T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Bakkal hükümetin emniyet sübabı

Kriz günlerinin gözdesi veresiye defteri... Kredi kartlarından canı yanan vatandaş, borçlara faiz uygulanmadığı için artık bakkaldan veresiye alışveriş yapıyor.

Ekonomik kriz nedeniyle vatandaşın alım gücünün düşmesi, faizsiz kredi anlamına gelen veresiye defterlerinin yeniden "vazgeçilmezler" arasında yer almasına yol açtı. Büyük alışveriş merkezlerinden bakkallara dönüş krizle birlikte artmaya başladı. Borçlara faiz de uygulanmadığı için müşteri alışveriş için öncelikle bakkalları tercih ediyor.

İstanbul Bakkallar Odası Başkanı Boran Elmas, ekonomik krizle birlikte alım gücü kalmayan vatandaşın yeniden bakkala ve veresiye defterine dönüş yaptığını belirterek, bakkalları "kara gün dostu" olarak nitelendirdi.

Krizle birlikte bakkalların değerinin iyice anlaşıldığını vurgulayan Elmas, "Bakkalar memurun, işçinin, dulun, yetimin değil krizden etkilenen zenginlerin de kredi kaynağı oldu. Kefilsiz-kefaletsiz kredi kaynağı bakkal, kasap, kuruyemişçidir bugün. Carrefour'dan gidin tek kuruş veresiye alamazsınız. Biz olmasak sosyal patlamalar olur. Devletin, Başbakan'ın sibopuyuz. Bakkallar olmasa aç kalan insan ne yapacak oraya, buraya saldıracak, hırsızlık yapacak, sonuçta sosyal patlama olacak" dedi.

'Sadece zor günlerde hatırlamayın'

Kredi kartı sayesinde insanların marketlerde "At şunu da sepete" diye diye büyük borç ve faiz yükü altına girdiğini anlatan Elmas, "Artık kredi kartı kullananlar sepete dolmaya başladılar. Bankalar kredi kartı alacakları ile uğraşıyor. En iyi dost dar gününde yardıma koşan kişidir. Gecenin 24:00'ünde hastanız olduğunda kasasındaki parayı alabileceğiniz tek yer sokağınızdaki bakkalınız, kuruyemişçinizdir" diye konuştu.

Bakkalları bulundukları sokakların ışığına benzeten Elmas, "Bizler, sokağın aynasıyız, ışığıyız. Bu ışığı kapatmasınlar. Herkesten isteğimiz bizden alışveriş yapmaları. Bizi sadece bu zor günlerde hatırlamasınlar. Yöneticilerden beklentimiz ise halkın sıkıntılarına bir an önce çözüm bulmaları. Halkın 550 kişiden beklentisi var" şeklinde konuştu.

Herkese veresiye yok

Bugüne kadar veresiye olayından canı yanan bakkal, artık veresiye vereceği kişileri iyice araştırıyor, güvenilir insanlara ve mahalle halkına veresiye veriyor. Bakkal Nejat Pişkin, insanların 2-3 milyon lirayı bile veremeyecek duruma geldiğini kaydederek, "Veresiye versek bir türlü, vermesek bir türlü. Hergün alışveriş yapan insan, 2 milyonluk veresiye alışveriş yapıyor, ödeyemediği için 10 gün bakkala uğramıyor" dedi.

Alacaklarını tahsilde zorlandıkları için kredi kartı uygulamasına geçtiklerini belirten Pişkin, "Tanıdık-bildiklerimizin dışında veresiye teklif edenler için kredi kartını öneriyoruz. Kredi kartı da 33 günlük bir nevi veresiye defteri" şeklinde konuştu.

Krizle birlikte veresiye talep edenlerin sayında büyük bir artış yaşandığını belirten bakkal Hüseyin Topal ise komşu ve yakınlar dışında veresiye vermekten kaçındıklarını söyledi. Piyasalarda görülen nakit sıkıntısının kendilerini de etkilediğini ifade eden Topal, "Sattığımız malın yerini doldurabilmek için nakit para gerekiyor. Ayrıca bugüne kadar verdiğimiz veresiyelerin çoğunu alamadık. Bu yüzden tanıdıklarımız ve güvenilir komşularımız dışında veresiye vermemeye çalışıyoruz" dedi.

Borç defteri kabardı

Bulundukları mahalle ve sokakların sakinleriyle adeta bütünleşerek, onların geçim sıkıntısına ortak olan bakkalların tanıdık ve dargelirli müşterilere, veresiye açarak onları zorlamadıklarını belirten mahallenin bakkal amcası Ramiz Kardeş'in sözleri krizin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor: "50 yıllık esnaf hayatımda böyle kriz görmedim. Veresiye defterinde aylardır yazdırılıp ödenmeyen alacağımı görmektense o sayfayı yırtıp atıyorum".

Veresiye piyango

Bazı Milli Piyango ve Loto bayileri, de "şansını veresiye" denemek isteyenler için defterler açıyor, bakkallar da "veresiye alışveriş" hizmetiyle müşterilerine kolaylık sağlıyorlar.

Halkın bütçesine göre şans oyunlarını denediğini belirten İzmir Milli Piyango Bayileri Odası Başkanı Yaşar Uysal son birkaç aydır insanların şansını "veresiye" denemek istediklerini belirterek, "Mahalle bakkalının nasıl veresiye defteri varsa bizim bayilerin bazılarında da borç defterleri açıldı. Bileti ya da şans oyununu veresiye oynayıp, maaşını alınca ya da parası olunca ödüyorlar. Tabii zaman zaman ödememe durumu da ortaya çıkabiliyor. Kredi kartı olan bazı bayiler, ödemeyi kredi kartıyla da kabul ediyorlar" dedi.

Kasaplar da kriz kurbanı

Diyarbakır Kasaplar Odası Başkanı Sait Şanlı, ekonomik kriz nedeniyle son üç ayda 39 kasabın işyerini kapattığını belirterek, vatandaşların artık daha ucuz olan balık ve tavuğa rağbet ettiğini söyledi. Satışların eskiye oranla düşmesi nedeniyle son üç ay içerisinde 39 kasabın işyerini kapatmak zorunda kaldığını ve bazı et marketlerinin de şubelerini kapattığını ifade eden Şanlı, bölgede hayvancılığın gerilemesi nedeniyle canlı hayvan sıkıntısı çekildiğini de ifade etti. Şanlı, etin kilosunun 3.5 milyon liraya, tavuğun kilosunun 2 milyon liraya, tatlı su balıklarının kilosunun da 1 milyon ile 1 milyon 250 bin lira arasında satıldığını belirtti. Şanlı, şöyle dedi: "Ekonomik kriz nedeniyle vatandaşlar, et yerine artık daha ucuz olan balık ve tavuğa rağbet ediyor. Vatandaşlar artık neredeyse kuruş hesabı yapıyor. Bu da kasap esnafının daha da kötüye gitmesine sebep olmaktadır."


12 Kasım 2001
Pazartesi
 
YILMAZ YILDIZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED