T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Baykal aslında gerginlik istiyor...

Baykal aslında ne istiyor? Hiçbir şey istemiyor. Niçin seçildiğine dair bir fikri olduğunu da sanmıyorum...

Başlangıçta "ılımlı muhalefet" sinyalleri vermiş, "Bundan sonra sert muhalefet yok, gerginlik istemiyoruz" diyerek, bir anlamda kendi kendini bağlamıştı ama, giderek sertleşiyor ve irtifa kaybediyor.

Yani, "gerginlik istemiyoruz" derken de gerginlik üretiyor.

Örneğin, 109. maddenin değiştirilmesine karşı çıkıyor, bu değişikliği "paket" şartına bağlıyor ama, "paket"le neyi kastettiğini bir türlü açıklamıyor.

AKP "paketi" kabul ederse, Recep Tayyip Erdoğan'a dışarıdan Başbakanlık yolunu açabilirlermiş.

İyi de, "parlamenter hassasiyet" ne oldu?

CHP, sırf bu nedenle 109. maddenin değiştirilmesine karşı çıkmıyor muydu?

Kaldı ki, Baykal'ın müstakbel hükümete sipariş ettiği anayasa değişikliği paketinde hangi iyileştirmelerin bulunduğu da meçhul...

Egemenliğin tanımı ve kullanımıyla ilgili CHP'nin resmî görüşü nedir? MGK Genel Sekreterliği Yasası, Memurin Muhakemat Kanunu ve yargı bağımsızlığı konusunda ne düşünmektedirler? Devlet-birey ilişkisine (ya da çelişkisine) getirdikleri yeni bir "bakışaçısı" var mıdır? Varsa nedir? Milletvekili dokunulmazlığından sonra memur dokunulmazlığının kaldırılmasına da da onay verecekler midir? Yoksa, eyyama yatmayı mı tercih edeceklerdir?

Cevap yok...

Baykal, SHP-CHP karşıtlığının yaşandığı yıllarda "Artık şu altı ok ve kemalizm kamburundan kurtulmalıyız!" diyerek, bir süre "liberalizme göre sosyal demokrasi" anlayışının izini sürmüş, SHP'yi kapattırıp CHP'ye baş olduktan sonra da yeniden aslına, yani "altı ok"a rücu etmişti.

Ama halk "altı ok"u iktidarda görmek istemediği için, CHP'ye 3 Kasım'da muhalefet görevi verdi... Baykal'ın bu fırsatı değerlendirip, meramını anlatacak yeni bir "pozisyon" yaratması gerekiyor.

Hayır, oralı değil...

Bile-isteye gerginliğe oynuyor.

Gerginliğe oynayarak, hem muhalefeti Meclis dışına taşımayı amaçlıyor, hem de Cumhurbaşkanı'nı "muhalefet lideri rolü"ne zorluyor.

Bir de şu "öğreten adam" tripleri...

Nuray Mert "AKP sözkonusu olunca herkes kendisini öğüt veren, yol gösteren, uyaran, akıl veren konumunda görüyor" diyordu.

Baykal da kendini bu konumda görenlerden... Hep akıl veriyor:

"Şunları şunları yapın, ama bunları yapmayın... Şu şu adımları atın, ama bu adımları atmayın..."

Baykal gerçekte işlerin kolaylaştırılmasından yanaysa ve hükümete yardımcı olmak istiyorsa, akıl vermekten ve "topyekün anayasa değişikliği paketi" gibi muğlak taleplerin arkasına gizlenmekten vazgeçip, (varsa) çözüm önerilerini sunmalı ve iktidar partisiyle bir "müşterek" oluşturmalıdır...

Gerginlik politikası, Türkiye'nin meselelerini çözmez. Sadece Baykal'ın "merkez sol" içindeki konumunu güçlendirir ki, Türkiye'nin Baykal'ın güçlenmesiyle sonuçlanacak "kaybedilmiş" bir beş yıla daha tahammülü yok...


14 Kasım 2002
Perşembe
 
MEHMET E. YAVUZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Ramazan | Arşiv
Bilişim
| Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED