|
|
Cahit'i anlatan birkaç satır
Bugün Cahit Zarifoğlu'nun ölüm yıldönümü. Vay canına! 15 yıl geçmiş... Kitaplığımda, Cahit'e ayırdığım iki raflı bir dolap var. Dolapta, vaktiyle benim günlük yazdığım (sonra yazılı sayfaları yırttım) bir defterim duruyordu. Bu ne geziyor burda diye defteri açtım. Baktım, Cahit'in oraya yazdığı birkaç satır varmış. Demek onun için defteri saklamışım. Cahit de, deftere kendi o günün günlüğünü düşmüş. Onun, tarih koymak âdeti yokken, bu satırların tepesine tarih de konulmuş. Cahit'in özelliklerinden haber veren bu birkaç satırı aşağıya alıyorum. Cahit, o tarihte, fakülte (İÜ. Edb. Fak. Alman Filolojisi) birinci sınıfa devam ediyor. İşte, o günkü notu:
12.10.961 İst. Eyüp
Saçma, ilişkisiz belki ama başta ben sevdim. düşünerek olmadığı, birdenbire yazdığım için sevdim.
Sabahleyin erdem alaeddin ben filme gittik. Mantar bir şeydi ama iyiydi de. Erdem ayrıldı. Üsküdara geçtik. Dayımları yine bulamadım. Sahilde gazinoya oturduk. Deniz iyiydi. Tek başına oturan şaşı gözlü kadın da... o anlık iyimserliğimin hoşluğumun sebebine iyiydi herhalde. Çay içtik. İyi ki derin şeyler düşünmüyorum. Rahatım galiba. Basit, oyalayıcı eğlendirici laflar etmek hoşuma gidiyor.
Cahit'in notları burada, birdenbire, bu haliyle, noktasız olarak kesiliyor. Bu birkaç satır, bence, otantik haliyle Cahit'in hem ruh halini, hem yazma stilini resmetmesi bakımından ilginçtir. Onun, imlâ kurallarını hiçe sayan yazış tarzı bir yana, ayrıca kendinden haber verdiği: "Basit, oyalayıcı eğlendirici laflar etmek hoşuma gidiyor" ifadesi de onun üslûbunu yansıtıyor. Bir iki satır üstteki kendi yaptığı tarif üzerindeki düşüncesi de öyle, hoşuna gitmiş ve bunun sebebini: "Düşünerek olmadığı, birdenbire yazdığım için sevdim" diye açıklıyor. 1965 yılında, haftalık Yeni İstiklâl Gazetesi'nde, 1 yıl süreyle çıkardığımız edebiyat sayfası için Cahit'ten istediğim şiirleri de, yukardaki notun yazıldığı evde, hemen o anda yazıvermişti: "Hızla Akan Mızrak", "Saç", "Taş Cemi" ve daha 8-10 şiirin böylece yazıldığını biliyorum. Bu şiirlerin böyle yazılmış olması, elbette onların altında yatan muazzam şiir birikimini göz ardı etmemizi gerektirmez. Olay, tam da 60 yıl ve 1 dakika tanımını çağrıştırmalı. Burada Cahit'in hayatında olduğu gibi, şiirinde ve yazısında da serazat, tabiî, kendiliğinden olan özelliğini görmek gerekiyor. Yukardaki birkaç satır, bu yüzden, bence önem taşıyor.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |