T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

T A R İ H
Dünyanın en iyi korunan 'taşları'

İngiltere'deki Salisbury ovasında beş bin yıldır sessiz sedasız yükselen Stonehenge Anıtları, modern dünyada uluslararası kamuoyu tarafından en çok anımsanan antik simgeler arasında yer alıyor. Kimler tarafından ve ne amaçla yapıldıkları hâlâ çözülemeyen bu taş grubu, İngiliz turizmcilerin yürüttükleri örnek bir pazarlama stratejisiyle her yıl iki milyon dolayında turisti ıssızlığıyla ünlü Salisbury'ye çekiyor.

Bugüne dek adları "antik dünyanın kültür mirasları" arasında sayılan pekçok sıradışı yeri görme bahtiyarlığına eriştim. Ancak, hayatım boyunca "Stonehenge" kadar üzerine titrenen bir başka anıt görmediğimi söylesem, durumu hiç de abartmış olmam doğrusu... "Stonehenge", Londra'ya otomobil ile üç saat mesafede, Wiltshire iline bağlı Salisbury ovasının orta yerinde yükselen büyüleyici bir antik kalıntı. Şimdiye kadar televizyon ekranlarında bu dairesel taş grubunu tanıtan en az iki düzine belgesel program izlemişsinizdir. Anıtın tam olarak ne işe yaradığını bilen hiç kimse yok. En yaygın teori, birkaç yüz metrekarelik bir alana yayılan kompleksin, toprak ekim ve hasat zamanlarını gösteren bir çeşit "tarım takvimi" olduğu yönünde. Uzmanlar ilk taş bloğun buraya dikilişini milattan önce 3100 dolaylarına tarihliyorlar. "Stonehenge", Avrupa'da henüz yazının dahi olmadığı alacakaranlık bir döneme ait, koskoca bir sır kapısı adeta. Bütün anıt grubu tek bir dönemde inşa edilmemiş. Yaklaşık ikibin yıl boyunca buraya her gelen kavim anıta birşeyler eklemiş ve en sonunda tüm kompleks eksiksiz bir biçimde ortaya çıkmış. İşlevi hakındaki bir başka varsayıma göreyse, burası "Druid" denilen Kelt büyücülerinin ayin merkezi olarak kullanılmaktaymış. Yani, "Stonehenge"de geçmişte binlerce insan kurban edilmiş de olabilir.

Buraya kadar iyi hoş da, daha şu basit sorudan itibaren insan allak bullak oluyor: Yazılı kültürün olmadığı çağlarda, buraya ilk taşı konduran ustalar, kendilerinden yüzlerce yıl sonra işe devam eden torunlarına "Stonehenge"in matematik-sel hesaplarını nasıl aktardılar? İlk işçilerden iki milenyum sonra anıtın en dıştaki son taşlarını yerlerine yerleştiren adamlar, buranın dayandığı ince matematiksel hesapları nasıl anlamış ve çalışmalarına hangi bilgiyle devam etmişlerdi? Çünkü, "Stonehenge"de yer alan her taş bloğu gerek konum, gerekse yapılış ve naklliye teknikleri olarak olarak son derece yüksek bir zekayı yansıtıyor. Her sütunun güneş, ay ve yıldızlar karşısında özel bir anlamı var. Ayrıca, burada kullanılan taş malzemeyi temin etmek için (göztaşı ve tersiyer kumtaşı) çevredeki 50 kilometrelik alan içinde herhangi bir kaynak yok. Hele de günümüze kadar ulaşabilen bazı işaret taşları için en yakın ocakların 200 kilometre ötede bulunduğu biliniyor. "Stonehenge"in, ağırlıkları 4 ton ile 50 ton arasında değişen onlarca taş bloktan oluşan bir yapı gurubu olduğunu bir kez daha hatırlarsak, nakliye konusunda ortaya çıkan bu büyük soru işaretini daha iyi kavramış oluruz.

Sıkı "güvenlik ve kalite" önlemleri

Stonehenge'i sıradan bir turist olarak ziyaret etmek istediğinizde sorun yok. Londra'dan Wiltshire'a giden otobüslerden birine binip, günümüzde bir mesire yerine dönüşmüş olan bu turistik bölgeye rahatlıkla ulaşıyorsunuz. 10 sterlin bilet ücretini de ödediğinizde, antik dünyadan günümüze ulaşabilen en ilginç kalıntılarından biri karşınızda. Ancak, asla el sürmemek kaydıyla! Yetkililer, "Stonehenge"in geçmişte burayı ayin yapmak için basan çeşitli hippi grupları tarafından tahrip edilmesinden dolayı, çevrede son derece sıkı güvenlik önlemleri almışlar. Çayırlık alan içinde anıtın 20 metre kadar yanına uzanan bir asfalt yolun üzerinden yürüyüp, "Stonehenge"e ancak belli bir mesafeden bakabiliyorsunuz. Bütün amatör fotoğraf ve film çekimleri de en fazla bu noktadan yapılabiliyor. Ancak, eğer profesyonel amaçlı bir film ya da fotoğraf görüntülemesi yapacaksanız, o durumda kurallar farklı. Bir hafta kadar öncesinden "English Heritage"e başvurup beklemek gerekiyor. "English Heritage" bizdeki Anıtlar ve Müzeler Genel Müdürlüğü'ne denk düşen bir kurum. Ancak, portföyünde Türkiye kadar zengin bir kültürel miras bulunmadığından olsa gerek, Britanya adasının en büyük turistik atraksiyonlarından biri sayılan "Stonehenge"e gözünün içi gibi bakıyor. Size, gösterilen bu özeni şöyle örnekleyebilirim: Doldurduğum başvuru formunda aynen şöyle bir uyarı vardı. "Stonehnege'de film çekimi yapacaksanız, bunun için en uygun saat, güneşin seyir yönü itibarıyla sabah 05.00-07.00 arasıdır. Alacağınız izin de bu saatler arasında olacaktır. Eğer fotoğraf çekecekseniz, bu durumda da kullanmanız gereken diapozitif film Kodak Ectachorme'un filanca modeli olmalıdır."

Evet, elalem, elinde kalan üç tane taş blok için aynen bu titizliği gösteriyor. Eğer yukarıdaki sözlerime inanmayan olursa English Heritage'e telefon açar ve izin prosedürünü bir kez de kendisi sorar. Bizde ise çoğu müzelerdeki eser fazlalığından, teşhir salonlarına sığmayan binlerce parça büst, heykel ve antik eşya izbe depolara tıkıştırılıyor. Bunlar nedir diye sorduğunuzda da cevap her devirde hazır: "Tahsisatımız yok!"

Ha unutmadan söyleyeyim, İngiliz hükümeti "Stonehenge" için bu kadar pipirikleniyor pipiriklenmesine, ancak sıra yabancı medya mensuplanrıı çekim için konuk etmeye gelince yetkililerin derdi "harç ücreti" almak falan değil, yalnızca anıtın "kameralara iyi görünmesi". Nitekim, gün doğumunda iki saat çekim yaptığımız "Stonehnege"de ne resmi ne de gayrıresmi olarak bizden tek kuruş çekim ücreti talep edilmediğini hayretler içinde gözlemledim.

Yüzlerce yıldır hüküm sürdüğü bu topraklarda birkaç şato haricinde kendisine ait hemen hiçbir numarası bulunmayan İngiltere, Keltler'den kalan bu anıtı, kah poster, kah tişört, kah belgesel video kaset olarak her gün binlerce insanın anılar galerisine nakşediyor. Darısı, derme çatma "gift shop"larında doğru düzgün bir kartpostal ya da tanıtım VCD'si bile bulunmayan Türk müzelerinin başına!





12 Ocak 2003
Pazar
 
Künye
Temsilcilikler
Reklam Tarifesi
Abone Formu
Mesaj Formu

Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED