T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Sam Amca'nın uzun kolu

Hazır CIA'nin '2 numarası' John E. McLaughlin ile heyeti buradayken, bizimkiler, "Saddam Hüseyin yüzünden bölgeye bomba yağdırıp Amerikalılar dahil yüzlerce -belki binlerce- kişinin ölümüne yol açmaktansa, sorunu Yemen'de olduğu gibi daha kolayından halletseniz..." demişler midir?

McLaughlin, Alabama'da yapılan '4. Uzay ve füze savunma konferansı'ndaki konuşmasında, "Körfez Savaşı sırasında Irak'ın attığı bir füze ciddi kayıplara yol açtı; 28 kişi hayatını kaybetti, 99 kişi de yaralandı" demişti. Kongre'ye imzasıyla sunduğu mektupta da, McLaughlin, "Saldırı durumunda, Saddam, kendisiyle birlikte çok sayıda kişinin hayatını tehlikeye atabilir ve elinde kimyasal, biyolojik ne kadar kitlesel imha silâhı varsa kullanır" diyen adam... Yaklaşan savaşın özelliklerini en iyi bilen o...

Dünya, 11 Eylül'le radikal biçimde değişti; bunu biliyoruz da "Ne kadar radikal?" sorusunun cevabı için gözlerimizi dört açmamız gerekiyor. CIA'nin düzenlediği, biraz da bildik birinin boşboğazlığı yüzünden üzerinden günler geçtikten sonra keşfedilen Yemen'de gerçekleşmiş bir eylem, Amerikan teknolojisinin, bir yabancı ülkede istediği hedefleri ortadan kaldırabilecek kadar geliştiğini dışa vurdu.

Şaşırdığınızı biliyorum. "Amerikan istihbarat örgütü CIA, bir yabancı ülkede nasıl olur da eylem yapar?" diye soruyorsunuzdur... Oysa, 11 Eylül'den sonra, CIA her yerde... Geçenlerde bomba patlayan Bali sözgelimi; o gün bugündür CIA ve FBI ajanları ile kaynıyor... Soruşturmayı Amerikalılar yürütüyor; tutuklamaları bile onlar yapıyor. "Teröre karşı global savaş" adı verilen yeni dönemde, başka ülkelerin 'egemenlik hakkı' fazlaca önemli olmaktan çıktı.

En iyisi Yemen'deki eylemi, Newsweek'in yazdığı biçimde, başından anlatayım.

"Teröristlerle adam kaçıranların bolca bulunduğu, kan dâvâlarının kol gezdiği Yemen'de, otomobile konan bir bombanın patlamasında bir olağanüstülük yok. Otomobilin yanıcı kimyasal madde taşıdığı söyleniyor; belki de biri yanlışlıkla sigarasını yakmaya çalışmıştır... Suudi Arabistan sınırındaki kuş uçmaz kervan geçmez bir bölgede 3 Kasım günü görülen patlama, bir kaza veya rakip aşiretler arası bir hesaplaşma sonucu olabilirdi pekâlâ...

"Akla yakın gelecek bir manşet haber; ancak 48 saatten daha az sürdü. O civarda yaşayanlar, gazetecilere, patlama mekânına yakın bir yerde bir helikopter gördüklerini söylediler. Washington'da, muhabirler, 'helikopter' denilenin, alçaktan uçup füze fırlatan insansız bir uçak, yani Predator olduğundan kuşkulandı. ABD, Hellfire füzesiyle teröristlere karşı bir eylem yapmış olmasın? Salı günü, savunma bakanlığı müsteşarı Paul Wolfowitz, yalnızca haberi teyit etmedi, yaptıklarıyla böbürlendi de..."

CIA, Yemen'deki el-Kaide mensuplarına karşı düzenlemişti eylemi. Önce yerlerini ve kullandıkları aracı tespit etmiş, hareket halindeyken üzerlerine Predator'u göndererek Hellfire füzesiyle sonuç almıştı. Bu olaydan sonra, Amerikan istihbaratının uzun kollarının Yemen'e kadar uzandığı ve gerekli görmesi halinde yabancı bir toprak olmasına bakmaksızın 'yerli' hedeflere karşı 'suikast' gerçekleştirdiği biliniyor...

Oysa, CIA, Kongre'nin koyduğu sınırlamalar yüzünden, yabancı hedeflere karşı 'suikast' düzenleyemiyor. Yasak. 11 Eylül sonrasında, Kongre'nin koyduğu yasakların da geçerli olmadığı anlaşılıyor. Dahası, Beyaz Saray ve dışişleri bakanlığı, İsrail'in Filistinli hedeflere 'suikast' düzenlemesine her zaman karşı çıkıyor; Yemen'le birlikte, ABD'nin de İsrail'den farksız davrandığı anlaşılmış oldu. Daha çarpıcı yanı ise, "Yemenli el-Kaide teröristleri" diye füzeyle öldürülenlerden birinin Amerikan vatandaşı olması. Adını daha önce duymuş olabilirsiniz: Kemal Derviş...

İsim benzerliğiyle dikkat çeken Kemal Derviş, birkaç ay önce New York eyaletinde tutuklanan 'Yemen asıllı Kaide üyesi Amerikalılar' olayı sırasında gündeme gelmişti. 'Buffalo Six' diye anılan bu kişilerin verdiği bilgi üzerine, FBI, Kemal Derviş'in peşine düşmüştü. Derviş'in Yemen'deki CIA suikastında hayatını kaybettiği duyuruldu. Yetkililer, "Otomobilin içinde bir Amerikan vatandaşı olduğunu bilmiyorduk" tesellisine sığınmakta; bilselerdi, saldırı emri vermeyecekler miydi? "Öldü" diye dosyası kapatılan muhbirlerden olmasın Derviş?

CIA Predator adlı uçağı kullandı diyelim, peki Yemen 'hareketli giyotin' gibi çalışan uçağın göklerinde dolaşmasına ve böyle bir eylemin topraklarında yapılmasına nasıl izin verdi? Ya da şöyle sorayım: Yemen gibi ülkeler, ABD istediği taktirde, CIA'nin topraklarında eylem yapmasına izin vermeme lüksüne sahipler mi?

Bu vesileyle öğrendik: ABD'nin elinde bir düzine Predator bulunuyor; bu filoya her ay iki yeni Predator daha katılıyor. Sam Amca'nın uzun kolu, savaşı, bu uçaklarla dünyanın her tarafına taşıyabilecek durumda. Hedef bir kere tespit edilebilsin, Predator kalkacak ve hedef üzerinde füzesini fırlatarak istediği kişileri yok edebilecek... Dünya böyle bir dünya oldu işte...

CIA-Pentagon ortak heyetiyle görüşmeler yapan bizimkiler, Saddam Hüseyin yüzünden bütün bir bölgeyi kana bulayacak kapsamlı bir savaş konusunda bilgi alırken, muhataplarına, Yemen'deki eylemi ve Predator uçağını hatırlatmışlar mıdır acaba?

Hatırlatmalıydılar.


14 Kasım 2002
Perşembe
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan| Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED