T Ü R K İ Y E ' N İ N B İ R İ K İ M İ |
||
Y A Z A R L A R | 5 NİSAN 2006 ÇARŞAMBA | ||
|
28 Şubat isimli filmde hem resim seçicisi hem de ulaştırma teknisyeni olarak görev yapan Fatih Çekirge, 03.04.2006'da Hürriyet'te yazmaya başladı.. (Daha doğrusu, yazmaya Hürriyet'te başladı..) Star'ın başında iken, "Kung-Fu" misali önüne gelene tekme atan "Çekirge"nin "çekindiği" fotoğrafa baktım; oturduğu bankın üzerinde "Çankaya Belediyesi" yazıyordu.. Tahmin ediyorum ki bir sonraki yazısını, üzerinde "Sincan Belediyesi" yazan bir bankın üstünde yazacaktır!. Fatih Çekirge, Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün GATA'daki kulak ameliyatının "perde arkası"nı yazıyordu.. Eh, bunu da ancak "kulağı kesik" bir gazeteci yazabilirdi!. Fatih Çekirge'nin "kamusal alanda örs-çekiç-üzengi sorunsalı üzerine üç perdelik komedya" konusunda kaleme aldığı haber, aynı gün Dışişleri Bakanlığı tarafından yalanlanınca, yazılanların "kulaktan dolma" bilgiler olduğu anlaşıldı.. Güya, Abdullah Gül Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nde iken, eşini ziyaret etmek isteyen Hayrunnisa Gül, hastaneye "arka kapıdan" girmiş.. Fakat, "komutanlar katı" diye bilinen 7. katta "sancı" başlamış.. Çünkü, Hayrunnisa Gül türbanlı olduğu için, komutanlar katına türbanlı giriş olmazmış.. Ancak, yukarıya telefon edilmiş ve olayın "insani bir durum" olduğuna kanaat getirilerek ziyarete izin verilmiş.. "Perde arkası" denilen ve "korniş misali", gazetenin ana sayfasının üst kısmına konuşlanan haber bu... Çok şükür ki Fatih Çekirge şöyle yazmadı: "Abdullah Gül'ün işitme kaybı olduğu için, düşünüldü ki, askerler muhtıra verdiğinde Abdullah Gül, söylenenleri duymayacaktır.. Dolayısıyla, GATA'da görev yapan askeri doktorlar, Abdullah Gül'ün kulağını sırf muhtemel bir muhtırayı daha iyi duyabilmesi için ameliyat etti.. O nedenle Gül, kendi hanesine girebilir ama Gülhane'ye giremez"(!) Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök duyarlılık göstererek, daha ilk gün hastaneye ziyarete gittiğine göre, bu "derin haber"le amaçlanan ne olabilir?
Evet Fatih Çekirge'nin Hürriyet'teki yazısı bundan ibaret değil.. Aynı günkü bir diğer yazısının başlığına ise, Süleyman Demirel'e atfen, "Baba'sız başlamak istemezdim" cümlesini uygun görmüş.. Oysa, 3 Kasım'da halk "Baba'sız da başlanabileceğini" göstermişti!. O Baba ki, birileri tarafından "28 Şubat'a sarkıntılık" yapıldığını söylemişti ama aynı dönemde "demokrasinin ırzına tasaddi"de bulunulmasına ses çıkarmamış ve "töre canileri"nin yaptığı gibi "tahrik" unsuruna dayanmıştı.. Evet, Fatih Çekirge bir simgedir; üstelik "siyasi bir simgedir".. Fatih Çekirge'nin Hürriyet'te yazmaya başlaması ciddi bir olaydır.. Kurulduğu günden TMSF'nin el koyduğu güne kadar Star'ın başında bulunan Fatih Çekirge'nin Star'daki yayın anlayışını hatırlayınız.. Star'ın sahibi o Cem Uzan ki, askere teslim olmamak için çürük raporu alıyor, dolayısıyla askerden davetiye beklemiyordu.. Tam tersine kendisi askere "davetiye çıkarıyordu"!. Fatih Çekirge, gazetenin manşetine, "eşek" anlamına gelen "ker" sözcüğünden hareketle "Ker-Kürt" diye bir başlık koyduğu için "kerhen" bile olsa özür dilememişti.. 2-0 galip geldiğimiz bir milli maç esnasında iki İngiliz vatandaşı öldürülünce, "iki beden" anlamına gelen "Two size" diye bir başlık atmayı "one number" gazetecilik sanmıştı.. Fatih Çekirge, bir 28 Şubat güzellemesi olan "Sisler Bulvarı" isimli bir kitap yazmıştı; ama bu kitap, bir aşk şiirleri kitabı değil, aşkla bağlı olduğu vesayet rejimine duyulan özlemin ifadesiydi.. Fatih Çekirge ki, açık rejim olduğunda "felaketi olur, ağlardı..".. Çünkü "o, buna mecburdu.." Hatta, "ne üst düzey komutanlarla görüşmüştü ama yoktular"!
|
|
Ana Sayfa |
Gündem |
Politika |
Ekonomi |
Dünya |
Kültür |
Spor |
Yazarlar Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi |