Bugünkü Yeni Şafak |
|
|
Milli Eğitim Bakanlığı, Almanya'daki Türk çocuklarına 'aptal muamelesi' yapılarak özürlülerin ve öğrenme güçlüğü çekenlerin eğitim gördüğü okullara gönderilmesini önleyecek. Almanya'ya gönderilecek rehber öğretmenler, 'öğrenme özürlü' kararını veren komisyonlara katılarak yanlış kararların verilmesini engelleyecek.
ASLIHAN ALTAY KARATAŞ / ANKARA
Türk çocuklarının zekasıyla ilgili tartışma en son temmuz ayında Berlin Hür Üniversitesi (Freie Universitaet) Rektörü Dieter Lenzen'in sözleriyle alevlendi. Bild gazetesinin manşetten verdiği haberde Lenzen, Türk çocuklarının zeka düzeylerinin dilbilgisi yetersizliğinden dolayı Alman çocuklara göre daha düşük olabileceğini öne sürdü. Lenzen, "Hannover'de yapılan araştırma, göçmen Türk çocuklarında zeka düzeyinin daha düşük olabileceğini gösteriyor. Büyük olasılıkla bu dilbilgisi eksikliğinden kaynaklanıyor" iddiasını dile getirdi. MEB, bu tür 'ırkçı' söylemler üzerine Türk çocuklarının öğrenme özürlülerin okuduğu okullara yönlendirilmesini önleyecek bir formül geliştirdi. Rehber öğretmenler komisyona girecek Bugüne kadar yurtdışına sadece sınıf öğretmeni gönderen MEB, artık rehber öğretmenlerini de yurtdışında görevlendirecek. Geçtiğimiz yıl Fransa ve İngiltere'ye birer rehber öğretmen gönderen Bakanlık, Ekim ayında yapacağı duyuruyla Almanca bilen rehber öğretmeni arayacak. Yurtdışına ve özellikle 3,5 milyon Türk'ün yaşadığı Almanya'ya gönderilecek rehber öğretmenler, Türk çocuklarına ölçülebilirliği tartışmalı testlerle 'Öğrenme güçlüğü çekiyor' damgası vurulmasına engel olacaklar. Rehber öğretmenlerin en önemli görevi, Türk çocuklarıyla ilgili 'öğrenme özürlü' kararını veren komisyonlara katılarak, yanlış kararların alınmasını önlemek olacak. Yeni Şafak'a açıklama yapan Bakanlık yetkilileri, ilköğretim okullarında okuyan çocukların 'öğrenme özürlü' olduğu tespiti için kullanılan testlerin Türk kültürüyle bağdaşmadığını ifade ettiler. Bir yetkili, "Türk rehber öğretmenleri bizim kültürümüze uygun testlerle ilköğretimin ilk üç kademesindeki çocuklarımıza hizmet verecekler. Türk çocukları için oluşturulan komisyonlarda, yanlış değerlendirmeleri önlemeye çalışacaklar" dedi. Almancayı iyi bilecekler Almanca bilen rehber öğretmenleri seçmek için geçen sene açılan ilk sınava hiçbir başvuru gelmediği belirtildi. Sınav öncesinde 'C' düzeyi Almanca bilen rehber öğretmen almayı düşündüklerini, ancak kayıtlarda bu düzeyde rehber öğretmene rastlamadıkları için vazgeçtiklerini belirten Bakanlık yetkilisi, "Başvurular için 'D' düzeyi Almanca bilgisini şart koştuk. Ama başvuran rehber öğretmen çıkmadı" dedi. MEB, bu yıl Ekim ayında açacağı sınavda 'D' düzeyi yerine 'E' düzeyi Almanca şartı koyacak. Sınavda başarılı olanlar arasından seçilen 13 rehber öğretmen, 'Almanca' hizmet içi eğitime tabi tutulacak. Rehber öğretmenler 6 ay süren dil eğitiminden sonra Almanya'ya gönderilecekler ve eyaletlerde bulunan 13 Türk başkonsolosluğuna bağlı çalışacaklar. Dil bilmeyen çocuklar mecbur ediliyor
Almanya'da 'zihinsel, psikolojik, bedensel ve öğrenme' özürlü çocukların okuduğu 'Sonderschule' adlı okullara çoğunlukla Türk çocuklarının gönderilmesi tepki çekiyor. Öğrenme özürlü çocukların gittiği bu okullarda Türk çocuklarının sayısının 40 bini aştığı ve Alman çocuklarının iki katına ulaştığı belirtiliyor. MEB verilerine göre 3,5 milyon Türk'ün yaşadığı Almanya'da, ilköğretimden yükseköğretime toplam 600 bin Türk öğrenci bulunuyor. Araştırmalar ilköğretim çağındaki Türk çocuklarının yüzde 63'ünün Almanca bilmediğini ortaya koyuyor. Eğitime normal ilköğretim (Grundschule) okullarında başlayan Türk çocuklarının önemli bir bölümü, Almanca'yı öğrenemediği gerekçesiyle Sonderschule'de okumaya mecbur ediliyor. Mezunlarına 'aptal' muamelesi yapılan bu okullar, Türk çocuklarının iş bulma şansını da en aza indiriyor. En düşük düzeyde eğitim veren Sonderschule'ler vasıfsız işçi yetiştiriyor.
|
|