Türkçemizde, işler sarpa sarınca söylenen güzel bir söz vardır. "Ayıkla pirinci taşını" deriz... Millilerimizin bundan sonraki net görüntüsü böyle. Uzatma dakikalarında yenilen golle altın 2 puanı kaybeden Türk Milli Takımı, bundan böyle pirincin taşını ayıklayacak. Çarşamba günü Ukrayna, Ekim'de Arnavutluk maçları bakalım ne olacak.

İşin doğrusunu sözümüzün başında söyleyelim. Fatih Terim'in elinde sihirli değnek yok. Bu futbolcularla bu takım ancak bu kadar olur. Terim'e kimse kusur bulmasın. Bir milli takım, bu futbolcularla bundan daha iyisini yapamazdı.

Dünkü not halindeki yorumumuzu okuyanlar hatırlayacaktır. Türkiye'de ve Avrupa'nın çeşitli takımlarında oynayan Türk futbolcular arasında milli formayı yüzde hak eden bir kişinin olmadığını söylemiştim. Yine, iddia ve inatla tekrarlıyorum. Ay-Yıldızlı formamızı, bileğinin hakkıyla sırtına giyeni dün de görmedik. Hemen hemen tamamı, kötülerin arasından seçilmiş iyiler.

Hasan Şaş'ı Yıldıray'ı Hakan Şükür'ü ve diğerlerini futbolcuya benzetemedik. Lafımızdan alınmasınlar ama, milli takım için son kullanma tarihleri çoktan geçmiş.

Oyunun genel istatistiklerinde içler açısı bir durum var. Türk Milli Takımı'nın yaptığı yanlış pas sayısı 40'ı buluyor. Nasıl Milli futbolculuktur bu. Galibiyet için çabalayanlar yok muydu? elbette vardı ama, bunların sayısı bir elin parmaklarından daha azdı.

Oyunun genelindeki taktik anlayışı sannederiz ki, Fatih Terim'in uygulamak istediği model değildi. Türk Mili Takımında hatlar arasındaki kopukluk o kadar aşikardı ki, zaman zaman orta alanda yer alanların yerinde yelller esti. Hiçbir konbine atağımız yoktu desek, yalan sayılmaz. Zaman zaman futbol adına esintiler olsa bile orada topla buluşanlar yüzümüzü kara çıkarttı.

Son sözümüz şu. Fatih Terim eldeki malzemeyle en iyi milli takımı çıkartmaya çaba gösterdi. İşin bir gerçeği varki, ıspanaktan köfte yapılmıyor.

TURGUT KOLOĞLUGİL

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu

Online İlan