T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bu gidiş durdurulmalı

Dünya bir büyük altüst oluşu sessiz sedasız yaşıyor. Uluslararası ilişkiler alanında yaşanıyor bu değişim ve pek çok alanda kaydedilen değişimlerin tersine, hiç de 'olumlu' değil.

Bazısı yüz yıl kadar sürmüş savaşlar sonrası oluşan 'barış' arzusu, insanlığı, 20. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, yeni bir anlayışa zorlamıştı. 'İhtilâfların barışçı yollarla çözümü' biçiminde özetlenebilecek bu anlayış, 21. yüzyılın ilk yıllarında, yerini, feodal derebeylerin, başkasının toprağında gözü olan kralların, egemenlik mücadelesi veren baronların, daha da kötüsü din savaşlarının hüküm sürdüğü Ortaçağ'a ait değerlere bırakacağa benziyor.

Başbakan Abdullah Gül, ABD'nin saldırı hazırlığı yaptığı Irak konusunda 'ortak bir çözüm' arayışı için, dün, Suriye'ye gitti. Bugünden itibaren ise, Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır'ı ziyaret edip o ülkelerin devlet ve hükümet başkanlarıyla görüşecek. Bu görüşmelerle Irak'a askeri operasyonun önlenmesi amaçlanıyor. Başbakan Gül, Ortadoğu'nun söz sahibi ülkelerinin liderlerinin, 'ihtilâfın barışçı yollarla çözümü' için ne düşündüklerini öğrenmeye çalışacak.

Değerlerin biz farkına bile varmadan değiştiği, bu arayışın koyu bir sessizlikle karşılanmasından da belli. Türkiye içinde bazı çevreler, "Savaş kaçınılmaz, Gül zevâhiri kurtarmak için Ortadoğu'da dolaşıyor" görüşünü tekrarlayıp duruyorlar. Acil randevu talebinin tatil gününe denk düşmesine rağmen hemen karşılanması Arap ülkelerinin Gül'ün çıkarmasına verdiği önemi gösterse bile, oralarda da, görüşmelerden 'barışçı formül' çıkacağına inanan pek az. İşin garip tarafı, ABD'nin de, Başbakan Gül'ün temaslarını 'nâfile çaba' olarak gördüğü işaretlerini vermesi...

Oysa, 20. yüzyılın ikinci yarısında oluşan uluslararası sistem ve üzerinde kurulduğu uluslararası hukuk, 'savaş'ı 'kirli sözcük' saymaktaydı. Uluslararası sistemden dışlanmayı göze almadan bir başka ülkeye karşı savaş açmak, askeri müdahalede bulunmak mümkün değildi. Türkiye'nin Kıbrıs'a 'haklı' müdahalesi ABD'nin yıllar süren ambargosuyla karşılaşmıştı; herhalde unutmuş olamayız. Kuveyt'i işgali yüzünden Irak'ın başına gelenler ise hepimizin zihninde taze; ABD ve dünya sistemi 'işgalci' Irak'ı dize getirmek için elden geleni yapmayı görev bildi.

Oysa, bugün, Kıbrıs'a askeri müdahale yaptığı için Türkiye'yi ambargolarına muhatap eden, Kuveyt'i işgal eden Irak'ın üzerine bombalar yağıran ABD, kendisi, bir ülkeyi 'işgal etmeyi' ve o ülkeye 'savaş açmayı' düşünebiliyor. Uluslararası sistemin geliştirdiği 'ihtilâfların barışçı yollarla çözümü' ilkesinin yerini, ABD'nin zorlamasıyla, 'ihtilâfların savaş ile çözümü' ilkesi alacak gibi...

Daha da kötüsü, ortada, savaşı gerektirecek ciddi bir 'ihtilâfın' da bulunmayışı...

Birleşmiş Milletler, uluslararası kabul gören bir çok belgesinde, 'savaş sebebi' sayılabilecek tutum ve davranışları belirlemiş bulunuyor. Irak'a yönelik suçlamalarda bunların hiçbir söz konusu değil. "Kitle imha silâhları üretti" ithamını yönelttiği Irak'ın o üretimi yapmaya yetecek kaynakları ve teknolojisi yok; ancak itham sahibi ABD'nin elinde, Kongre tarafından yasaklanmış olduğu halde, biyolojik ve kimyasal silâh bulunduğu biliniyor. Saldırılacak Irak, hem kimyasal silâhların yapımını yasaklayan hem de nükleer çalışmaları sınırlayan anlaşmalara uyma taahhüdünde bulunmuş bir ülke; oysa saldırmaya hazırlanan ABD, dünyayı yok edecek silâhlara sahip...

Bunlar bugünün dünyasının 'acı' gerçekleri. Çatışma ve çelişkileri barışçı yöntemlerle sona erdirme uygarlık düzeyini yakalamış olan dünyamız, ABD yüzünden, savaşa ve 'uygarlıklar çatışması' noktasına doğru sürükleniyor. Uygarlık kazanımlarını tersine çevirecek, 'barış' ile 'savaş' arasındaki hassas dengeyi savaş lehine çevirecek bir gidiş bu.

Bu gidişi durdurmak Türkiye'nin öncelikli görevi olmalı. Başbakan Gül'ün Ortadoğu gezisi bu bakımdan önemli.


5 Ocak 2003
Pazar
 
FEHMİ KORU


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED