|
|
Yargıtay eski Başkanı Doç. Dr. Sami Selçuk, eski Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Vural Savaş'a isim vermeden "vampir" konusunda dokundurdu. Selçuk, 3 Kasım seçim sonuçları ile ilgili yazısında, "28 Şubat" dönemi yöneticilerini eleştiri yağmuruna tuttu. Selçuk, seçmeni kastederek, "Çünkü onlar kabul edilmek istiyorlardı. Ama hep dışlanmışlardı. Hakları hiç yoktu. Devletleştirilmiş, dışlanmış, yok sayılmış, ezilmiş, ötekileştirilmişlerdi onlar. Ötekileştirilenlerin köklerinin kazınabileceğini sananlar aldanıyorlardı. Çünkü, ötekiler üstlerine gidildikçe çoğalıyorlardı. Sosyolojinin yasası buydu. Nitekim, yasa işledi ve öyle oldu" dedi. Selçuk, devletin ötekilere güvenmediğini kaydederken, şu görüşe yer verdi: "Küresel ilkeye göre hekimler, hastalardan; hakimler ve ve savcılar da suçlulardan tiksinmezlerdi. Oysa Türkiye Cumhuriyeti devletinin savcılarının gözleriyle onlar 'vatan hainleri'ydiler, 'vampir'diler. Öyleyse onlarla, taşrayla iktidar paylaşılamazdı." Gizli antikemalistler! Selçuk, bu zihniyette olanların Atatürk ve Atatürkçülüğü kullandığını vurgulayarak, tıpkı "gizli işsizler" gibi aslında bunların birer "gizli antikemalist" olduğunu bildirdi. Uygulanmaya çalışılan laikliği de eleştiren Sami Selçuk, şunları belirtti: "Laiklikte, devletin dinler ve inançlar karşısında, yansız ve eşit uzaklıkta olması, dini güdümlememesi gerekir. Ama, bunu söyleyenlere, kaldırılan ünlü ve çağ gerisi 163. maddeyle yanıtlar verenler örnek gösteriliyor. 'Öteki'lere Atatürkçülük adına saldırılıyordu. Böylece hem Atatürkçü ve Atatürkçülük kullanılıyor, hem de Atatürk'e ve Atatürkçülüğe haksızlık ediliyordu. Aslında birer gizli antikemalistti bunlar." 'AK Parti'nin demokrasi samimiyetine inanıyorum' ANAP'ı, AB konusunda daha inançlı ve kararlı gördüğü için seçtiğini hatırlatan Selçuk, "partili" olduğunu ama asla "partici" olmadığını kaydetti. Yazısında AK Parti'nin "demokrasi sınavında" olduğuna dikkat çeken Selçuk, şu görüşe yer verdi: "Sonuçta itilip kakılanların, ezilenlerin, bunalanların, 'takip, terbiye ve tedip' edilenlerin, dışlananların, yok sayılanların, anlı şanlı savcıların toplumu utandıran anlı şanlı değişleriyle 'vatan hainleri'nin, 'vampirler'in, özetle bezginlerin ve ötekilerin iktidarı ortaya çıktı. Bu açılardan bu seçime ve sonuçlarına diyecek bir şey yoktur. Demokrasi konusunda içtenliğine inandığım iktidarın, ilk içtenlik ve demokrasi sınavı, kanımca Siyasi Partiler Yasası'nı değiştirmekle olacaktır." EVİN GÖKTAŞ
|
|