|
|
Bilderberg başladı, ilk haberler...
Bu yıl Türkiye Bilderberg'i gündemine aldı; Bilderberg gözlemcileri de Türkiye'yi... Bilderberg ve Üçlü Komisyon (Trilateral Commission) üzerine ilk yazılarım, ABD bulunduğum dönemde (1980-82), Yeni Devir gazetesinde çıktı. Sürekli bir köşem olduğundan beri ise, yılda bir kaç kez, Bilderberg konusunu işliyorum. Son yıllarda, genellikle bu zamana denk gelen Bilderberg toplantıları ardından değerlendirme yazıları yazdım. Sesim ilk bu yıl bir koroya dönüştü. Ben yazdım (27 Mayıs). Zaman'da hem geniş haberler yayımlandı, hem iyi bir Bilderberg izleyicisi olan Fikret Ertan bildiklerini paylaştı (30 Mayıs, 1 Haziran). Habertürk'te, Güler Kömürcü, Washington'dan Bilderberg konusuna el attı. Radikal'den Funda Özkan konuyu 'bir kısım medya'ya da taşıdı (1 Haziran). Kanal-7, "Bilderberg dosyasını açıyoruz" başlığıyla, konuyu, tv izleyenlerin de dikkatine sundu. Türkiye'de Bilderberg'e ilginin artışına karşılık, Bilderberg gözlemcileri de Türkiye ile daha fazla ilgilendiklerini belli ettiler. "Türk paracı da orada" başlığıyla bir haber çıktı. Okuyalım: "Türk ulusal televizyonu, ekonomiden sorumlu devlet bakanı Kemal Derviş'in 2002 Bilderberg Konferansı'na katılacağını teyit etti. Türkiye'den kimin katılacağını merak ediyordum, sizin de bilmek isteyeceğinizi düşündüm. Kemal Derviş Türkiye'deki siyasi partilerden birinin üyesi değil; milletvekili sıfatı da bulunmuyor. 2000 ve 2001 ekonomik krizlerinin sebep olduğu zararı gidermek ve IMF'nin kredi şarttlarını yerine getirmek üzere mevcut koalisyon hükümeti tarafından atanmış bulunuyor. İstikbali ne olacak, görelim bakalım..." Bu satırları Bilderberg'in en yakın tâkipçisi Jim Tucker'ın bülteninden aktardım. Konferansın yapıldığı bölgede kamp kurmuş ve gelen-gideni tâkibe almış bulunuyor Tucker. "O da burada" diye bildirdiği ilk kişinin Derviş oluşu hoş... Türkiye'den iki kişi daha var katılımcılar arasında: Bülent Özaydınlı ile Özdem Sanberk... Bilderberg'te her yıl en üst düzeyde temsil edilen Koç Grubu'nun CEO'su (en tepe yöneticisi) Bülent Bey... Türkiye'nin Londra büyükelçiliğinden emekli Özdem Sanberk TESEV direktörü; geçen yıl İsveç/Gothenburg'ta yapılan Bilderberg 2001'e de katılmıştı, Gazi Erçel'le birlikte. 1996 (Toronto/ Kanada), 1997 (Georgia/ ABD), 1999 (Portekiz) ve 2001 (İsveç) katılımcısı Gazi Bey bu yılın listesinde yer almıyor... Bu yıl ABD başkentini mekân seçen Bilderbergçiler, biraz da kendilerinin yol açtığı şartlar yüzünden dünyaya egemen korkudan nasiplerini almışlar... "Dulles Havaalanı üzerinden kuş uçurtulmuyor" diyor Tucker... En önemli konukları helikoptere bindiriyorlarmış; kendini önemli hisssettirmek için limuzin isteyene de "Hayır" demeden... "Biz gizli değil, özel bir kulübüz" iddiasıyla alay eden Bilderberg gözlemcisi, "Özel iseler, neden bizim vergilerimizle maaşları ödenen güvenlik güçleri tarafından korunuyorlar?" diye soruyor haklı olarak... Bu yılın gündeminde en önemli konu olarak "Irak ve Saddam" maddesi var. Ancak, yeni ABD yönetiminin aldığı bir dizi karar, Avrupalı katılımcıların arzusuyla masaya yatırılacak... Amerika'nın tarımını ve çelik sanayiini korumak için verdiği muazzam mâlî destek Avrupalılar'ın itirazına yol açıyor. "Tek bir dünya devleti oluşturma" hedefinde birleşseler bile, bu tür ayrıntılarda ihtilâf yaşanıyor katılımcılar arasında. Bilderberg'in Birleşmiş Milletler'e doğrudan ödenecek bir 'dünya vergisi' peşinde koştuğu da biliniyor; dünyanın neresinde yaşarsanız yaşayın kelle başına ödemek zorunda olacağınız 'BM verrgisi'... Gülmeyin, bir yere not edin. Sizden önce başkalarının hafife aldığı nice Bilderberg kararı, zaman içerisinde, ciddi ciddi uygulamaya konuldu çünkü. Tucker, "Adamlar, 1991'de Baden Baden'de (Almanya) yaptıkları toplantıda alınan, 'Körfez Savaşı Saddam'ın devrilmesiyle sonuçlanmalıydı' tavsiye kararını 10 küsur yıl sonra bugün bile zorluyorlar" diyor... Baden Baden'deki toplantının Türk katılımcıları, Selahattin Beyazıt (işadamı), Vahit Halefoğlu (eski dışişleri bakanı) ve Tugay Özçeri (dışişleri bakanlık müsteşarı), ülkenin en mahrum köşelerinden biri sayılan Arkansas'ın valisi Bill Clinton'un "Geleceğin ABD başkanı" diye takdim edilmesine de tanıklık ettiler. O güne kadar (1991) pek tanınmayan Clinton, Bilderberg toplantısı sonrası adaylığını koydu ve ilk seçimde (1992) Beyaz Saray'da oturmaya hak kazandı. Bilderberg gözlemcisi Tony Gosling, toplantının yapılacağı Virginia/Chantilly'deki The Westfields Marriott Oteli arayıp "Bu hafta sonu sizde ne gibi önemli etkinlikler var?" diye sormuş... Görevli, "Bir kaç düğün, o kadar" cevabını verince, "Bilderberg toplantısı yok mu?" diye sormuş Gosling... Karşıdan gelen cevap şu olmuş: "Bilder... Ne?" Kilometrelerce öncesinden yolların kesildiği otelde görevli Bilderberg'ten haberli değil... Demek çalışanlar da yeminli... Dürbünle geleni-gideni gözetleyen biri, "Hollandalı politikacı Mat Herben de burada" diyor. Geçenlerde öldürülen Pim Fortuyn'un LPF partisinin yeni lideri Herben... Doğruysa, Kemal Derviş, Özdem Sanberk ve Bülent Özaydınlı, 'ırkçı' diye kınanan bir Avrupalı politikacıyla aynı salonda bulunuyorlar demektir. Bilderberg'i izlemeye devam edeceğiz.
|
|
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv Bilişim | Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür |
© ALL RIGHTS RESERVED |