|
|
Komşularımıza düşman olduk
Türkiye'nin içinde bulunduğu şu anki durumu nasıl yorumluyorsunuz? Türkiye şu an bir sancı yaşıyor. Son 50 yıllık devlet anlayışı değişiyor. Baştan bazı şeyleri kabul etmişti yani müttefiklerimiz ne derse odur anlayışı vardı. İşte derin devlet de buradan çıkıyor. Bu sancı geçince derin devlet de ortadan kalkacaktır. Üst düzey yöneticilerimiz artık daha özgür düşünmeye başladılar. Eskiden tartışmadan kabul ettiğimiz şeyleri artık sorgulayabiliriyoruz." Ecevit hakkında ne söyleyeceksiniz? "Sayın Ecevit muhteşem karizmasını son dönemde ucuz bir şekilde harcadı. Keşke bu günleri görmeden çekilseydi. Çekilmediği müddetçe bu gafları hep duyacağız. Böylesine deneyimli bir büyüğümüzü evimizin baş köşesinde oturturuz. Ama İstanbul'da'ya giderken şoför koltuğuna oturtmayız." AB'ye karşı mısınız ? "Biz Batı düşmanı değiliz. AB'ye kesinlikle karşı değiliz. Tam tersi Türkiye'nin AB'ye girmesinin hakkı olduğunu düşünüyoruz. Sadece tamamen eleştirel bakıyoruz... Sorun AB'nin yeni yeni kriterler dayatması ve çifte standart uygulamasıdır. Türkiye'de tren kaçıyor edebiyatı da abartılıyor. Özelleştirmeye bakış açınız nedir? Devletin elindeki imkanlar da özelleştirme mantığına aykırı olarak YAĞMA HASAN böreği olarak görülüyor. Özelleştirmeyi bir kıble haline de getirmemek gerekir. Yabancı sermayeye bakışınız ? Yabancı sermaye üretime gelmiyor ki. Finans sektörüne geliyor. Borsa ile oynuyorlar. Ford geldi otomotiv fabrikasını yaptı ama Türkiye'nin imkanları ile yapıldı. Türk müteşebbislerine aynı imkanı ver Türk müteşebbisi de yapardı o fabrikayı. Türkiye'de büyük holding şirketlerinin yüzde 78'i yabancı ortaklardır. Yabancılar bu şirketlerin yüzde 28'inde yüzde 75; yüzde 64'ünde ise, yüzde 50 paya sahiptir. Ellerinin altında büyük mâlî kaynaklar, politik nüfuz, dev boyutlu iletişim gücü ve çoğu dışa bağımlı bir 'sivil toplum' örgütü ağı vardır. Siyasi partiler, denetim altına alınmıştır ve politikacıların bu güce karşı durmaları sözkonusu bile olamaz. Yolsuzluk konusundaki görüşleriniz ? Yolsuzluk dosyaları siyasetçilerin kapısına dayandığı zaman, "hırsız", yangın çıkardı. Ve şimdi mahalledekilere diyor ki; "bakın yangın var". Tabiî herkes yangın telaşına düştü ama hırsız kaçıyor. Türkiye'de bir şeytan üçgeni var Faiz-Döviz-Borsa. Bu üçgeni bozmamız lazımdır. Sermaye ayrımı doğru mu? Türk insanına iş bulan, aş bulan sermayeyi gözardı edemeyiz. Ülkedeki kazancını yurtdışına transfer eden sermaye vardır. Ama Anadolu'da kurulmuş olan holdingler üretim yapıyorlar. İşçilerimizin birikimlerini üretime dönüştürüyorlardı ama şimdi onların da sesini kısmaya çalışıyorlar. 1920'li yılların kahramanı askerlerdi ama şimdi 2000'li yılların kahramanı işadamlarıdır. "Dünyanın her yerinde ihracat dediğimiz zaman 100 liralık ihracat yapılıyorsa bunun 90 lirası komşularına yapılıyordur. Bizim ihracatımız içerisinde komşularımıza sattığımız mal oranı yüzde 5 bile değil. Bize bol bol kavga ettirmişler. Biz Batı'nın müttefiki olacağız diye komşularımıza düşman olmuşuz. Biz sadece Irak'a ihracatımızın yüzde 30'unu yapabiliriz. Rusya ile dans niye yapmıyoruz. İranlılar bizimle iş yapmak için çırpınıyorlar. Suriye ile iş yapmalıyız. Sadece komşularla yıllık minimum 50 milyar dolar ihracat yaparız. Komşularımızla dost olmayı becerelim. İran'ın Irak'ın herşeye ihtiyacı var, biz başka şeylerle uğraşıyoruz." Petrol zengini gibi davrandık
"Türkiye yabancı sigaraya yılda 4 milyar dolar veriyor. Kuruyemiş bile ithal ediyor. Köpek mamasının 40 çeşidi var. Borç olarak aldığımız dövizler lüks harcama olarak dışarı çıkıyor. Ete yılda 4 milyar dolar veriyoruz. Japonya'da otoparka girdiğiniz zaman eğer arabanız Avrupa ise 2 yen ödüyorsunuz ama Japon arabası ise 1 yen ödüyorsunuz. Fransa'ya yabancı araç ithalinde limanla gümrüğün arası 500 kilometre. Yine ABD tarım ürünleri satacağınız zaman eğer o ürün o ülkede üretiliyorsa çürütülünceye kadar laboratuvar kontrolünde tutuyorlar. ABD'lisi de Fransız'ı da, İngiliz'i de kendi ülkesinin çıkarlarını koruyor. Siz ayda 1 milyar maaş alıp da 2 milyar harcarsanız o zaman başta ahlaki durumunuzda olmak üzere bazı kimselere teslim olacaksınız demektir. Çok petrol zengini değiliz ki."
Kemal Özden Kimdir? 1958 İstanbul doğumlu. Yükseköğrenimini Hacettepe Üniversitesi Felsefe Bölümü'nde tamamladı. Bir mobilya üretim şirketinin sahibi. USİAD'ın ilk genel başkanı. FAHRİ SARRAFOĞLU
|
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv Bilişim| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz. © ALL RIGHTS RESERVED |