Seçimden sonra yapılan anketler, Ak Parti'nin 3 Kasım'daki seviyesini ya koruduğu ya da biraz altında veya üstünde seyrettiğini gösteriyor. Anketlerin sunduğu tablonun anlamı açıktır. İktidar partisine açılan kredinin azalmasını gerektirecek bir gelişme yaşanmamıştır ve insanlar sorunların çözümü konusunda umutlarını korumaya devam etmektedirler. Yıllardan beri, Tayyip Erdoğan'a düzenli olarak araştırma hazırlayan Denge Araştırma'nın son gündem araştırması da bu tabloyu doğrulamaktadır. Eylül ayı başında 7 bölge ve 14 ilde 2 bin 501 denek üzerinde yapılan araştırma AK Parti'nin 3 Kasım düzeyini koruduğu, hatta bir miktar aştığını gösteriyor.

"Yarın seçim olsa oyunuzu hangi partiye verirsiniz?" sorusunun cevabından şöyle bir dağılım çıkıyor: "Ak Parti 35.6, CHP 15.4, MHP 6.3, GP 6.3, DYP 6, DEHAP 6, SP 2.5, ANAP 1.7, BBP 1, YTP 0.8, DSP 0.7, Diğer 1.3, Kararsız 11.4, Oy Kullanmam 5.1"

Denge'nin aylık araştırmalarına göre Ak Parti 2003 yılı Mart, Mayıs ve Haziran aylarında 3 Kasım'a göre oy kaybederken Temmuz ve Ağustos aylarında artışa geçmiş bulunuyor. Temel ekonomik göstergelerdeki iyileşme ve sosyal-siyasal istikrar görüntüsünün kökleşmesi bu gelişmeyi anlamlı kılıyor. Aynı dönemde ana muhalefet partisi CHP'nin oylarında istikrarlı bir düşüş gözleniyor. İlginç olan AK Parti genel oy seviyesini aylara göre küçük azalış ve artışlarla korurken, muhalefet partilerinin gelişme gösterememesi hatta oy kaybetmeye devam etmesidir. Seçimin hemen ardından, "kararsızlar partisi" yineden ortaya çıkmış görünüyor ve son ay itibariyle yüzde 11'i aşmış bulunuyor.

Ankette, yaklaşan mahalli idareler seçimine ilişkin tahminlere de yer veriliyor. "Büyükşehir ve merkez ilçeler bazında" bir mahalli seçimde ortaya çıkması muhtemel tablo da genel seçim oranlarıyla benzeşiyor: "AK Parti 36.3, CHP 15.9, MHP 5.8, DEHAP 5.2, DYP 5, GP 4.6, SP 2.2, diğer 4.6, oy kullanmam 3.7 ve kararsızlar 14.2"

Denge'nin anketine göre seçmen, hükümet icraatlarına ve genel sorunlara ilişkin olarak Ak Parti'ye görünür ve net bir destek de aktarıyor. Mesela, İmar Bankası operasyonu'nu haklı bulanların oranı yüzde 60.4, Cumhurbaşkanı Sezer'in yoksul öğrencilerin özel okullarda okumaya imkan tanıyan kanunu veto etmesini yanlış bulanların oranı yüzde 55'e ulaşıyor. Hükümete desteği ifade eden bunlardan daha net veriler de var. Ak Parti'yi başarılı-çok başarılı bulanların oranı yüzde 54'ü geçerken, bu oran Erdoğan'ın şahsında yüzde 56'nın üzerine çıkıyor.

Özetleyecek olursak, Ak Parti 3 Kasım'daki seviyesini koruyor ve dahası icraatlarına oy oranının da üzerinde destek bulmaya devam ediyor.

Gelelim, ortaya böyle bir tablo çıkartan anketin en can alıcı sorusuna… "Hükümetin Irak'a asker gönderme isteğini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusunun cevabında Ak Parti'ye aynı desteğin bulunmadığı görülüyor: "Doğru buluyorum yüzde 40.8, yanlış buluyorum yüzde 50, fikrim yok 9.2"

"Sizce Türkiye Irak'a asker göndermeli midir?" sorusuna "göndermemelidir" cevabını verenlerin oranı ise yüzde 50.6'ya ulaşıyor.

İrili-ufaklı bütün icraatlarda hükümete destek veren seçmen, Irak politikasında açık bir ihtiyat ortaya koyuyor.

Üstelik bu oranlar, Irak'a asker gönderme konusunun düşük yoğunluklu tartışıldığı Ağustos sonu Eylül başı dönemine aittir. Konu, kamuoyu önünde ayrıntılı bir şekilde tartışılacak olursa asker gönderme kararının aleyhine tavır daha da belirginleşecektir. 1 Mart tezkeresi süreci de bunu ispatlamaktadır.

Görünen o ki, asker gönderme kararını askeri-ekonomik terazilere koymak kadar siyasi endazeye de vurmak gerekiyor.

MUSTAFA KARAALİOĞLU

Künye

Temsilcilikler

Abone Formu

Mesaj Formu