|
|
siyah, güçlü, iradeli ALİ
Dünya tarihinde hiçbir sporcu kitleleler tarafından onun kadar benimsenmedi ve hiçbir boksör onun efsanesine gölge düşüremedi. Boksun efsanevi devi Muhammed Ali'nin rüzgarı şimdi sinemalarda esiyor. Beklenmedik çıkışları, kendine güveni, karizmatik duruşu ve aktivist yapısı, onu tüm zamanların en çok tanınan sporcusu yapmıştı. Diğer siyahi sporcuların aksine, kökenleriyle barışık olması ve İslam dinini seçmesi, onu hem siyahi kitlenin hem de dünya Müslümanları'nın gurur kaynağı haline getirmişti. O, diğer sporcular gibi sporun kurallarına göre oynamak yerine, spora kendi kurallarını getirerek bir "marka" oldu. Tüm dünyada milyonlarca insan, ringe çıktığında onu izlemek için saat farkı gözetmeksizin ekranlara kilitlendi. Posterleri, arayış içindeki Üçüncü Dünya gençlerinin odasını süsledi. Dünya spor tarihinin en çok tanınan ve en prestijli sporcusu Muhammed Ali'nin hayatı, uzun bir aradan sonra şimdi bir sinema filmiyle beyaz perdede. Yönetmenliğini Miami Vice dizisi, Son Mohikan, Büyük Hesaplaşma ve özellikle Köstebek filmleriyle başarısını ispatlayan Michael Mann'in yaptığı, albümleri milyonlarca satan ünlü rap şarkıcısı Will Smith'in Muhammed Ali'yi canlandırdığı "Ali", şimdi dünya sinemalarıyla birlikte Türkiye sinemalarında da gösterimde. Ali'nin kariyerinin temellerini attığı 1964-74 yıllarını konu alan film, Malcom X ve Elijah Muhammed, masörü, eşleri ve yakın arkadaşları gibi Ali'in dönüşümünde etkisi olan karakterlerin öne çıktığı, bir "adelet savaşı" etrafında gelişen temposu yüksek bir yapım olmuş. 158 dakikalık filmin uzunluğu, Ali'nin önemli maçları dışında fazla boks sahnesine yer verilmemesi ve 'olmasaydı da olurdu" birkaç sahnenin varlığı filmin eleştirilebilecek yönleri arasında bulunsa da, filmin ana çatısının özgürlük mücadelesi üzerine oturtulması ve fondaki çarpıcı müzikler, izleyicinin filme odaklanmasını sağlıyor. Boksun tarihini yazdı
Gerçek adı Cassius Marcellus Clay olan Muhammed Ali, 1942'de Kentucky'de doğdu. 12 yaşındayken bisikletinin çalınmasını önlemek amacıyla boksa başlayan şampiyon, 18 yaşında profesyonel bir boksördü. Ona ününü getiren maçı ise, 1964'de Sonny Liston'la yaptığı ve kendisine Dünya Boks Şampiyonu unvanını kazandıran karşılaşmaydı. Liston'un elinden dünya şampiyonluğu unvanını aldığı günün ertesinde Müslümanlığı kabul ettiğini açıklaması, spor otoritelerini, Hz. İsa'nın resmini yaparak geçinen Hıristiyan babasını ve yakın arkadaşlarını şok etmişti. Kariyerinin doruğundayken Amerikan ordusu tarafından askere çağrılan ve reddederek Sam Amca'ya meydan okuyan Muhammed Ali, beyaz basının ilgi odağı oldu.
"Benim Vietkonglular'la hesabım yok. Bana zenci diye hitap edenler Vietkonglular değil. Adalet, eşitlik, özgürlük istediğimde karşımda duranlar siz beyazlarsınız, onlar değil. Beyazların çıkarı uğruna kimseyi öldüremem" diyen, gazetecilerin hakkında verilen 10,000 dolar para ve 5 yıllık hapis cezası karşısında ne yapacağını sormaları üzerine, "Ben 400 yıldır hapisteyim, 4.5 yıl hapiste yatsam bir şey değişmez" diyerek cevap veren Ali, boksa getirdiği taze kanla, naif kişiliği ve ilginç çıkışlarıyla halkın gönlünde taht kurdu.
MUHAMMED ALİ VE / YAHUT "ALİ"
Ali'yi canlandıran dünyaca ünlü rap sanatçısı Willl Smith, bu rolü tam altı kez reddetti, ancak teklifi Muhammed Ali'nin bizzat rica etmesi üzerine kabul etti ve rol için 110 kiloya çıktı. Filmden sonra o da Muhammed Ali gibi Müslümanlığı seçti. Smith, bu rolüyle En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar'a aday. 'Ali', Muhammed Ali ile ilgili ilk film değil. Hayatı daha önce sayısız filme konu oldu. 61 maçtan 56'sını galibiyetle neticelendiren Ali, Dünya Boks Şampiyonluğu'nu üst üste kazanan ilk boksör oldu. Ringteyken rakiplerinin kulağına iğneleyici laflar söyleyen, sözüne sadık, tuttuğunu koparan, esprileri ve nüktedanlığıyla dikkat çeken Ali, ringe çıkmadan önce söylediği "Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım" sloganını ringlerde her zaman gerçekleştirdi. ABC televizyonunun ünlü spor yorumcusu Howard Cosell, son maçında onu şöyle niteledi: "Hayatımda gördüğüm en iyi boksör." 1975'te rakibi Joe Frazier, "Tanrım ona bir şehrin duvarlarını yıkacak yumruklarla vurmuştum" demişti. Filmin çekiminde ilginç bir şey yaşandı: Ünlü boksörün Zaire'de Gegorge Foreman'la karşılaştığı "Ormanda Dövüş" sahnesi çekilirken Will Smith'in stadyuma girmesiyle birlikte 30 bin kişi hep bir ağızdan "Ali" diye bağırdı. 1980'li yıllarda boksu bıraktığını açıkladıktan sonra kendini hayır işlerine vakfetti. Yaptığı hayırlardan Hıristiyanlar ve Yahudiler de nasiplendi. Beyaz dünyanın efendilerine kafa tutmasına rağmen, Birleşmiş Milletler tarafından barış elçisi olarak seçildi. 4 kez evlendi, 9 çocuğu, 6 torunu var. Dünya Haklar, Özgürlük ve İtibar Orgonizasyon'unu kurdu. 1990'da 15 rehinenin kurtulması için Saddam Hüseyin'le görüştü. 1980'de Lübnan'da kaçırılan 4 rehine için aracı oldu. Amerikan hükümetine meydan okuması onu ezilen kitlelerin sözcüsü haline getirdi. Ancak askere gitmeyi reddetmesi, unvanının elinden alınmasına ve dövüşmesinin engellenmesine neden oldu. 3 yıllık bir yasağın ardından 1971'de mahkeme kararıyla boksa dönerek unvanını geri aldı. Gegorge Foreman, Jerry Quarry, Oscar Bonavena, Sonny Liston, Joe Frazier gibi güçlü boksörleri yendi. 1981'de tüm dünya, demir yumruğun parkinson hastası olduğunu öğrendi.
Filmin künyesi: ALİ
Yönetmen: Michael Mann
Oyuncular: Wıll Smith, Jamie Foxx, Marıo van Peebles, Ron Sılver, Jeffrey Wrıght, Jada Pınkett Smıth, Nona Gaye, Mıchael
Mıchele, Gıancarlo Esposıto, Laurence Mason, Levar Burton, Albert Hell, Davıd Cubıtt, Candy Brown Houston, Mıchael Bentt,
James Toney, Al Cole, Davıd Ellıott
Senaryo: Gregory Allen Howard ,
Stephen J. Rivele , Christopher Wilkinson , Eric Roth , Michael Mann
Görüntü Yönetmeni: Emmanuel Lubezki
Müzik: Pieter Bourke , Bill Brown
158 dk.
|
|
|