|
|
Kahramanın torununa yumruk Çanakkale Zaferi'ne kahramanlığıyla imza atan Seyit Çavuş'un torunu Ahmed Esat, gecen hafta Eyüp İHL önünde polisten yediği dayağa değil, dedesinin ruhunun incindiğine üzülüyor
Geçen hafta Eyüp İmam Hatip Lisesi (İHL)'nde okuluna girmek isteyen öğrencilere sopalarla müdahale eden polislerin yaraladığı öğrencilerden Ahmet Esad Şani ve Zeliha Kaya binlerce İHL öğrencisi gibi devlet büyüklerine sitem yüklü. Ama Ahmet Esad'ın sitemi ve burukluğu biraz daha fazla. Çünkü o, Çanakkale Zaferi'ne kahramanlığıyla imza atanlardan Seyit Çavuş'un neslinden geliyor. Anne tarafından dedesinin dedesi Seyit Çavuş'un babası olan Ahmed Esad, Çanakkale Savaşı'nın yıldönümünde polisten yediği dayağa değil, dedesinin ruhunun incitilmesine üzülüyor... Geçen Eyüp İHL'deki yasak yüzünden okul kapısında kalan kız arkadaşlarınıza destek verdiğiniz için polis tarafından tartaklandınız. Polisin en sert müdahalesinin yaşandığı gün olaylar nasıl gelişti? Perşembe günü okula girmeye çalıştığımızda yolda bir grup polisin sert tavırlarla arkadaşlarımızı dağıtmaya çalıştığını gördük. Bizim arkadaşlarımız kendilerini savunmaya çalışınca tekmeyle tokatla girişmeye başladılar. Önce erkekleri ayırıp dağıtmaya çalıştılar. Ayrılan erkek grubundan özellikle birkaç kişiyi kenara çekip üç, dört kişi, aralarında sivil polis olduğunu zannettiğimiz kişiler de var bir arkadaşımızı aralarına aldılar. Biz de ne oldu derken bizi de itip kakmaya başladılar. Gözaltına alınacaksa alsınlar, ama burada yapılan gözaltı değil, adamlar sokak ortasında dayak atıyor. Esnafın da buna hiçbir tepkisi yoktu. Bunu yapan sivil polis miydi üniformalı mıydı? Üniformalıydı. Sivil iki, üç polis vardı o sırada bize müdahale eden. Onların birinin elinde sopa vardı. Üniformalı polislerden biri de Eyüp Merkez Karakolu'nda başkomisermiş. Gittik, kendisiyle de konuştuk. Kramponu alıyor, kafasına geçiriyor. Hadi tamam biz erkeğiz dayak yememiz mazur görülebilir de orada bir bayana o şekilde müdahale etmek... Ayrıca arkadaşımızın eylem filan yaptığı da yok, sadece okuluna girmeye çalışıyor. İzin vermiyorsunuz zaten o bize karşı yapılan haksız bir davranış, bir de hakkımızı aramamızı engelliyorlar. Tutanak tutturmuyorlar zaten. Bir de önceki gün birkaç ziyaretçi vardı okulumuza gelen. Onlar emniyetin bazı üst düzey amirlerini azarlamış orada. Sizin böyle yapma hakkınız yok diyerek. Bizim düşüncemize göre basının da olmayışından yararlanarak ertesi gün bizden hıncını çıkardılar. Çünkü daha önceki günlerde Çevik Kuvvet dahi geldi ama bu kadar sert bir davranış yoktu. Hırsızlık yaparsın insan ancak o zaman bu kadar hiddetlenir. Sanki bir düşmana, bir katile vuruyormuş gibi bize müdahale etmeye başladılar. Orada dayak yiyen bayan arkadaşlarımız da vardı, ağlayan, bayılan..ambulansla kaldırılanlar vardı. Daha sonra biz Adli Tıp raporumuzu da aldık. Neden diğer erkek arkadaşlarınız gibi okula girmek yerine haksızlığa uğrayan, ayrımcılıkla karşı karşıya olan kız arkadaşlarınızı desteklemeyi seçtiniz? Karma eğitim dolayısıyla kız arkadaşlarımızla tanışmamız, yakınlığımız oldu. Onların durumlarını daha iyi görmeye başladık. Daha sonra onlara yapılan haksızlığı içimize sindiremedik. Bizim burada polis abilerle hiçbir alıp veremediğimiz yok. Bizim esas sitemimiz bizi polislerle karşı karşıya gelecek duruma sokan, ders görmemiz gerekirken kapının önünde bekleten devlet büyüklerimize... Bu olay basına yansıdıktan sonra polisin size karşı davranışlarında bir değişiklik oldu mu? Olay günü bizim okulun önüne gelen polisler farklı kişilerdi. 16 yaşındaki bir arkadaşımıza üç kişi tekme tokat dalabilecek kadar vicdansız polisler gönderilmişti.
|
|
|