaştırdığı sessiz yığınlar sadece “like” attı veya paylaşım yapıp geçti. Sergilenen slacktivizm tutumu karar alıcı mekanizmaları hiçbir şekilde etkilemedi. Güney Afrika’nın Lahey’deki Uluslararası Adalet Divanı’nda İsrail aleyhine açtığı soykırım davasında İrlandalı avukat Ni Ghralaigh “Kurbanların, dünyanın bir şeyler yapabileceği umuduyla canlı yayınladıkları tarihteki ilk soykırım Gazze’de oldu.” ifadelerini kullanmıştı. Tam olarak duyarsızlaşmanın göstergesiydi.

KATLİAM PAYDAŞI ŞİRKETLER

Dijital medyadaki durum sadece söylem inşası, dezenformasyon ve algoritmalardan ibaret değil. Gazze’deki savaşın doğrudan paydaşı olan dijital medya şirketleri bulunuyor. İsrail ordusunun, Gazze halkına ilişkin istihbarat bilgilerini Amazon’un bulut servisini kullanarak depoladığı, ayrıca askeri amaçlarla Google ve Microsoft’tan yapay zekâ araçları satın aldığı ortaya çıktı. Böylesi bir durumda dijital medyanın savaşa doğrudan etki ettiği ve müttefik olarak güçlünün yanında durduğu açıkça görülüyor. Filistinliler Gazze’de yalnız kaldığı gibi dijital medya arenasında da yalnız bırakılıyor. Dijital medya şirketleri savaşı kınayan açıklamalar yayınlarken diğer taraftan tereddüt etmeden savaşın tarafı, İsrail’in müttefiki oluyor.

10 Temmuz’da, İsrail ordusu için veri işleme sağlayan Bilgisayar ve Bilgi Sistemleri Merkezi biriminin komutanı Albay Racheli Dembinsky, Tel Aviv yakınlarındaki Rishon Lezion›da bir konferansta konuştu. Dembinsky, yaklaşık 100 askeri ve endüstriyel personele yönelik yaptığı konuşmada, İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ne yönelik devam eden saldırısında sivil teknoloji devleri tarafından sağlanan bulut depolama ve yapay zekâ hizmetlerini kullandığını ilk kez kamuoyuna duyurdu. Bulut uygulamalarını İsrail ordusunun yeterli depolama alanı olmadığı için kullandığını belirtirken aynı zamanda Gazze’deki insanların istihbarat verilerinin yanı sıra hedef belirleme, İHA’lardan canlı görüntü almayla birlikte ateş etme sistemi olan bir silah portalı olarak da kullandığını belirtti.

İLK DİJİTAL SAVAŞ

İsrail, 2021 yılında Google ve Amazon ile 1.2 milyar dolarlık Project Nimbus adlı ortak bir sözleşme imzalamıştı. İsrail’i Project Nimbus’a iten sebeplerin en başında istihbarat dosyalarının koyulacağı büyüklükte bir saklama deposunun olmamasıydı. Aynı anda binlerce personel bilgi yükleyince ve bilgi almak için sisteme girince zaman zaman sistemleri çöktü ya da yavaşladı. Buna çözüm olarak dijital medya şirketlerinin sağladığı bulut sistemleri öne sürüldü. Google ve Amazon sırasıyla 2022 ve 2023’te İsrail’e merkez kurdu.

Bulut uygulamaları sınırsız depolama alanı ve yararlandığı büyük veri ağı sayesinde her konuda bilgisi olan bir yapı ile sizi karşı karşıya bırakıyor. Örneğin, İsrail istihbaratı bir kişi hakkında bilgi aradığında sistemleri “Bu konuda yeterli veri yok” uyarısı verirken bulutta böyle bir şey söz konusu değil. Herkes hakkında her bilgiye ulaşılabilen bir veri havuzu söz konusu. İsrailli Albay Dembinsky bu durumu “ilk dijital savaş” olarak nitelendirdi. Buradaki sorun şuydu; savaştaki karşı cephe nerede?

İsrail ordusu sağlanan bu hizmetle birlikte savaştaki konumunu güçlendirirken, dijital medya şirketleri masum/sivil fark etmeksizin işgalci gücün öldürdüğü insanları görmezden geliyor. Her şey ideolojik ve ekonomik olarak görülebilir. Silikon vadisindeki şirketlerin özgürlüğü ve ideolojik çizgilerinin ABD’nin çizdiği doğrultuda olduğunu düşünmek ise yanlış olmaz.

TÜRKİYE HAZIRLIKLI OLMALI

2021’de Amazon Web Services, İngiltere istihbarat teşkilatları GCHQ, MI5 ve MI6 ile bilgileri depolamak ve yapay zekâ araçlarının kullanımını hızlandırmak için bir anlaşma imzaladı. Avustralya hükümeti de benzer şekilde yakın zamanda Amazon’un sunucularında “çok gizli” istihbarat materyali için bir bulut oluşturmak üzere 1,3 milyar dolar yatırım yapacağını duyurdu. Pentagon da bu şirketlerle bir bulut anlaşması imzaladı.

İsrailli bazı yetkililer her ne kadar kâr amacı güden sadece ekonomik çıkarını ön planda tutan şirketlere istihbarat bilgilerini vermekten çekinse de getirisinin bu çekincenin üzerinde olduğu net bir şekilde görülüyor. İsrailli yetkililerin en büyük korkusu düşmanın bu bilgileri satın alacağı düşüncesi olsa da kullandıkları bulut sisteminin faydasından da vazgeçemiyorlar. Filistinliler üzerindeki fiziki dayatma ve saldırılar bu kadar ağırken bir de dijital medya şirketleri tarafından desteklenen İsrail’in her alandan saldırıya geçmekte kararlı olduğu anlaşılıyor. Uluslararası kamuoyunda dijital medya şirketlerinin bu tutumunun şüphesiz gündeme getirilmesi elzem bir durumdur.

Özellikle Türkiye Cumhuriyeti’nin gelecekte ülke olarak sorun yaşamamamız için şimdiden önlemlerini almalı. Elon Musk’ın ve Netanyahu’nun benzer şekilde ifade ettiği şu söze dikkat etmek gerek: “Kim vikipediye, dijital medyaya daha fazla bilgi girer ve üstünlüğü ele geçirirse gelecekte savaşı o kazanmış olacak.” Bugünün sonuçları geleceği şekillendiriyor fakat bugünün söylem ve gerçeklik inşası yarının sonucunu belirliyor.

#soykırım
#sosyal medya
#filistin

Günün en önemli haberlerini e-posta olarak almak için tıklayın. Buradan üye olun.

Üye olarak Albayrak Medya Grubu sitelerinden elektronik iletişime izin vermiş ve Kullanım Koşullarını ve Gizlilik Pollitikasını kabul etmiş olursunuz.