T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Hüsn-ü kabulün böylesi

RİYAD- Suudi Arabistan'ın siyasî elitini -medyadan da olsa- tanıyanlar açısından görülmeye değer sahnelerdi...

İlk sahnede, askeri havaalanında, Başbakan Abdullah Gül'ü karşılayan heyet var: Ülkenin gücü adamı Prens Abdullah Türk konuğunu karşılamaya bizzat kendisi gelmişti... İkinci sahnede ise, Veliahd Prens Abdullah'ın kendi sarayında verdiği ziyafette yer alanları görüyoruz: Hükümetin bütün bakanları görkemli sarayın yemek salonunu doldurmuşlardı... Gün ise en büyük sürprizle kapandı! Pek çok konuğa rahatsızlığını bahane edip kendisini göstermeyen Kral Fahd, Başbakan Gül'ü kendi sarayında kabul edip yarım saati aşan bir süre görüştü...

Bu bölgeyi, özellikle teşrifata Suud Ailesi'nin âdetlerini bilenler açısından, bir güne sıkıştırılmış bir ziyarete bu düzeye değer atfı gerçekten şaşırtıcı. Bunda Türkiye'nin Irak krizi sebebiyle itibarı ve Başbakan Gül'ün soruna 'barışçı çözüm' arayışının bölgede ciddiyetle karşılanması yanında, sorunun büyümesi durumunda sıkıntının Riyad'a kadar ulaşması ihtimalinin de payı büyük. Suudi Arabistan, Irak yüzünden bozulacak dengelerin kendi rahatını kaçıracağının da farkında.

Washington'da 'savaş lobisi' Irak'ın üstün Amerikan silahları karşısında direnemeyeceğini elbette biliyor. Biliyor, çünkü elinde Irak'ın sahip olduğu silahların tam bir listesi var; listeyi, bizzat Saddam Hüseyin, mecbur bırakıldığı için, BM silah denetçilerine teslim etti. Listede yar alanlar 1970'lerden kalma çakaralmaz silahlar. Körfez Savaşı sonrası uygulanan ambargolar yüzünden, Irak, silahlarını yenileyemedi. 1991'e göre, bugün, yüzde 75 daha fakirleşmiş bir ekonomisi var Irak'ın ve 10 yıl önce savunma için harcadığının ancak yüzde 10'unu bugün aynı amaçla kullanabiliyor.

Hepimiz "Savaş, savaş" diyoruz, ama Irak'ın direnmesi mümkün olmadığı için, başlamasıla bitmesi fazla sürmeyecek bir çatışmaya tanık olunacak. Bu durum, ABD'nin bölgeye yığıdığı ve daha da artırmayı düşündüğü askeri varlığı, üstün silah ve teçhizat gücü ile tam bir tezat teşkil ediyor. Türkiye başta olmak üzere bölge ülkelerini tedirginliğe sürükleyen de bu durumun sonucu olarak zihinlere üşüşen soru: ABD bu kadar yığınağı ne için yapıyor?

Whashington kaynaklı raporlara bakıldığında, ABD'nin uzun bir zamandan beri, Irak etrafında çıkacak bir ihtilaf için hazırlık yaptığı anlaşılıyor. Bill Clinton'un Irak üzerinde uçurduğu uçaklar ve o uçakların Bağdat üzerine ara sıra düşürdükleri bombalarla başlayan süreç, George W.Bush'un 'teröre karşı savaş" kampanyasıyla daha da hızlandı. 11 Eylül'ün gölgesinde, Saddam Hüseyin, uğursuz eylemcilerle irtibatlı gösterildi; tutmayınca, nükleer, kimyasal ve biyoljik silah arayışına girdiği iddialarına kulp aranıyor. En son Colin Powell'ın ilan ettiği gibi, kanıt bulunmasa da, ABD, Irak'a saldırma kararlılığında..

Türkiye'nin ve bölgede temas halinde bulunulan liderlerin endişesi de bu noktada başlıyor. Sonra ne olacak? ABD'nin Irak'a müdahalesiyle ortaya çıkacak 'yeni durum' etkilerini nerede hissettirecek? Haritaların yeniden çizileceği, bölgedeki dengelerin ve rejimlerin değişeceği beklentisi ne anlama geliyor? Hangi ülkelerin sınırları gelişmelerden nasıl etkilenecek, hangi rejimler yerlerini hangileriyle değiştirecek? Bunları kim, hangi meşruiyet temelinde hayata geçirecek?

Değişimin ayak seslerinin en güçlü biçimde hissedildiği ülkelerin ilk sıralarında Suudi Arabistan yer alıyor. ABD'nin en yakın müttefiklerinden biri olmasına rağmen, Suudi Arabistan gelişmelerin altüst oluşa yol açacağından ciddi biçimde kuşkulu. Aynı kuşku, Başbakan Gül'ün uğradığı hemen her başkentte paylaşılıyor. "Irak bir ilk, bu belli; Irak'tan sonra hangi ülke gelecek?" Cevabı aranan soru bu... Suudi Arabistan gibi kendini derhal açmayan, tepkileri sınırlı bir ülkenin yöneticilerinin, Türkiye'den gelen konuğa olağanüstü bir ihtimam ve hüsnü-kabul göstemeleri de, benzer kuşkuları kendilerinin de taşımaları yüzünden...

Türkiye'nin girişimi başarılı olmazsa, Başbakan Gül'ün iki hafta sonunu temaslara ayırdığı ülkeler bundan sonraki gelişmelerden çok fazla ve derinden etkilenecekler...

Bu girişim başarılı olmalı..


12 Ocak 2003
Pazar
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED