Filistin'de yaşanan acıyı mısralarında anlatan şaiirler, Yazarlar Birliği'nin düzenlediği gecede bir araya geldiler. Türkiye Yazarlar Birliği'nin Sultanahmet'teki şubesinde önçeki akşam buluşan şairler, yüreklerinden dökülen mısraları okudular. Sunuculuğunu İbrahim Paşalı'nın yaptığı geceye, Mürsel Sönmez, Ferman Karaçam, Ahmet Veske, Recep Garip, Ali Ayçil, Mustafa Miyasoğlu, Bünyamin Doğruer, Abdulbaki Kömür, Adem Özbay, Metin Önal Mengüşoğlu, Nurettin Durman gibi şairlerin yanısıra Saadet Partisi Kocaeli Milletvekili Mehmet Batuk, Süleyman Gündüz ve çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu kalabalık bir davetli topluluğu katıldı. Şiir, yalnızca şiir..

Şiir bazen sevgiliye uzatılan gül gibidir, gönüller fetheder. Bazen, sevgiyi dostluğu fısıldar, bir yürekten diğerine. Bazense hedefe atılan mızrağa benzer şiir; yaralar, kanatır.. Şairler önceki akşam Yazarlar Birliği'nin Filistin için düzenlediği gecede, acıya ve savaşa atılan birer mızrak gibi okudular şiirlerini. Herkesin ortak dileği dünyanın her yerinde yaşanan, yaşatılan acının bir an önce durmasıydı. 'Yağmur yağıyor bu sabah/Gök terliyor her gece/Zulüm yağıyor göklerden/Söyleyin şimdi, nereye uçsun Ortadoğu'nun kuşları' diyen Recep Garip, sadece bunlardan birisiydi. Yaklaşık 2 ay kadar önce kentleri tek tek işgal edilen ve yüzlerce insanın yaşamını yitirdiği Filistin'in yarını muğlaklığını korurken, dünyadan ciddi bir tepki gelmemesi acının belki de en kötü yönü. Dünya genelinde ve özellikle halkı Müslüman ülkelerde pretosto gösterileri düzenlendi, geceler organize edildi. Yazarlar Birliği'in şiir gecesi, acı sıcaklığını korurken, olayın gündemden inmesine tepkiydi belki de. Şehirdışında bile olsa işini bırakıp gelen şairler, herşeyi çok çabuk unutan zihinlere acıyı hatırlattılar. Programı izleyen şiir dostları, geceden hüzünlü bir şekilde ayrıldılar. Dinleyicilerden bir kısmı ise, Mürsel Sönmez'in çağrısı üzerine, Yazarlar Birliği'nin yakınında bulunan ve yaşadığı yıllarda kendisine Ortadoğu'da bir avuç toprak vermesi karşılığında servet teklif eden siyonistleri huzurundan kovan Sultan 2. Abdülhamit'in mezarını ziyarete geçtiler.