T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 6 ŞUBAT 2006 PAZARTESİ | ||
|
Yoksa, insan hayatının zehir olması işten bile değil! Yaşama tarzından damak tadına kadar hemen her şeyi milimetrik ölçülerle parça parça eden ve insanı, kendine bağımlı âdeta zincirli bir mahkûm, bir köle hâline sokan 'sağlık endüstrisi'nin dayattığı 'tek tip' yaşam algısının bizi ulaştırabileceği başka bir netice görünmüyor ufukta. Allah vermesin, ağır bir hastalık dışında, gün görmüş eskilerin, "Şunu yeme, şunu ağzına koyma, artık şunu hayâl bile etme!" türündeki tenbih ve telkinleri dikkate alarak, yaşama biçimlerini değiştirdiğini hiç gördünüz mü? Ne dersiniz, hayat, biraz da 'boş vermek'ten geçmiyor mu? Baksanıza, adına vücut kütle endeksi denilen o tuhaf modele göre, iki kilo fazlası olanın bile hayatını karartmakta çok mâhir şu 'sağlık simsarları'!.. İki buçuk kilo fazlanız mı var? Hemen bir liste çıkarılıyor.. Yasaklar listesi.. Tadımlık numuneler.. Formül üstüne formül.. Bir sürü gevezelik.. Ya, insanları birer 'diyet oburu' hâline getiren yayınlara ne demeli? Gazete sayfaları, dergi köşeleri, tv programları adına 'diyet' denilen ve aslında bana sorarsanız, insanı doğduğuna doğacağına pişman eden, dahası kilo vereceğim, vücut hatlarımı incelteceğim diyerek kelimenin tam anlamıyla 'insan mutsuzlu'ğuna davetiye çıkaran türlü türlü boşboğazlıkla dolup taşıyor.. Eczane vitrinlerinden hiç eksik olmayan zayıflama reçeteleriyle zayıflama ilâçlarını da unutmayalım.. Yok protein diyeti, yok az kalorili diyet, yok İsveç diyeti, yok Eskimo diyeti, yok Akdeniz diyeti, yok bilmem ne diyeti.. Nedir bu? N'oluyoruz? Olay, kısaca şu: Önce insan sağlığını tehdit eden, vücuda zararlı her türlü yiyecek ve içeceğin imalâtı, sonra bütün bunların etkisini azaltacağı veya yok edeceği iddiasıyla çeşit çeşit diyet biçimleri, kürler, ilâçlar.. Evet, 'sistem' böyle işliyor! Birileri mal pazarlayacak, birilerinin şöhreti artacak, ilâç şirketlerinin kasaları dolacak diye, şu insanoğlunun çektiği çileye, girdiği sıkıntıya, içine yuvarlandığı komplekse bakar mısınız? Gözlerden kaçmıyor: Zavallı genç kızlar; belli ölçülere sahip olmak, dikkat çekmek ve arkadaşlarına hava atmak adına ağızlarına bir şey koymuyor. Mutlu göründüklerine aldanmayın; mutsuz ve huzursuzlar! Ruh sağlıkları tamamiyle bozuk! Zira, belki de ömür boyu sürecek 'derin' bir diyetin pençesindeler ve açlıktan nefesleri kokuyor.. Özendiğin, canının çektiği hiçbir şeyi yiyemeyeceksin; Allah'ın verdiği nimetlere "O dokunur!", "Bu kilo yapar!", "Şu şişmanlatır!" kaygusuyla burun kıvıracaksın, sonra.. Sonrası malûm: Hayatın zehir olacak! "Vücut ölçülerimi korumalıyım, aman kilo almayayım" diye diye, sağlığından da olacaksın!.. Ne diyelim: Allah, akıl-fikir versin.. 16 Ocak Pazartesi günü, Yeni Şafak'ın 2. sayfasında "Sağlıklı beslenme hastalığı: Orthoreskiya" başlığı altında bir haber vardı. Sağlıklı besleneceğim takıntısına sahip şehirli insanların abartılı bir sağlık endişesi taşıyıp, yeme-içmelerine aşırı titizlik gösterdikleri, hormonlu ve katkılı diye pek çok ürünü tüketmekten vazgeçtikleri ve kilo kaybetmeye başladıkları kaydedilerek, hastalığın gelecek yıllarda çok daha vahim bir boyut kazanacağına dikkat çekiliyordu. Evet, hayat, sağlık hususunda 'çokça boş vermek'ten geçiyor!..
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Aktüel |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |