T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
Y A Z A R L A R 9 MAYIS 2006 SALI
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Bugünkü Yeni Şafak
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Ahmet KEKEÇ

Böyle delikanlı seslere ihtiyacımız var işte!

Basın Konseyi'nin ikinci başkanı Doğan Heper, Milliyet Gazetesi Ankara Muhabiri Tolga Şardan'ın, Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişlerince ''bilgisine başvurmak'' üzere çağırılmasını protesto etmiş.

Protesto metni önümde duruyor.

Meseleyi bilmiyorum, Tolga arkadaşımızın (Bu Tolga, Tuncay Özkan döneminde, polis şefi Adil Serdar Saçan kaynaklı haberlere imza atan arkadaş değil miydi? Yanlış biliyorsam beni düzeltsin!) yapıp ettikleri konusunda da bir malumatım yok... Bunun bir önemi de yok...

Önemli olan, Tolga Şardan'ın, Polis Başmüfettişi İsmail Yıldız tarafından, bilgisine başvurmak üzere Emniyet'e çağrılması.

Doğan Heper bu işe çok sinirlenmiş.

Haklı.

Polisin çünkü, böyle bir yetkisi bulunmuyor. Heper ağabeyimizin de isabetle vurguladığı gibi, bu önemli noktayı sadece Emniyet Genel Müdürlüğü'nün değil, adı geçen polis müfettişinin de bilmesi gerekir...

İsterseniz önce, sözkonusu protesto metnini okuyalım.

Diyor ki Doğan Heper: "Tolga Şardan, gazeteci olarak kamuoyunun duyması gereken bilgiyi haberinde yazmıştır. Bundan fazlasını ondan istemeye mahkemelerin bile yetkisi yoktur. Başmüfettiş Yıldız'ın ve Yıldız'ı görevlendirmiş olması gereken Emniyet Genel Müdürlüğü'nün de bilmesi gereken ilk şey, 'yasaların vermediği yetkiyi kullanmaya' kimsenin hakkı olmadığıdır."

Ne kadar güzel, değil mi?

Bitmedi...

Şu satırlar da, en az yukarıdakiler kadar "güzel" ve bir gazetecinin dik durması açısından son derece öğretici: "Basın Konseyi olarak, arkadaşımız Tolga Şardan'a yapılan çağrının, aslında mesleğimizin 'haber kaynağını kimseye açıklamama' şeklindeki temel kuralını çiğneme amacı taşıdığını düşünüyor, müfettişleri hadlerini bilmeye ve araştırmalarını görev sınırlarını aşmayacak şekilde yapmaya davet ediyoruz.''

Heper, had bildirme işleminden sonra, meslektaşları, kendilerine böyle bir çağrı yapıldığı taktirde, muhataplara, 5187 sayılı Basın Kanunu'nun "Süreli yayın sahibi, sorumlu müdür ve eser sahibi, bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamaz" şeklindeki 12'nci maddesi uyarınca, ''çağrınıza uymuyorum" yanıtı vermeye davet ediyor.

Bunlar, takdir edersiniz ki, mesleğimiz adına son derece güzel, bir o kadar da sevindirici gelişmeler. Bu mesleğin, otoriteye karşı dik duran, ödünsüz, her türlü manipülasyona kapalı, yiğit, delikanlı seslere ihtiyacı var.

Doğan Heper onlardan biri işte...

Fakat bazı gazeteciler, ellerinde röportaj kasetleri, "gizli servis" koridorlarını arşınlarken Doğan Heper neredeydi? Karargâhta hazırlanıp pişen haberler gazetelere servis edilirken Doğan Heper neredeydi? Gazeteciler şelek şelek Genelkurmay karargahına taşınıp brifinglenirken Doğan Heper neredeydi? En büyük medya patronu, yabancı gazetecilere "54. hükümetin düşürülmesinde kendi gazetelerinin yaptığı eylemli katkılardan" söz ederken Doğan Heper neredeydi? Meslektaşları hedef gösteren "Andıç belgesi" gazetelerin manşetini süslerken Doğan Heper neredeydi?

Uzatmak mümkün...

Fakat burada keselim ve hem Basın Konseyi'ni, hem de mesleğin "yiğit sesi" değerli Doğan Heper ağabeyimizi kollayalım... Bakalım otoriteye karşı bu dik duruşu ne kadar muhafaza edecekler? Daha doğrusu, muhafaza edebilecekler mi?

Ülke büyük siyasî alt-üst oluşlara gebe ve meslektaşları "dik durma" konusunda yeni bir sınav bekliyor.

Bakalım ve görelim.

Geri dön   Mesaj gönder   Yazdır   Yukarı


ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi