Başkent Paris'teki 29. Büyükelçiler Konferansı'nda açıklamalarda bulunan Macron, "Darbecilerin baskılarına rağmen Büyükelçimiz (Sylvain Itte), Niamey'de kalacak." dedi.
Macron, Washington'dan Avrupa'daki bazı başkentlere kadar, "Fransa'nın Nijer meselesini daha fazla kurcalamaması ve bu işin tehlikeli boyut aldığına ilişkin" bazı sesler duyduğunu ve gazetelerde veya köşe yazıları üzerinden bazı çıkışların olduğunu gördüğünü söyleyerek, "Hayır. Açık ve tutarlı olmak istiyoruz. Politikamızın iyi olduğu kanaatindeyim." diye konuştu.
"'Fransa, fazlasıyla Bazum'u desteklemeye odaklanmış.' diyorlar, Bulgaristan veya Romanya'da böyle bir darbe olursa ne yapardınız?" diye soran Macron, Bazum'un seçimle yönetime geldiğini ve ailesinin hayatı pahasına istifaya yanaşmadığını belirtti.
Fransa'nın Afrika'da buyurgan ve zayıflatıcı tavırlara karşı olduğunu ileri süren Macron, kıtada Mali, Burkina Faso, Gine ve son olarak Nijer'deki askeri darbelere atıfta bulunarak Sahel bölgesinin bir "darbe salgını" ile karşı karşıya kaldığı yorumunu yaptı.
Nijer'deki askeri yönetimi tanımadıklarını ve "henüz istifasını sunmayan Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum"u desteklediklerini söyleyen Macron, Batı Afrika Devletleri Ekonomik Topluluğunun (ECOWAS), Nijer yönetimine yönelik askeri operasyon kararını ve politikalarını desteklediklerini yineledi.
Fransa ve diplomatlarının son aylarda birçok ülkede zorluklarla karşılaştığını dile getiren Macron, halihazırda Paris'teki konferansta bulunmayan Fransız diplomatları selamladığını ifade etti.
Bazı ülkelerin Afrika kıtasında Fransız karşıtlığını körüklediğini belirten Macron, Fransa'nın Sahel'deki askeri varlığının bölge ülkelerinin talebi doğrultusunda olduğunu savundu.
Macron, "Fransa, Afrika ülkelerinin talebine rağmen müdahale etmeseydi bugün Mali, Burkina Faso ve Nijer yok olacaktı." ifadesini kullanarak ülkesinin Afrika demokrasisini ve savunmasını destekleyici ajandasının bulunması gerektiğini dile getirdi.
Fransız Cumhurbaşkanı, Avrupa'yı ve Batı ülkelerini "uluslararası arenada zayıflama riskine" karşı uyardı.
Kıta ülkelerinin göçmen akışıyla mücadelede ortak politika yürütmeleri gerektiğine işaret eden Macron, yasa dışı göçle mücadelenin öncelikli sorunların arasında yer aldığına dikkati çekti.
Macron, ayrıca İran yönetiminden ülkede alıkonulan Fransız vatandaşlarının serbest bırakmalarını istedi.
Alıkonulan Fransızların uygun olmayan şartlarda tutulduğunu belirten Macron, tutukluluklarını haklı çıkaracak bir gerekçenin bulunmadığını savundu.
Macron, Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne (AB) üye olmasına ilişkin ise birliğin genişlemesinden ve bu sürecin hızlandırılmasından yana olduğunu dile getirdi.
Nijer Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçi Itte'ye 25 Ağustos'ta ülkeden ayrılması için 48 saat süre vermişti.
Fransa ise "cuntanın Fransız elçinin gitmesini talep edebilecek bir otorite olmadığını" açıklamıştı.
Büyükelçi Itte'ye verilen süre dün yerel saatle 19.00'da dolarken Fransa Büyükelçiliği önünde alınan güvenlik önlemleri dikkati çekti.
Askeri yönetimin, Itte'nin ülkeyi terk etmemesi halinde Fransa Büyükelçiliği ve Fransız askeri üssüne elektrik, su, gıda ve yakıt tedarikini durdurabileceği belirtiliyor.
Fransa'nın Nijer'de yaklaşık 1500 askeri ve Diori Hamani Havalimanı yakınlarında bir askeri üssü bulunuyor.
Nijer'de 26 Temmuz'da başa gelen askeri yönetim, daha önce de Fransa ile imzalanan 5 askeri işbirliği anlaşmasının iptal edildiğini açıklamıştı.
Nijer'de Cumhurbaşkanı Muhammed Bazum, 26 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı unsurlarınca alıkonulmuş ve o akşam asker, yönetime el koyduğunu duyurmuştu.
Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanı General Abdurrahmane Tchiani, 28 Temmuz'da CNSP isimli geçiş hükümetinin başına geçmişti.
CNSP, 7 Ağustos'ta Lamine Zeine'yi başbakan olarak atamış, 10 Ağustos'ta asker ve sivillerden oluşan 21 üyeli kabineyi açıklamıştı.