T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bilderberg vakti geldi

Bu yıl da Bilderberg vakti geldi. Dünyanın dört bir yanından 'önemli' kişiler, kendilerini daha da önemli hissetme fırsatı veren dâvetiyelerini çoktan aldılar. İki gün sonra, zaten 'önemli kişileri' misafir etmeye alışmış ABD başkentinde buluşacak Bilderbergçiler... Bu yılın toplantısı, Washington'a 10 km kadar uzakta, Virginia/ Chantilly'deki Westfields Marriott Oteli'nde yapılacak...

Her yıl dünyanın değişik bir köşesinde toplanmaya alışık Bilderbergçilerin bu yıl Washington'u tercih etmeleri ilginç. En az Bilderberg kadar önemli Trilateral Commission (Üçlü Komisyon) toplantısı da, bu yılın nisan ayı başlarında, Washington Ritz Carlton Oteli'inde yapılmıştı. ABD dışişleri bakanı Colin Powell, Ortadoğu gezisine, Trilateral toplantısına katıldıktan sonra çıktı.

Bilen biliyor; Bilderberg ve Trilateral dünya egemenlerini biraraya getiren iki çok önemli platform. İkinci Dünya Savaşı ve Birleşmiş Milletler oluşumu sonrasında başlayan Bilderberg toplantılarında, 50 yıl boyunca, dünyadaki muhtemel gelişmeler, o gelişmelerde mihver rol oynayacak dâvetlilerin katılımıyla ele alındı. Amerika, Avrupa ve Japonya'dan isimlerin katılımıyla yapılan Trilateral toplantıları ise bu yıl 29 yaşına girdi. Bazı ortak üyelere ve gündem maddelerine sahip bu iki grup ulus devletleri aşan fonksiyonlara sahip...

Bilderberg toplantılarının "Katılanın başına talih kuşu konuyor" dedirtecek bir özelliği var. Sürekli üyeleri yanında her yıl değişen dâvetli katılımcıları oluyor Bilderberg'in. Dâvetli katılımcılar öyle seçiliyor ki, toplantıya katılana kadar fazla bilinmeyen isimler sonrasında birden palazlanıveriyorlar... Bill Clinton fakir bir eyaletin valisiyken katıldığı Bilderberg'ten 'müstakbel başkan' olarak çıktı. Jimmy Carter, Ronald Reagan da öyle. İngiltere'de Margaret Thatcher, John Major ve Tony Blair'in önünde başbakanlığa giden yol Bilderberg üyesi olduktan sonra açıldı. 1975'te İzmir/Çeşme'de yapılan toplantıya Süleyman Demirel ve Bülent Ecevit de katılmışlardı.

Bugüne kadar Türkiye'den Bilderberg'e katılanlardan bazıları şunlar: Selahattin Beyazıt (sürekli üye), Suna Kıraç, Rahmi Koç, Gazi Erçel, İsmail Cem, Uğur Bayar, Cem Boyner, Ali Bozer, Hikmet Çetin, Emre Gönensay, Nuri Çolakoğlu, Sedat Ergin, Meral Gezgin Eriş, Prof. Üstün Ergüder, Muharrem Kayhan, Erkut Yücaoğlu, Sinan Tara, Rüştü Saracoğlu...

Son yıllarda Bilderberg'e çağrılan Türkler 'talih kuşu' tezini maalesef zayıflattılar. Gazi Erçel sözgelimi, Merkez Bankası başkanıyken dört ayrı Bilderberg toplantısına dâvet edildi, hepsine de katıldı. Her toplantı sonrasında, "Bakalım nereye yükselecek?" diye yazdım; Gazi Erçel ola ola emekli olabildi. Sıradan muhabir veya yazar olarak katılan gazeteciler, Bilderberg sayesinde, çok daha belirleyici yerlere geliyorlar dünyanın her tarafında; bizde katılan gazete sahiplerinden biri cezaevine girdi, burada birkaç kez "Artık genel yayın yönetmeni olur" temennisini dile getirdiğim Bilderbergçi bir Ankara temsilcisi olduğu yerde kalakaldı.

"Bilderbergçi" kartviziti, dünyanın her yerinde, siyasette, bürokraside, medyada yükselmenin garantisi gibi; bizde ise, hiç değilse konuyu yakın tâkibime alıp her yıl bu zamanlarda değerlendirme yazılarıma konu yapmaya başladığımdan beri, "Bilderbergçi" olanın başına bir iş gelip ortalıktan siliniyor... Hayret!

Bu toplantılar, meydana gelecek olayların önceden tartışılmasına platform teşkil ettiği için önemli. Daha fol yok yumurta yokken, "Yugoslavya'nın parçalanmasıyla ortaya çıkacak ulus devletler" diye bir başlığı tartışmaya açıyor Bilderberg; bir bakıyorsunuz, bir dahaki toplantıya kadar Balkanlar'da savaş çıkmış... "Kosova savaşı yakın mı?" diye bir başlıktan sonra Kosova'da savaş patlıyor... Bu yıl belki Kıbrıs'ı ve Türk-Yunan ilişkilerini görüşürler...

"Belki" dememin sebebi, Bilderberg toplantılarında uygulanan 'kesin gizlilik' kuralı. Toplantı yapılan otele kilometreler öncesinden polis engeli kuruluyor. Katılımcılar, gizlilik yemini ediyorlar. Toplantı salonuna dâvetliler dışında hiç kimse -görevliler bile- giremiyor. Toplantılarda not tutmak yasak; toplantı bitince salon ve odalarda dolaşan görevliler kâğıtları yok ediyorlar...

Tuhaf olan şu: Bugüne kadar pek çok gizli toplantıda konuşulanlar bir biçimde dışarıya sızdı. Ya da, bir dâvet edilen bir daha edilmeyince çenesini çalıştırdı. Bilderberg ve Trilateral toplantılarına birbirine zıt kişiler, aynı ülkenin iktidarı ve muhalefetinden liderler katılıyor; hiçbiri, evet hiçbiri, ağzını açıp "Toplantılarda şunu konuştuk" demiyor. Katılan yazarlar, isim vererek veya isimsiz, toplantılarda konuşulanları sütunlarına taşımıyorlar...

İçeride nasıl bir yemin ediliyorsa...

Katılımcılar ne kadar ketum davranırlarsa davransınlar, her ülkeden toplantıları yakından izleyen, bir yolunu bulup içeride konuşulanları öğrenen 'Bilderberg gözlemcileri' var. Bir dedektif gibi çalışıp gizli olana ulaşıyor bunlar ve bulgularını bizlerle de paylaşıyorlar.

Bu yılın Bilderberg toplantısı Washington'da 30 Mayıs-2 Haziran tarihleri arasında yapılacak. Merak etmeyin, kimlerin katıldığını ve içeride neler konuşulduğunu öğrenir öğrenmez, o bilgileri sizlere ileteceğim.


27 Mayıs 2002
Pazartesi
 
TAHA KIVANÇ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED