Amerika, İngiltere ve İsrail'in Irak'tan sonra Suriye'ye yönelik saldırgan politikaları her gün daha da şiddetini artırıyor. ABD'nin bu ülkeyi terörist ülke ilan etmesinden sonra Beyaz Saray ve Pentagon arasında Suriye'nin işgaline yönelik trafik hızlandı. ABD ve İngiliz basını Suriye'nin işgalini tartışmaya başladı. İngiliz The Guardian gazetesi, ABD Başkanı George Bush'un, Pentagon'dan yapılan Suriye'ye saldırı önerilerini kabul etmediğini iddia etti.

ABD Savunma Bakanı Donald Rumsfeld'in Suriye'ye saldırı planları yapılması emrini verdiğini yazan gazete, Savunma Bakanlığı Müsteşarı Dough Feith ve Pentagon'un özel planlar bürosu başkanı William Luti'den, Suriye'nin Saddam rejimine silah desteği ve geliştirdiği iddia edilen kimyasal silahlar hakkında brifing istendiğini kaydetti.

"Suriye'ye şok ve dehşet"

Daily Telegraph gazetesi, Suriye'nin Arap devletleri arasında en korkunç kimyasal ve biyolojik silah deposu olduğunu, bu silahların Irak'ın elindekilerin çok ötesinde olduğunu öne sürdü. Gazete, Irak'taki rejim değişikliğinin terör ve kitle imha silahlarından doğan tehdidi gidermeyi amaçladığını, bu sürecin tamamlanmasının tek yolunun İran ve Suriye ile ilgilenmek olacağını belirtti. Gazete, Pentagon'daki bir danışmanın "hazır orada 250 bin asker varken, Suriye'nin Lübnan'dan çekilmesinin iyi olacağına ikna edilmesine şaşırmam" dediğini aktardı.

Bağdat'ı ziyaret eden "şok ve dehşet"in Irak'ın çok ötelerinde hissedildiğini belirten Times gazetesi ise, Suriye lideri Esad'ın, rejimin eski unsurları hala şaşkın haldeyken harekete geçmesini önerdi. Times, gerçekten de yeni bir "realite" oluştuğunu ve artık eski politikalara veda edilmesi gerektiğini ileri sürdü.

"Suriye terörist devlet"

Beyaz Saray sözcüsü Ari Fleischer, Suriye'nin 'teröre destek verdiğini' ve terörist bir devlet olduğunu savundu. Fleischer, "Suriye terörist bir devlettir. Teröristleri barındırmaktadır. Bu, Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan teröre destek veren ülkeler listesinde yer almasıyla da belli birşey" dedi. Suriye'yi, Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden sonra ülkelerinden kaçan Iraklı liderleri barındırmakla da suçlayan Fleischer, "Bunu görmezden geliyor gibi yapacağımızı mı düşünüyorsunuz? Bunu gözardı etmemiz gerekiyor diye mi düşünüyorsunuz?" dedi.

Kimse İsrail'in kitle imha silahlarından söz etmiyor

İngiliz The Independent gazetesi, Suriye'ye savaş çığırtkanlığı yapanlara İsrail tehdidini hatırlattı. Irak'taki savaşın kitle imha silahları gerekçe gösterilerek başladığını ama bunların hala bulunamadığını yazan Independent muhabiri Robert Fisk, şimdi de İsrail'in ikinci büyük düşmanı Suriye'nin aynı gerekçeyle gündeme getirildiğini belirtti ve bölgede gerçek kitle imha silahlarına sahip olan İsrail'den hiç söz edilmediğine dikkat çekti.

Yazar, "Suriye'nin Irak rejimini desteklediği doğru olsa bile uluslararası meşruiyeti olmayan bir Amerikan işgaline karşı Irak'ın Arap komşusu niye koruyucu giysiler göndermesin?" dedi. Yazar, "İsrail ne zaman savaşa girse, Amerika'dan yüzlerce gönüllü gelip İsrail ordusuna yazılır ama Amerikan yönetimi hiç şikayet etmez" dedi.

Şaron, Suriye'ye baskı uygulansın

İsrail Başbakanı Ariel Şaron, ABD'den, Filistinli örgütlerin dışarı atılması ve Hizbullah üyelerinin de güney Lübnan'dan çıkartılması için Suriye'ye ağır baskı yapmasını istedi. Şaron, Bağdat'ın savaş başlamadan önce silah ve askeri malzemeleri Suriye'ye gönderdiğini, silahların ABD'den saklandığını ya da Hizbullah'a verildiğini ileri sürdü. ABD'den Suriye'ye çok ağır baskı yapmasını isteyen Şaron, Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad'ı "tehlikeli bir lider" olarak nitelendirdi. İngiltere de Suriye'yi, kimyasal silah ve Iraklı kaçakları barındırdığı konusundaki suçlamalara bir an önce cevap vermesi için uyardı.