Başbakan Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin AB sürecinde "imtiyazlı ortaklık" önerisini kabul etmeyeceklerini belirterek, AB ülkelerinden gelen olumsuz seslere de, "İstikametimiz bellidir. Kopenhag Kriterleri'ni Ankara kriterleri yapar yolumuza devam ederiz" mesajını gönderdi.

Erdoğan, İtalya'daki "Ambrosetti Forumu"nun ikinci gününde "AB" konulu oturumda, Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Vaclav Klaus, AB Komisyonu eski başkanları Valery Giscar d'Estaing ve Romano Prodi, Avusturya Maliye Bakanı Karl-Heinz Grasser ve ABD'li senatör Joe Biden ile birlikte konuşma yaptı.

'Türkiye'nin istikameti bellidir'

Başbakan Erdoğan, konuşmasında, AB'ye tam üye olarak girme konusunda Türkiye'nin kararlılığını bir kez daha dile getirdi. Konuşmasının ardından soruları da cevaplayan Erdoğan'ın, "Türkiye, AB'ye giremezse köktendincilik olur mu" sorusuna şu cevabı verdi: "Bizim istikametimiz bellidir. Türkiye, AB'ye alınmazsa, Kopenhag Kriterleri'ni Ankara kriterleri yapar, yolumuza devam ederiz. Biz Türk halkının demokrasi özlemlerini gerçekleştirmek için bu reformları yaptık. Uygulamaları da onun için gerçekleştiriyoruz. Biz bunu sadece Kopenhag Siyasi Kriterleri'ni yerine getirmek için yapmadık" dediği öğrenildi.

'Kitabımızda imtiyazlı ortaklık yok'

Başbakan Erdoğan, Türkiye'ye dönüşünde atatürk Havalimanı'nda İtalya gezisini değerlendirdi. Erdoğan, "Dışişleri Bakanı Gül, 'arkamıza bakmadan çeker gideriz' dedi. Bu konudaki görüşleriniz nedir?" sorusu üzerine, şunları söyledi: "Bu bizim yeni söylediğimiz bir şey değil. AB, Kopenhag siyasi kriterleri ile ilgili Türkiye atması gereken adımları attıktan sonra, ek protokolü imzaladıktan sonra 3 Ekim'e yönelik olumsuz bir tavrın içine girilmesi halinde 'bizler Kopenhag siyasi kriterlerinin adını Ankara siyasi kriterleri koyar, yolumuza devam ederiz' dedik. Bu, zaten açık ve net mesajımızdı. Bizim buradaki hedefimiz, insanımızın yaşam standardını yükseltmektir."

Böyle saçmalık olmaz

Erdoğan, "İmtiyazlı ortaklık gibi alternatiflerden söz ediliyor. Böyle bir ihtimal var mı?" sorusuna da şu cevabı verdi: "Hayır. Bizim kitabımızda böyle bir şey yok. Bir defa diplomatik ilişkilerde diplomasi ahlakına uymayan davranış biçimi olamaz. Kaldı ki, AB müktesebatı içinde veya AB'ye üye olmayan aday ülkeler arasında imtiyazlı üyelik diye bir ortaklık biçimi yok. Maç esnasında penaltı kurallarını değiştiriyorsunuz. Böyle saçmalık olmaz. Siyasetin de kendi içinde bir ahlakı var. Kuralları siz yola çıktığınız zaman işletmek zorundasınız. Yolculuk esnasında kuralları değiştirmek bu işin ahlakına uymaz."

3 Ekim'e yönelik endişemiz yok

"Bizim 3 Ekim'e yönelik herhangi bir endişemiz söz konusu değildir" diyen Başbakan Erdoğan, "Şunu da çok açık net söylüyorum. Bazı köşe yazarları bilerek, bilmeyerek veya ideolojik saplantılarıyla 'taviz vermek' gibi bir ifadeyi bizim ağzımızdan çıkmış gibi kullanıyorlar. Bunu buradan bir daha hatırlatmak isterim. Onların karakterlerinin gereğidir. Böyle bir şeyi asla Türkiye Cumhuriyeti'nin Başbakanı olan insan yapmaz. Bugüne kadar da yapanlar olmamıştır. Önce kendilerine bu noktada çeki düzen versinler" dedi.

Kıbrıs BM'de çözülmeli

Başbakan Erdoğan, CNBC ve İtalyan SKY televizyonlarına verdiği demeçte, Kıbrıs sorununun çözülmemiş olmasının Türkiye ve KKTC'den kaynaklanmadığına işaret etti. Güney Kıbrıs'ın AB'ye alınmasının Kopenhag kriterlerine göre yanlış olduğunu belirten Erdoğan, Türkiye'nin dün olduğu gibi bugün de sorunun BM nezdinde çözümlenmesinden yana olduğunu söyledi.

Irak'a güven gelmeli

Erdoğan, "ABD, Irak'ta ne kadar kalabilir?" şeklindeki bir soruya şöyle cevap verdi: "Şu an itibariyle bir tarih belirtmek yanlış olur. Irak'ın halihazırda ne düzenli bir ordusu var ne de düzenli bir güvenlik gücü. Irak'ta güvenliğin temini için mevcut sürecin işletilmesi lazım. Irak'ta işler hal yoluna girene dek mevcut süreç devam etmelidir diye düşünüyorum."