Yağmur Atsız'ın "Ömrümün İlk 65 Yılı" isimli hatıraları Türk Edebiyatı Vakfı Yayınları arasından çıktı. Yağmur Atsız, kitabında; şair, gazeteci, radyocu ve televizyoncu, bunların da ötesinde bir entelektüel olarak yaşamının önemli anlarını paylaşırken çocukluk döneminde babası Nihal Atsız'a ait ilginç anekdotları da aktarıyor.

Ölçümleri pergel ile yapardı

Yağmur Atsız kitapta, 1944 yılı Türkçüler davasının önemli sanıklarından şair-romancı ve tarihçi Nihal Atsız'ın bir çeşit pergel ile nasıl kafatası ölçtüğüne dair ayrıntılı bilgiler veriyor: "Nihal Atsız dehşetli bir kafatasçıydı. Yakın çevresi, konu komşu bir yana hemen herkesin kafataslarını ölçer, kılı kırk yararak hesabını yapar ve o şahıslara Türklük oranlarını tebliğ ederdi. Düşük çıkanları teselli ederdi. " Oğul Atsız, babasının kullandığı aracın ise yazı masasında üzerinde duran yaklaşık 45 santim uzunluğundaki bir tür pergel olduğunu anlatıyor.

Atsız, 48 sayfalık bir albümünde yer aldığı kitapta hatıralarını yazarak kendini anlatma isteğinin altında yatan nedeni ise şöyle ifade ediyor:

Ya övdüler, ya sövdüler

"Yazarlık hayatım boyunca hakkımda düzinelerce yazı yazıldı. Kısm-ı küllisi değilse bile kısm-ı azamının ortak özelliği -ister övgü, ister sövgü olsun- konuya, Büyük Atsız'ın oğlu olduğum hatırlatılarak girilmesiydi ve hâlâ öyle. Ondan sonra da ya 'bravo, tam babasına layık' ya da 'yazıklar olsun, babasının kemiklerini sızlattı!' peşrevi. Hanımlar, beyler, altmış beş'imi bitirdim hayatımı 'altmışaltıya bağladım... Ne olur beni biraz da 'ben' olarak ele alsanız kıyamet mi kopar?" Kitabını kendini birey olarak anlatma isteğinin yanında, herkesin bildiğini sandığı birtakım olaylara değişik bir bakış açısı getirmek ve biraz da herkesin pek bilmediği olayların kıyısını köşesini aralamak için yazdığını söyleyen yazar, "birbirimizi reddetmeden" yaşayabilmenin mümkün olduğu bir dünya hayalini sık sık dile getiriyor.
Bilgi tel: 0 212 526 16 15