T Ü R K İ Y E ' N İ N    B İ R İ K İ M İ
E K O N O M İ 9 HAZİRAN 2006 CUMA
  Ana Sayfa
  Gündem
  Politika
  Ekonomi
  Dünya
  Aktüel
  Spor
  Yazarlar
  Televizyon
  Sağlık
  Yurt Haberler
  Son Dakika
 
 
 
  657'liler Ailesi
  Ankara'da Şafak
  Bilişim
  Çalışanın Sesi
  Diziler
  Düşünce Gündemi
  İzdüşüm
  Kültür-Sanat
  Röportaj
  Sinema
  Yemek
  Zamanda Yolculuk
 
  Bize Yazın
  Abone Formu
  Temsilcilikler
  Reklam
  Künye
 
  Arşiv

  Yeni Şafak'ta Ara
 

Daha çok alışveriş daha barışçı dünya

Başbakan Erdoğan, zirvedeki konuşmasında "Unutmayalım ki daha çok alışveriş, daha müreffeh bir dünya demektir. Daha müreffeh bir dünya ise, daha barışçı ve istikrarlı dünya olacaktır" dedi

İsmail
Zelvi
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, barış ve istikrarın küreselleşmesine katkı sağlayacak her imkanın değerlendirilmesi gerektiğini belirtti, "Eğer barışın küreselleşmesini sağlayamazsak, şunu iyi bilmemiz gerekiyor ki o noktadan itibaren terör küreselleşmeye başlıyor. Şu an onun bedelini ödüyoruz" dedi.

2. Türk-Arap Ekonomi Forumu'nda konuşan Başbakan Erdoğan, sermayeyi gerektiğinde ülke dışında verimliliği yüksek alanlara yönlendirmenin, küresel bir oyuncu olmanın vazgeçilmez şartı haline geldiğini vurgulayarak, devletlerin ekonomik açıdan giderek birbirine daha bağımlı hale gelmelerinin, karşı koyulmaz bir süreç olduğunu ifade etti.

UYUMLU OLAN KÂRLI ÇIKAR

Erdoğan, bu yeni sürece iyi uyum sağlayan ülkelerin başarılı olup kazançlı çıkacağını kaydetti, sözlerine şöyle devam etti: "Eski üretim yapısını sürdürmekte direnenlerin, arzuladıkları kalkınma düzeyini yakalamaları bence artık mümkün değil. Mal, hizmet, emek ve sermayenin dolaşımında artık yepyeni bir dönem başlamıştır. Yeni rekabet koşullarının bütün zorluklarına rağmen, esasında bu süreç, önümüze yeni imkanlar da çıkarmaktadır. Küreselleşmenin yan etkisi olarak gelişen değerler arası soğuk savaş dediğim dönemin, bütün olumsuz etkilerini üzerimizde hissederken, bu yeni imkanları fırsata dönüştürmenin aciliyetini özellikle vurgulamak istiyorum. Unutmayalım ki daha çok alışveriş, daha müreffeh bir dünya demektir. Daha müreffeh bir dünya ise, daha barışçı ve istikrarlı dünya olacaktır." Erdoğan, gelişen olayların bunu açıkça ortaya koyduğunu ifade ederek, refaha ulaşıldığında barış ve istikrarın da yakalanacağını bildirdi.

Arap ülkelerin temsilcilerine "Aynı medeniyeti paylaşan bu ülkeler ve insanlar acaba aynı medeniyeti paylaştıkları oranda birbirleriyle alışveriş yapıyorlar mı, bu soruyu kendimize sormamız lazım" diye seslenen Erdoğan, aslında işbirliğini geliştirmek için gereken herşeyin bulunduğunu ifade ederek, "Şeker, un, yağ var, hala helva ortada yok. Helvayı yapmamız şart. Yaptığımız an bölge bir anda sıçrayacaktır" dedi.

Son dönemde çıkardıkları yasalarla Türkiye'de yatırım ortamının daha cazip hale getirdiklerine dikkat çeken Erdoğan, GAP ile 3,5 milyon kişiye iş imkanı sağlanacağını, bölgede organik tarım, enerji ve sulama alanlarında imkanların bulunduğunu anlattı. Erdoğan, dünya çapında büyük projelere imza atan yabancı firmaları başta GAP olmak üzere yatırıma davet ettiklerini söyledi. Erdoğan, Türkiye'nin her zaman karşılıklı yarar ve "win win (kazan kazan)" esasına göre çalıştığını dile getirerek, işadamlarını Türkiye'nin sunduğu yatırım imkanları ve özelleştirmelerle ortaya çıkan fırsatları değerlendirmeye çağırdı.

  • İSTANBUL

    Berham Salih'e Kerkük mesajı

    Başbakan Tayyip Erdoğan Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Irak Başbakan Yardımcısı Behram Salih, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Serdar Denktaş ve Galatasaraylı futbolcu Hakan Şükürle görüştü.

    Erdoğan Irak Başbakan Yardımcısı Behram Salih'i kabülünde de, Türkiye'nin Irak'ın toprak bütünlüğü konusunda hassasiyetinin devam ettiğini dile getirdi. Türkiye'nin sınır güvenliği ve Kuzey Irak'ta terör örgütü mensuplarının faaliyetlerinden duyduğu rahatsızlığı ifade eden Erdoğan, Kerkük'ün özel statü ile yönetilmesini talep etti.

    Erdoğan - Musa görüşmesinde ise Türk-Arap iş ilişkileri ve Filistin konusu ele alındı.

    Körfez'den zirveye akın

    Türk Arap Ekonomik Forumu'nun ikincisi dün başladı. Zirveye liderlerin yanı sıra 700'ün üzerinde Türk ve Arap işadamı katıldı. Yatırım imkanları ve potansiyel ortaklık yollarının arandığı foruma katılan iş adamları, Türkiye'nin hızla büyüyen pazarı ve potansiyeli ile ilgili yapılan değerlendirmeleri yakından takip etti.

    Musa: Arap ekonomileri 1 trilyon dolara gidiyor

    Arap Birliği Genel Sekreteri Amr Musa, Tayyip Erdoğan'a Arap dünyasında büyük saygı duyulduğunu vurguladı. Arap kamuoyunun modernite istediğini ifade eden Musa, "Bu süreç belki yavaş olabilir. Tekerler dönmeye başladı. Reform programları yüzde 100 gerekli. Arap dünyasında büyük doğal kaynaklar, yatırım fırsatları var. Arap dünyasının milli hasılası 870 milyar dolar, 1 trilyon dolara varması, bu rakamların 2-3 misline çıkması bekleniyor" dedi.

    Ortadoğu'nun ışığı Türkiye olabilir

    Lübnan Başbakanı Fouad Siniora, Erdoğan'ın, Lübnan'ın ve aynı zamanda Arap aleminin dostu olduğunu söyledi. Siniora, şunları söyledi: Türkiye'deki kardeşlerimizin tecrübeleri Arap dünyasına ışık olabilir. Türkiye'de din ve devlet arasındaki ilişkilerin barış içinde yürütüldüğünü biliyoruz. Türkiye'nin, Avrupa Birliği'nde güçlü bir şekilde bulunmasının bizim açımızdan, bölgede istikrarı açısından çok yararlı olacağını biliyoruz. İmajımız da düzelebilir. Hoşgörü bizim içimizde var. Bundan yararlanmalıyız.

    'Ortak projelerimizi uygulama zamanı geldi'

    Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye ve Arap ülkelerinin birlikte sürdürülebilir kalkınmalarını sağlayacak ortak ticaret, enerji ve ulaştırma projelerini süratle uygulamanın zamanının geldiğini bildirdi. Bölgesel işbirliğinin uluslararası rekabette ayakta kalmanın temel koşulu haline geldiğine işaret eden Tüzmen, Türk müteahhitlik firmalarının Arap ülkelerndeki projelerin toplam tutarının 23 milyar doları aştığını belirterek "Geçen yıl bu ülkelerde 5,1 milyar dolarlık yeni proje almışlardır. Bu tür büyük altyapı projelerinin gerçekleştirilmesinde, ülkelerimiz firmalarının oluşturacakları konsorsiyumlar aracılığıyla önemli rol almaları için çaba göstermeliyiz" diye konuştu.

    Su paylaşma teklifine sert yanıt

    Irak Başbakan Yardımcısı Berham Salih, zirvede yaptığı konuşmada Türkiye ile Irak'ın bölgesel işbirliği bağlarını güçlendirmesi gerektiğini söyledi. Salih konuşmasında Dicle ve Fırat nehirlerinin Türkiye ile Irak'tan geçtiğine değinerek, bu nehirlerin Irak'ta tarım sektörünün gelişmesi için çok önemli olduğunu ve Türkiye ile su paylaşımında bir anlaşmaya ulaşmak için toplantı yapılmasını beklediklerini söyledi.

    TEKNOLOJİNİ DÜZELT ÖNCE!

    Berham Salih'in suların paylaşımı konusundaki sözlerine Türk Dışişleri'nden, 'Böyle bir toplantı gündemimizde yok" sözleriyle karşılık verildi. Üst düzey yetkili, Fırat ve Dicle'nin Türkiye'den doğduğuna işaret ederken, "Türkiye, Irak'a gerekli miktarda su veriyor. Mesele suyun paylaşımından önce Irak'taki su şebekesinin düzeltilmesi, sızmaların önlenmesi, Irak'ın su sisteminin günümüz teknolojik altyapısına kavuşturulması" dedi.

    Geri dön   Yazdır   Yukarı


  •    İş'in Sırrı

    ALPORT Trabzon Liman İşletmeciliği

    Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya | Aktüel | Spor | Yazarlar
    Televizyon | Sağlık | Bilişim | Diziler | Künye | Arşiv | Bize Yazın
    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin her hakkı mahfuzdur. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © Yeni Şafak
    Tasarım ve içerik yönetimi: Yeni Şafak İnternet Servisi