İsrail merkezli Yediot Ahronot gazetesi baş analisti Barnea yazısında, Gazze Şeridi ile İsrail'in güneyi arasında "güvenli tampon bölge" oluşturulmasını beklediğini ifade etti.
"İsrail ordusunun Han Yunus'taki kara operasyonu kapsam ve güç açısından Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki kara operasyonuna benzer olmayacak." ifadelerini kullanan Barnea, masadaki seçeneklerin, Han Yunus'taki kara saldırılarının on gün ila iki hafta arasında süreceğini bu süreyi aşmayacağını gösterdiğini belirtti.
Barnea, "Gazze şehri ve çevresinin Hamas'tan arındırılmadığı taktirde, Han Yunus ve çevresinde arındırmanın gerçekleştirilemeyeceğini" kaydetti.
İsrail ordusunun "şiddetli" olarak tanımladığı silahlı Filistin direnişine değinen Barnea, "Gazze Şeridi'nin kuzeyinde ödediğimiz bedel çok endişe verici ve Han Yunus'ta da benzer bir bedelle karşılaşılabilir." değerlendirmesinde bulundu.
Barnea, "Beyaz Saray'ın, Gazze'deki yıkım görüntülerinin genç seçmenler ve Demokrat Parti'nin ilerici kanadı üzerindeki etkisinden endişe duyduğunu" belirterek, ABD Başkanı Joe Biden'ın, İsrail'e 14 milyar dolar yardım sağlama sözünü yerine getirmeye kararlı göründüğünü" aktardı.
Analist Barnea, şu şekilde devam etti:
Han Yunus'a düzenlenen kara saldırısıyla ilgili olarak Barnea, "Han Yunus'a düzenlenen, kara operasyonunun ikinci aşamasının bir parçası. Han Yunus'a düzenlenen kara operasyonu İsrail ordusunun muhtemelen son adımı olacak, yerinden edilenlerin gidebileceği başka bir yer olmadığı için kara operasyonunu Mısır sınırındaki Refah şehrine kadar genişletemeyecek." değerlendirmesinde bulundu.
Barnea, yazısında şu ifadeleri kullandı:
Barnea, "tampon bölgenin, Gazze dar ve yoğun nüfuslu bir bölge oluğu için İsrail'e fazla güvenlik sağlamayacağını" belirtti.
Gazze'nin geleceğine ilişkin Barnea, "İsrail'in, Mısır, Suudi Arabistan ve diğer Sünni İslami ülkelerinin Gazze'nin yönetimi ve yeniden inşasında ABD'nin yanında yer almasını istediğini" kaydetti.
Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim sabahı, İsrail'in "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlerine yönelik sürekli ihlallerine karşılık verme" gerekçesiyle kapsamlı saldırı düzenlerken İsrail ordusu da Gazze Şeridi'ne yoğun hava bombardımanı başlattı.
İsrail’de 7 Ekim’deki saldırılarda 310'dan fazlası asker olmak üzere 1200 İsraillinin öldüğü, 5 bin 132 kişinin yaralandığı duyuruldu. İsrail ordusuna göre, Gazze Şeridi'ne düzenlenen kara saldırılarında 82, Lübnan sınırında ise 6 İsrail askeri öldürüldü.
Gazze’deki hükümete göre, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi’nde İsrail saldırılarında öldürülen Filistinlilerin sayısı 7 bin 112’si çocuk ve 4 bin 885’i kadın olmak üzere 16 bin 248’e yükseldi.
İşgal altındaki Batı Şeria ve Kudüs’te de 7 Ekim'den bu yana İsrail güçleri ve Yahudi yerleşimcilerin saldırılarında 260 Filistinli hayatını kaybetti.
İsrail ordusu, Gazze'de on binlerce yaralı ile sivilin sığındığı onlarca hastaneyi zorla tahliye ettirmek için yerleşkelerini ya da ana binalarını vurdu. İşgal sırasında bazı hastaneleri bastı.
Saldırılarda yüzlerce kişi öldü ve yaralandı. Katil İsrail ordusunun 8 Ekim'den bu yana Lübnan’ın güneyine yönelik saldırılarında 22 sivil hayatını kaybederken, Hizbullah ile sınırda girdiği çatışmalarda ise 89 Hizbullah mensubu öldü.
İsrail ile Hamas arasındaki çatışmalara 4 gün "insani ara" verilmesine ilişkin uzlaşma, 24 Kasım Cuma günü saat 07.00'de (TSİ 08.00) uygulamaya girmiş ve daha sonra 3 gün daha uzatılmıştı.
İsrail ile Hamas arasında varılan esir takası mutabakatı çerçevesinde Gazze Şeridi'nden 81 İsrailli esir, İsrail hapishanelerinden de 240 Filistinli esir serbest bırakıldı.
İsrail ordusu ,1 Aralık'ta "insani ara"nın bitmesinin hemen ardından Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına yeniden başladı.