T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

E K O N O M İ

Komşularımıza
düşman olduk

Bu haftaki konuğumuz USİAD (Ulusal Sanayici ve İşadamları Derneği) Başkanı Kemal Özden. USİAD denince kamuoyunda yerli malı kullanmayı teşvik eden ve ithal mal kullanmanın zorlaştırılması gerektiğini savunan bir dernek imajı hakim ama röportajı okuyunca hiç de öyle olmadığını ve AB'ye karşı değil AB'ye girilmesinin Türkiye'nin hakkı olduğunu savunan bir dernek başkanı bulacaksınız.

Türkiye'nin içinde bulunduğu şu anki durumu nasıl yorumluyorsunuz?

Türkiye şu an bir sancı yaşıyor. Son 50 yıllık devlet anlayışı değişiyor. Baştan bazı şeyleri kabul etmişti yani müttefiklerimiz ne derse odur anlayışı vardı. İşte derin devlet de buradan çıkıyor. Bu sancı geçince derin devlet de ortadan kalkacaktır. Üst düzey yöneticilerimiz artık daha özgür düşünmeye başladılar. Eskiden tartışmadan kabul ettiğimiz şeyleri artık sorgulayabiliriyoruz."

Ecevit hakkında ne söyleyeceksiniz?

"Sayın Ecevit muhteşem karizmasını son dönemde ucuz bir şekilde harcadı. Keşke bu günleri görmeden çekilseydi. Çekilmediği müddetçe bu gafları hep duyacağız. Böylesine deneyimli bir büyüğümüzü evimizin baş köşesinde oturturuz. Ama İstanbul'da'ya giderken şoför koltuğuna oturtmayız."

AB'ye karşı mısınız ?

"Biz Batı düşmanı değiliz. AB'ye kesinlikle karşı değiliz. Tam tersi Türkiye'nin AB'ye girmesinin hakkı olduğunu düşünüyoruz. Sadece tamamen eleştirel bakıyoruz...

Sorun AB'nin yeni yeni kriterler dayatması ve çifte standart uygulamasıdır. Türkiye'de tren kaçıyor edebiyatı da abartılıyor. Özelleştirmeye bakış açınız nedir?

Devletin elindeki imkanlar da özelleştirme mantığına aykırı olarak YAĞMA HASAN böreği olarak görülüyor. Özelleştirmeyi bir kıble haline de getirmemek gerekir.

Yabancı sermayeye bakışınız ?

Yabancı sermaye üretime gelmiyor ki. Finans sektörüne geliyor. Borsa ile oynuyorlar. Ford geldi otomotiv fabrikasını yaptı ama Türkiye'nin imkanları ile yapıldı. Türk müteşebbislerine aynı imkanı ver Türk müteşebbisi de yapardı o fabrikayı.

Türkiye'de büyük holding şirketlerinin yüzde 78'i yabancı ortaklardır. Yabancılar bu şirketlerin yüzde 28'inde yüzde 75; yüzde 64'ünde ise, yüzde 50 paya sahiptir. Ellerinin altında büyük mâlî kaynaklar, politik nüfuz, dev boyutlu iletişim gücü ve çoğu dışa bağımlı bir 'sivil toplum' örgütü ağı vardır. Siyasi partiler, denetim altına alınmıştır ve politikacıların bu güce karşı durmaları sözkonusu bile olamaz.

Yolsuzluk konusundaki görüşleriniz ?

Yolsuzluk dosyaları siyasetçilerin kapısına dayandığı zaman, "hırsız", yangın çıkardı. Ve şimdi mahalledekilere diyor ki; "bakın yangın var". Tabiî herkes yangın telaşına düştü ama hırsız kaçıyor. Türkiye'de bir şeytan üçgeni var Faiz-Döviz-Borsa. Bu üçgeni bozmamız lazımdır.

Sermaye ayrımı doğru mu?

Türk insanına iş bulan, aş bulan sermayeyi gözardı edemeyiz. Ülkedeki kazancını yurtdışına transfer eden sermaye vardır. Ama Anadolu'da kurulmuş olan holdingler üretim yapıyorlar. İşçilerimizin birikimlerini üretime dönüştürüyorlardı ama şimdi onların da sesini kısmaya çalışıyorlar. 1920'li yılların kahramanı askerlerdi ama şimdi 2000'li yılların kahramanı işadamlarıdır.

"Dünyanın her yerinde ihracat dediğimiz zaman 100 liralık ihracat yapılıyorsa bunun 90 lirası komşularına yapılıyordur. Bizim ihracatımız içerisinde komşularımıza sattığımız mal oranı yüzde 5 bile değil. Bize bol bol kavga ettirmişler. Biz Batı'nın müttefiki olacağız diye komşularımıza düşman olmuşuz. Biz sadece Irak'a ihracatımızın yüzde 30'unu yapabiliriz. Rusya ile dans niye yapmıyoruz. İranlılar bizimle iş yapmak için çırpınıyorlar. Suriye ile iş yapmalıyız. Sadece komşularla yıllık minimum 50 milyar dolar ihracat yaparız. Komşularımızla dost olmayı becerelim. İran'ın Irak'ın herşeye ihtiyacı var, biz başka şeylerle uğraşıyoruz."

Petrol zengini gibi davrandık

"Türkiye yabancı sigaraya yılda 4 milyar dolar veriyor. Kuruyemiş bile ithal ediyor. Köpek mamasının 40 çeşidi var. Borç olarak aldığımız dövizler lüks harcama olarak dışarı çıkıyor. Ete yılda 4 milyar dolar veriyoruz. Japonya'da otoparka girdiğiniz zaman eğer arabanız Avrupa ise 2 yen ödüyorsunuz ama Japon arabası ise 1 yen ödüyorsunuz. Fransa'ya yabancı araç ithalinde limanla gümrüğün arası 500 kilometre. Yine ABD tarım ürünleri satacağınız zaman eğer o ürün o ülkede üretiliyorsa çürütülünceye kadar laboratuvar kontrolünde tutuyorlar. ABD'lisi de Fransız'ı da, İngiliz'i de kendi ülkesinin çıkarlarını koruyor.

Siz ayda 1 milyar maaş alıp da 2 milyar harcarsanız o zaman başta ahlaki durumunuzda olmak üzere bazı kimselere teslim olacaksınız demektir. Çok petrol zengini değiliz ki."

Kemal Özden Kimdir?

1958 İstanbul doğumlu. Yükseköğrenimini Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde tamamladı. Bir mobilya üretim şirketinin sahibi. USİAD'ın ilk genel başkanı.

  • FAHRİ SARRAFOĞLU

  •  
    İkinci takas korkusu
    IMF'ye taahhüt edilen yüzde 69'luk iç borçlanma faizlerinin siyasi çalkantılarla yüzde 76'ya çıkması Hazine'nin ödemelerini de tehlikeye düşürdü.
    TOBB: Derviş siyasete girsin
    İşçi-işveren zirvede buluşacak
    İkinci el'de traktör unutuldu
    İzmir Ticaret Borsası Başkanı Tuğrul Yemişçi, ikinci el otomobil satışında KDV oranının yüzde 18'den yüzde 1'e düşürüldüğünü, traktörde ise oranın aynı kaldığını söyledi. Ekonomik kriz nedeniyle tarım kesiminin de diğer sektörler gibi sıkıntıda olduğunu dile getiren Yemişçi, şunları kaydetti: "İkinci el traktör satışlarında KDV oranı yüzde 18'den yüzde 1'e düşürülürken, traktörde oran aynı kaldı. İkinci el traktör satışında da oran düşürülürse, bu eski traktörün elden çıkarılmasını, yeni teknoloji ürünü traktörlerin tarımın kullanımına girmesine yardımcı olur." Ege Çiftçiler Derneği Başkanı Hulusi Tanman da, ikinci el traktördeki KDV oranının da, otomobilde olduğu gibi yüzde 18'den yüzde 1'e düşürülmesi gerektiğini bildirerek, "Bu konuda dernek olarak toplantı yaptık ve hükümete bir mektup göndererek, ikinci el traktör satışındaki oranın indirilmesini isteyeceğiz. Bu konuda karar aldık" dedi.
    Yatırım fonları Haziran'da kaybettirdi
    Haziran ayında A tipi yatırım fonları İMKB'nin yine yüzde 10 değer yitirmesinin etkisiyle son iki aydır kötü giden performansı yinelediler. B tipi fonlar da Mayıs ayındaki performanslarını tekrarlayarak ortalama olarak yüzde 3'lük bir getirinin altında kaldılar. Bu ay Ulusal 100 Endeksi yüzde -9.92 değer kaybederken (dolar bazında yüzde -17.45) A tipi fonlar ortalama olarak yüzde -4.10 (dolar bazında yüzde -12.11) değer yitirdiler. Buna karşılık B tipi fonlar yüzde 2.56 (dolar bazında yüzde -6.00) değer kazandılar. Yatırım fonları Haziran ayında dolar bazında değer kaybettiler.
    7 Temmuz 2002
    Pazar
     
    Künye
    Temsilcilikler
    Reklam Tarifesi
    Abone Formu
    Mesaj Formu
    Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
    Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
    Bilişim
    | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

    Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
    © ALL RIGHTS RESERVED