|
|
Bugün Türk Tiyatrosu'nda soluk bulan birçok sanatçının kulağında Mehmet Abut'un piyanosundan verdiği sesler var.
MUSTAFA ARSLAN
Bugün Türk Tiyatrosunda, hâlâ sahnelerde soluk bulan, emekli olan birçok sanatçı, eminim ki, Mehmet Abut'un piyanosundan verdiği seslerle kulakları müzikle bezenmiştir. Bunların içinde, Bir Feridun Karakaya, Jeyan Mahfi Tözüm, Leyla Altın, Aslan Altın, Birsen Kaplangı, Alev Gürzap, Erhan Abir, Şener Şen, Turgut Arseven... Mehmet Abut'un mutlaka müzik eğitiminden geçmişlerdir. Türk Tiyatrosunda, özellikle Çocuk Tiyatrosu'nun gelişip bugünlere gelmesinde büyük emeği olan Ferih Egemen ustanın yanında, Mehmet Abut'un düzenlediği müziklerin de büyük katkısı vardır. Hep sevecen, sabırlı, kuyumcu titizliği ile, bizlerin kulaklarını eğitmekten asla yılmadı... Ferih Hocanın çocuk klasikleri arasına girmiş birçok çocuk oyunu, onun müzikleriyle can buldu. 1945'lerden 1978'lere aktı... E. Alfred Hermanın "Çizmeli Kedi"si Afif Obay'ın "Fatmacık"ı, Colladi'nin "Pinokyo"su, Lewis Carrol'un, Tomris Uyar uyarlaması olan, "Alis Harikalar Diyarında"sı, Ümit İmer'in "Dilek Dağı", Yücel Tunalı'nın "Elmacı Güzeli" adlı çocuk oyunları, Mehmet Abut'un müzikleriyle hayat bulup, sahnelerde var olmuştur. Biz tiyatrocular, Şehir Tiyatrolarının (Darülbeda-i'nin) kuruluşundan beri, tiyatromuzda emeği geçmiş bütün sanatçıları, kaybettiğimiz zaman mutlaka ve mutlaka, ölüm gününde, oyun başlamadan önce, saygı duruşuyla anarız. Mehmet Abut, hocam da, şansıma, Fatih'te, Reşat Nuri Güntekin sahnemizde, Başar Sabuncu'nun Çehov'un oyunlarından çeşitlemesi olan, "Herkes Aynı Bahçe de" adlı oyununu seyrederken, ölüm haberiyle karşıma çıktı... O an nasıl bir hüzün kapladı yüreğimi... Ayaklarımın zangır zangır titrediğini hissettim... Ama sonra gene bir ses, "Şişittt kendine gel... Az sonra oyun başlayacak!" Duyduğum, Mehmet Abut'un sesiydi sanki... Güç bela duygularıma hakim olup, Mehmet Abut hocanın zılgıtıyla, tekrar o tiyatro büyüsünün içine attım kendimi... Oyun boyunca, o büyü bir an acıyı köreltir gibi oldu... Ama oyun bitip, tiyatrodan ayrılınca, onun Piyanosunun başında, bizlere öğrettiği notalar bir bir kulağıma dolmaya başladı...
Tarihi Bizans surlarının boşluklarından kulağıma doğru esen rüzgar, sanki onun maziden gelen sesini hatırlatıyordu... Unutmayın, sahnede, hayatın devamı var... Özel durumlar, acılar, sıkıntılar asla sahneye taşınmayacak!.. Dediğini hiç unutmayacağız sevgili Mehmet Abut hocamız, için rahat ola... Gözün arkada kalmaya... Güzel, can, bal hocam!
|
|