Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
MUSTAFA UÇURUM
İmgesel öyküler Recep Şükrü Güngör'ün son öykü kitabı 'Yas Ayini' Yediharf Yayınları'ndan çıktı. Kitap iki bölümden oluşuyor; Birinci bölüm Savcının Uykusu'nda yedi öykü var. İkinci bölüm Deli'de de yedi öykü bulunuyor. Öykülerin tümü bildik öykü formatından farklı, imgesel boyutu oldukça yoğun öyküler. Olay öykücülüğüyle kurguyu eserlerinde çok iyi birleştirebilen Güngör, kendi üslubunu oluşturma yolunda emin adımlarla ilerliyor. Yas Ayini'ndeki öykülere ilk bakıldığında bireysel bir öykü gibi görünse de sayfalar arasında yoğunlaştıkça bireyin başkaldırısı, kendini ifade etmek için dünya ile girdiği mücadele ve kalp atışları açıkça ortaya çıkmakta. Kitabın ilk öyküsü "Kırılgan"da çok çabuk kırılan bir kalbin yaşam karşısındaki duruşu işlenmiş. Şiirsel bir söyleyişi var Öykülerde sıradan söyleyişler yerine şiirsel bir söyleyiş hakim. Sık yapılan tekrarlar, öyküleri daha diri tutuyor. İç konuşmalar da önemli yer tutmakta öykülerde. Yazar dertleşeceği kişi olarak kendisini seçmiş ve yaptığı iç konuşmalarla bunu sağlamış. "Red" hikâyesi yazarın baştan sona kendisiyle konuşması şeklinde geçiyor. Bürokrasiye, halden anlamaz idarecilere yer yer göndermelerin olduğu hikâyede yazar, hikâyesini " sıkıyor muyum? / sıkılıyor musun, sıktım mı, sıkıntı mı, sıkı mıyım müdür? / Ben neyim senin için? Neyim ben senin için? Ne?" diye bitiriyor. Öyküde ki ben miyim?
Öykülerde geçen kişiler ve mekânlar gerçek hayattan alınmış. Yazarın yakın çevresi, bu öyküleri okurken tatlı bir tedirginlik geçirebilir. Çünkü sayfalar arasında ilerlerken kendisini bulması çok yakın bir ihtimaldir. Recep Şükrü Güngör, Yas Ayini ile öykücülüğü adına önemli bir adım daha atmış oldu. Bu adımı, çıkacak olan "Adem ile Havva" (Sütun Yay.-öykü) ile daha da pekiştirecektir
|
|