Lafı gevelemeyelim. Irak, ABD'nin yeni bir eyaletidir.

İşgal gücünün buradan çıkacağını hiç sanmıyorum.

Beklenildiği gibi, sıra Suriye ve diğer bölge ülkelerine gelecek.

ABD'nin hepsiyle savaş etmesine gerek yok.

Bir yan bakması bile yeterli olacaktır.

Taktik başarılı oldu. Süper güç olduğunu ABD bir kez daha gösterdi.

"Karşı konulamaz" imajını pekiştirdi.

Bazıları "ABD ile komşu olduk" diye seviniyor.

Haklılar, dayıları, amcaları yakınlarına geldi.

Ama bu dayı eli sopalı bir kabadayı. Öyle hak hukuk tanıdığı da yok.

Bahçenize izinsiz girip, armudunuzu yiyor. Tavuğunuza taş atıyor.

Böyle komşuya uzun süre tahammül edilmez.

Bölge halkı, bugün olmasa yarın, yarın olmasa daha sonra işgal güçlerine karşı direnecektir.

Direnişin teröre dönüşme ihtimali fazla.

Evinizin yan sokakları kavga, gürültü, terör varken nasıl rahat edeceksiniz ki?

Geçen gün bir işadamı anlatıyordu:

"Bu ortamda yatırım riskli. Yabancı sermaye gelmez. Turizme de güvenilmez.

Bölgede savaş henüz bitmedi. ABD yarın da Suriye'ye saldırabilir. Al sana bir savaş daha.

Belki yine dolar ve faiz yükselecek, borsa düşecek. Belki turizm bağlantıları iptal edilecek.

Yabancı ortak biraz bekleyelim, savaş bitsin diyecek..."

İnsanı nedenler dışında barış istememiz için bir de böylesine ekonomik nedenlerimiz var.

Ekonomi, yıllardır bağlı kalmaktan sıkılmış bir at gibi. Dizginleri bıraksan deli gibi koşacak.

Barış için tez elden devreye girmeliyiz.

Ali'nin yerini Emre, Ayşe'nin yerini Merve aldı

İster beğenin ister beğenmeyin. Değişimin önünde durulmuyor.

Kimimizin yaşantısı, kimimizin fikirleri kimimizin de zevkleri değişiyor.

Çocuklarımızın ismi de...

1980-1990 yılları arasında doğan çocuklarla son 10 yılda doğan çocuklara konulan isimler bile farklı farklı.

Özellikle kız çocuk isimleri büyük değişime uğramış.

Nüfus İşleri Genel Müdürlüğü'nün istatistiklerine göre, erkek isimlerinde Ali gözden düştü. Onun yerine Emre geldi.

Kız isimlerinde ise, son 10 yılda Ayşe, Emine, Hatice , Zeynep elendi.

Onların yerini Merve, Büşra, Elif ve Kübra aldı.

Bir tek Fatma zamana karşı direnebilmiş. O ismi verenler de yarı yarıya azalmış...

Sahi sizin çocuğunuz ismi ne?

Dünyada iyi şeyler de oluyor

İyi ki bilim var. Bilim adamları var. İnsanoğlu bu sayede sadece birbirini öldürmek için değil, daha çok ve daha iyi yaşatmak için de savaşıyor.

Irak üzerindeki kara bulutlar insanın gen haritasının tamamlandığı haberini perdelememeli.

Genlerle ilgili yoğun çalışma 12 yıl önce başladı.

Sadece yüzde 3'lük sırrı çözmek bile 3 yıl aldı.

Size az bilinen bir gerçeği aktarayım.

Gen haritası o kadar karmaşık ve uzun ki, formülü 1000 gazete sayfasından fazla yer tutuyor.

Buluşun büyüklüğünü düşünün artık.

Serdar Turgut aslına dön!

Akşam Gazetesi'ne geçtikten sonra sanki bir değişime uğradı. Herhalde daha ciddi konulara el atma istediğinden olsa gerek... Artık iç ve dış politikaya ilişkin daha çok yazıyor.

Köşe yazılarının santimetre karesi de arttı. Ben onun savaşa destek çıkmasına aldırmıyorum.

Olaya Türkiye'nin menfaatleri açısından baktığını yazıyor. Kendine göre haklı gerekçeleri olabilir.

Ama doğrusu eski yazılarını arıyorum. Onlar daha esprili, daha felsefi idi. O tür yazılarda zekasını ve kıvrak kalemini daha rahat kullanabiliyordu.

Biraz soğuk yüzlü olan Akşam'a da iyi gelirdi diye düşünüyorum.

Bu bir okur mektubudur.

Serdar Turgut arkadaş, alınmak olmaz.

SORU HATTI

Türkiye'de kaç zengin var?

Soru: Ekonomik krizin had safahaya çıktığı söylenen bu yılın ilk 3 ayında, lüks otomobil satışları nasıl oluyor da 3 kat artıyor? Türkiye'de zengin nüfusu ne kadar?

Cevap: Gelir dağılımına ilişkin yapılan araştırmalar Türkiye nüfusunun yüzde 20'sinin zengin olduğunu gösteriyor. Bu da 14 milyon kişinin varlıklı olduğu anlamına geliyor.

Bu kesimin yıllık ortalama geliri 10 bin doların üzerinde. En zengin yüzde 5'lik kesimin yıllık geliri ise 20 bin doları geçiyor..

BİLGİ DAMLACIĞI

ŞEMSİ YÜCEL

Künye

Temsilcilikler

AboneFormu

MesajFormu