|
|
Muhtelif sorular
1-Mehmet DERİNDERE (OSMANCIK): 1955 doğumluyum. Bağ-Kur'a ilk giriş tarihim 20.04.1982. 4439 gün Bağ-Kur primi, 1270 gün (3,5 yıl) isteğe bağlı sigorta primi ve 600 gün (20 ay) askerlik borçlanması primi yatırdım. Toplam 6309 gün prim yatmış gözükmektedir. Yaşım 48. 1998 yılı 5 nci ayından beri prim yatırmıyorum. 1979 yılında Maliyeye kayıt oldum. Fakat Bağ-Kur girişi 20.04.1982. Bazıları 44 yaşını bitirip 5000 iş günü prim yatırdığını belgeleyip emekli olmaktadır. 25 yıl süresi dolmadı diye bizler hem yaşımız 48 hem de 6300 gün prim yatırdığımız halde niçin haksızlık yapılıyor. Eski sigortalı deyip genç emekli edilenler, devlete az prim yatırıp mükafatlandırılıyor. Diğer taraftan 6300 ve daha fazla prim yatıranlar giriş tarihi geç (25 yıl dolmadı) diyerek bekletilerek cezalandırılıyoruz: a)Bu haksızlığı düzeltmek için Yeni Hükümet bir çalışma yapmakta mıdır? b)Bu durumda hangi mahkemeye dava açıp hak aramalıyız? *Okuyucumuzun sonradan SSK sigortalısı olup bu Kuruma isteğe bağlı sigorta primi ödediğini ve bu ödemesinin Hizmet Birleştirmesi Yasası şartlarına göre 3,5 yılı doldurduğunu anlıyoruz. Öyleyse kısa süreli de olsa SSK sigortalılığı vardır herhalde. İlk sigortalılığı Bağ-Kur'da 20.04.1982 tarihinde başladığına göre, bu tarihten hesap yapmak gerek. Sigortalılık süresi, yaşlılık aylığının üç şartından biri olduğuna göre, 25 yıllık sigortalılık süresini dolduracağı 20.04.2007 tarihinden önce okuyucumuzun yaşlılık aylığını haketmesi mümkün değil. 506 sayılı Kanunun Geçici 81/B-c. maddesine göre, en az 5075 prim ödeme gününü, 25 yıllık sigortalılık süresini ve 46 yaşını doldurması gerekiyor. Verdiği bilgilere göre, yaş şartını ve prim ödeme gün sayısını tamamlamış olmasına rağmen, 25 yıllık sigortalılık süresini henüz doldurmamıştır. SSK'ndan ancak yukarıda belirtilen 20.04.2007 tarihinden sonra yaşlılık aylığını talep edebilecektir. Bu sonuç, bir haksızlık olmayıp kademeli geçiş ilkesidir. Yeni Hükümetin okuyucumuzun beklediği yönde bir çalışması olmadığı ve olamayacağı gibi, iş mahkemesinde dava açmasının da kendisine bir yararı olmayacaktır. 2-Naci KALYON (KONYA): Bağ-Kur sigortalısıyım. 25 yılı doldurmama 2 ay, yaşımı doldurmama ise 4 ay süre var. Refahyol hükümeti zamanında çıkarılan paralı basamak yükseltme hakkından yararlanarak sadece bir basamak yükseltmiştim. Şu an bizim basamaklarımız diğerleri gibi otomatik yükselmeyip her iki yılda dilekçe vermek suretiyle yükseltilmektedir. Şu an 10. basamakta bulunmaktayım. Konya İl Müdürlüğü'ne yaptığım yazılı müracaat neticesinde benim gibi paralı basamak yükseltenlerin 12. basamaktan sonra otomatik olarak yükseleceği söylendi. Bu cevap bana hiç inandırıcı gelmedi. Ben zaten 10. basamaktan emekli olacağım. Bir basamak yükselttiğim için cezalandırılmış oluyorum. Halbuki 12. basamakta olmam gerekiyor. Benim gibi olanların mağduriyetinin giderilmesi için yardımlarınızı istiyorum. *Okuyucumuzun yazdıklarının yasal zemini hakkında dayanak bulamadım. Gönderdiği faksta yer alan bilgiler, çok karışık. Kendisine Bağ-Kur Konya İl Müdürlüğü'nün verdiği yazılı cevap varsa (Yoksa tekrar başvurarak yazılı cevap alınmalıdır.), doğum tarihi, sigortalılık tarihi, prim ödeme gün sayısı, basamak yükselme süreleri vb bilgilerle birlikte gönderirse değerlendirme yapılabilecektir. Çünkü yazdığı basamak yükseltme bilgileri, yanlış ve çelişkilidir. Okuyucumuzun doğru bilgilerine ulaştığımızda değerlendirme yapabiliriz. 3-Abdülkadir TAHMİSÇİ: Halkbank'da sözleşme imzalamadığımdan üniversiteye atamam yapıldı. 18 yıllık bankacıyım. Bilgi alanımın dışında bir alanda çalışmak zorunda bırakıldım. Özelleştirilmesi düşünülen kamu bankalarından başka kurumlara gönderilen personelin yeniden eski kurumlarına dönüş yapmaları ile ilgili olarak bir ara sayın Devlet Bakanı A.Latif Şener'in bir teklifi olmuştu. Kamu Kurumları özelleştikten 3 ay sonrasına kadar başka kamu kurumlarına isteyen personelin atamasının yapılması hakkında, 4046 sayılı Özelleştirme Yasası'na ek yapılacak madde ile ilgili bir gelişme olup olmadığını öğrenmek istiyorum. *Okuyucumuzun durumuna çözüm bulmak kolay değil. Hükümet, konuyu ayrıca düzenlemeyi düşünmüş olsa da henüz girişimi olmadı. Yakın zamanda bir çözüm beklemiyorum. Çünkü kamudaki istihdam yükü, iktisat politikaları gereği azaltılmaya çalışılıyor. 4-Recep YILMAZ : Halen çalışmakta olduğum kurumda askerlik öncesi işe başlamış idim. 1,5 yıl çalıştıktan sonra tazminat almadan askere gittim. Askerliğimin bitiminde tekrar aynı işime başladım. Birkaç sene sonra fark ettim ki, maaşım hesaplanırken kıdem yılımın hesabında askerden önce çalışmış olduğum 1,5 yıl dikkate alınmıyor. Kıdem yılı hesabına başlangıç olarak askerlik dönüşü işe başlama tarihim esas alınıyor. Tazminat almadan askere gittiğim için, askerlik öncesi hizmetimin bugünkü maaş hesabımda kıdem olarak yansıması gerekmez mi ? Bana, ìAskerlik öncesi çalışman emekli olduğunda alacağın kıdem tazminatında dikkate alınır, bu günkü maaş hesabında yer alan kıdem yılı hesabında dikkate alınmazî diyorlar. Dikkate alınmalı diyorsanız; kanun, tüzük, içtihat gibi emsal teşkil edebilecek bilgileri verirseniz hakkımı arayabilirim. Eğer söz konusu çalışmamdaki sürem dikkate alınmalı idi ise geçmişe dönük olarak hak arayabilir miyim? *Okuyucumun sorusu, kıdem tazminatı ile ilgili değil, anladığım kadarıyla. Askerlik nedeniyle işten ayrılmasından dolayı hakettiği kıdem tazminatını alıp alamama ile ilgili bir sorunu yok sanıyorum. Ancak aylık ücretinin (maaşının) hesabına esas kıdem yılı kavramından bahsettiğine göre, sözleşmede veya işyeri uygulamasında bir ilke olarak, kıdem yılı kavramına dayalı olarak ücretin tespiti yoluna gidiliyor, işyerinde. Fakat buna ilişkin bir kuralı mailinde sözkonusu etmemiştir. Bu nedenle değerlendirme imkanı bulunamamıştır. Okuyucum, mail adresini de yazarak bu doğrultuda geniş açıklama yaparsa, durumunu inceleme imkanı doğacaktır.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Arşiv Bilişim | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |