T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

P O L İ T İ K A

Krizi devlet yaratıyor

Yılmaz, "İstihdam politikasına ilişkin önerileri Derviş getirdi. Hiçbir lider tepki göstermedi. Sonra tabandan baskılar geldi, eleştiriler başladı" dedi.

ANAP lideri ve Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, devletin küçülmesi ve yerelleşmesi gerektiğini belirterek, "Bugün Türkiye'de maalesef krizi yaratan en önemli sebep devletin kendisidir" dedi.

CNN Türk'te "Kafe Siyaset" programına katılan Yılmaz, devletin merkez teşkilatının küçülmesi ve merkezin bazı yetkilerinin mahalli idarelere devri konusunda, hükümet içinde genel uzlaşma olduğunu, ancak bunun yöntemi konusunda farklı yaklaşımlar bulunduğunu söyledi.

Devletin küçülmesi için gerekirse koalisyon protokolünü görüşmeye hazır olduklarını da belirten Yılmaz, "Başbakan ile 37 kişilik bir kabinenin çok geniş olduğu, böyle bir kabinede karar almanın ve kabinede konuşulanların gizliliğinin sağlanmasının güçlükleri herkes tarafından kabul ediliyor. Bize bağlı olan bazı teşkilatları ortaklarımıza verebiliriz. Hiçbir ön şartımız yok" diye konuştu.

Köy Hizmetleri'ni Derviş önerdi

Kamuoyuna açıkladıkları 'reform paketi'ni bu hafta hükümet ortaklarına sunacağını belirten Yılmaz, Köy Hizmetleri ile bütünleşen konunun, Devlet Bakanı Kemal Derviş'in önerisiyle liderler zirvesinde görüşüldüğünü, liderlerin buna tepki göstermediğini, ancak tabanın baskısıyla sonradan eleştiriler geldiğini söyledi.

Yılmaz, şöyle dedi: "Sayın Bahçeli'nin eleştirdiği, 'biz bunları zaten liderler zirvesinde konuşmuştuk' dediği şeyler sadece acil tedbirlere ilişkindi. Köy Hizmetleri'nin illere bırakılması gibi, devletin istihdam politikasında değişiklikler gibi. Bunları Sayın Derviş getirdi. Bütçe tedbiri olarak getirdi ve orada da hiçbir koalisyon ortağı buna tepki göstermedi. Benim söylediğim hadise oydu. Ama sonra zannediyorum tabandan gelen siyasi baskılarla böyle durumlar ortaya çıktı. Türkiye'yi düzlüğe çıkarmak istiyorsak bu küçük hesapları aşmak zorundayız. Fonksiyonunu kaybetmiş kuruluşları lağvetmemiz lazım. Bunu yapmadığımız takdirde Türkiye'nin kurtulması mümkün değildir. Bugün Türkiye'de maalesef krizi yaratan en önemli sebep devletin kendisidir."

Siyasete güven kazandırmak

Bütün bunlardan daha önemli olarak "milletin siyasete olan güvensizliğinin giderilmesi" gerektiğini vurgulayan Yılmaz, "Önemli bir faktör siyasetin aşırı parçalanmış olan durumudur. Diğeri siyaset dışı bazı kurumların siyaseti devamlı kötüleme yönündeki eğilimleridir. Biri de siyasetin kendisinin, bir özeleştiri olarak getiriyorum, sorun çözen yerine sorun yaratan özelliğidir" dedi.

Siyasetin güvenilirlik kazanması için Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Yasası değişikliğini önerdiklerini anlatan Yılmaz, partilerin üye kayıt sistemlerinin devletin denetiminde olmasını ve ilçe teşkilatlarının oluşumunu delege sistemiyle değil, bütün üyelerin katılımıyla yapılmasını istediklerini hatırlattı.

Seçim ittifakına imkan sağlanmalı

Seçimlerdeki yüzde 10 barajının yüksek olduğunu belirten Yılmaz, "ANAP'ın HADEP ile seçim ittifakı yapacağı" yönündeki haberleri de yalanladı. Yılmaz, "Böyle bir düşüncemiz hiçbir zaman olmadı, hiçbir zaman da olmayacak ama bugünkü seçim sisteminde seçim ittifakları geçmişte olduğu gibi ancak hülle suretiyle yapılabilir. Hülleyi önlemek için seçim sonrası koalisyonları oluşturacak partilerin bunu seçim öncesinde yapmalarını ve seçmenden bu şekilde destek istemelerini kolaylaştırmamız lazım. Bu konuda örnek almamız gereken ülke Fransa'dır" dedi.

Yunanistan AB'yi tehdit ediyor

AB ve Kıbrıs konusundaki soruları da cevaplayan ANAP lideri Yılmaz, "İtiraf edelim ki AB ile Kıbrıs konusunda bir sağırlar diyaloğu içindeyiz. Biz AB'ye diyoruz ki, eğer siz onlara AB garantisini verirseniz, o zaman onların bizimle çözüme ulaşma konusunda herhangi bir dürtüleri kalmayacaktır. AB'nin, Kıbrıs'ın geleceği konusunda 'iki tarafın anlaşacağı bir siyasi çözüm olmadan Kıbrıs'ın AB'ye üye olamayacağını' açık açık söylemesi lazım" dedi. Yılmaz, Yunanistan'ın, "eğer Güney Kıbrıs'ın AB üyeliği onaylanmazsa, AB'nin genişlemesini, Polonya-Macaristan ve Çek Cumhuriyeti gibi Almanya'nın çok önemli saydığı doğuya genişlemesini veto ederim" tehdidinde bulunduğunu bildirdi.

 
OECD: Türkiye'de memur sayısı çok değil
ABD'de her 13 kişiden, Almanya'da her 19 kişiden, Türkiye'de ise her 30 kişiden biri memur. Sorun, memurların belli yörelere yığılmasından kaynaklanıyor.
AK Parti'den 'çözüm paketi'
AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, "Parti olarak ekonomik krizle ilgili bir paket hazırladık. Paketi 19 Kasım'da açıklayacağız" dedi.
Para istemedik ama durumu görüyorlar
Ecevit, "ilgili ülkelerin ve kurumların Türkiye'nin durumunu değerlendireceklerini de umduğunu" söyledi.
86. madde düğümü çözülüyor
Milletvekili maaşları yarın Meclis'te 2. kez oylanacak. DYP red verirse referandum yeniden gündeme gelecek.
'Derviş, ısmarlama bir memur'
Erdoğan, Devlet Bakanı Kemal Derviş ile ilgili bir soruyu yanıtlarken de Derviş'in, "toplum desteği olmayan ısmarlama bir memur" olduğunu ileri sürdü. Derviş'in bu nedenle başarılı olmasının mümkün olmadığını savunan Erdoğan, "Geldiği gün 1 doların Türk Lirası karşılığındaki fiyatı belliydi, şimdiki fiyatı ortada. Oysa Derviş yıl sonunda doların 1 milyon 300 bin lira olacağından bahsediyordu. Başarılı olmasını temenni ederdik, ama olmadı" dedi. Erken seçimle ilgili bir soruya karşılık Erdoğan, "Erken seçim Türkiye'nin olmazsa olmazı durumuna geldi. Ortada bir hükümet var. Ama basiretsiz ve beceriksiz bir hükümet. Şu anda referandum konuşuluyor. Ama refarandum yapılacaksa seçime gidelim. Millet hükümete 'yürü' diyorsa yürüsün ama 'çekil' dediği halde işbaşında duruyorsa, bu milletin geleceğe yönelik haklarından çalmaktır" dedi.

12 Kasım 2001
Pazartesi
 
Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu
Ana Sayfa | Gündem | Politika| Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon| Hayat| Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür

Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED