|
|
Ah moda vah moda!
Hollywood'un dikkat çeken yönetmenlerinden Ben Stiller, 'Zoolander'da ışıltılar saçan moda dünyasının medyatik sakinlerinin eğlence, kıskançlık, kapris ve lüks kokan yaşamını irdeliyor.
Sadece objektiflerin önünde verilen mutluluk pozları, magazin basınıyla oynanan köşe kapmaca, lüks barlarda alkolü fazla kaçırmanın verdiği taşkınlık sonucu sergilenen kariyer sarsacak hareketler, fiziksel güzelliğe endeksli mesleki gelecek, günü birlik ilişkilerle adı anılan starlar denilince akla hemen moda dünyası gelir. Modernliğin en önemli belirtilerinden sayılan modanın paha biçilmez ürünlerini üzerlerinde taşıyan modellerin, dünyanın yarısı açken milyonlarca dolar kazandığı bir gezegende yaşıyoruz. Modern bir cazibe aracı Modayı sadece ticari bir sektör olarak değil, aynı zamanda cazibesiyle etkisi altına aldığı günümüz modern insanının kendini onore etme aracı olarak tanımlayabiliriz. Podyumlar, dünyanın önde gelen tasarımcıları moda tasarımcıları ve marka bağımlısı çılgın tüketiciler ile küresel çapta kocaman bir aile oluşturmaya çalışan moda, Türkiye gibi değişimi dış görünüşle sınırlayan ülkelerde hep tartışma konusu oldu . Aslında günümüzde üretilen, tasarlanan bütün ürünler aynı standartlara ve kaliteye sahip olduğu halde büyük firmalar 'markalaşma' sayesinde farklılaşıyor ve tüketicinin gözünde değer kazanıyor. Sırf belli bir markayı kullanan insanlarla aynı katogoride yer alarak diğerlerinden ayrılma tutukusu, moda sektörünün çarkını döndüren en önemli kaynak. Bu sayede bütün söylemi ve içeriği maddiyata dayalı olan bu sektörün yeryüzüne hakim. Moda çılgınlığı tüm dünyayı sarıp sarmalamışken, 'Ah Mary Vah Mary', 'Zor Baba' gibi izleyiciden ilgi gören filmlerin yönetmeni olan Ben Stiller, ' Zoolander' adlı filmiyle modacıları ve magazin basının yegane haber kaynağı olan top modelleri ti'ye alan başarılı yapımıyla gündeme geldi. Mankenler niçin depresyona girer? Üç yıldır 'Yılın En İyi Erkek Mankeni' ödülünü peşpeşe kazanan Derek Zoolander, moda dünyasının en prestijli erkek mankeni olma avantajını, rakibi Hansel'e kaptırır. 'Yılın En İyi Erkek Mankeni' ödülüne genç, sıra dışı, Uzak Doğu kültürüyle içli dışlı olan, Derek'e göre daha cazip özellikler taşıyan Hansel layık görülünce, ödülü dördüncü kez alamamanın şokunu üzerinden atamayan Derek deprasyona girer. APTALLIK MANKENLERİN DOĞASINDA MI VAR? Hayatın anlamını keşfetmek ve daha anlamlı işler yapmak isteyen Derek, babası ve diğer erkek kardeşlerinin çalıştığı New Jersey'deki kömür madenine çalışmaya gider. Ancak giyimi ve dış görünüşüyle aile içinde farklı bir hava taşıyan Derek'in mankenlik yapması, babası tarafından erkeklere özgü olmayan bir iş olarak algılandığı için Derek New Jersey'e gittiğine pişman olur. Ailesi tarafından dışlandığını anlayan Derek Manhattan'a geri döner. Fakat gözden düşen Derek'i ilginç bir iş teklifi beklemektedir; aykırı tasarımcı Mugatu, Malezya başkanının katılacağı bir defileye Derek'in çıkmasını istemektedir. Eski popülaritesini yitirmesine ve rakibi Hansel'in inanılmaz hızla yükselişe geçmesine rağmen yeni bir iş teklifi almanın sarhoşluğunu yaşayan Derek, Malezyalı çocuk işçileri çalıştırdığı için basınla başı dertte olan Mugatu'nun kötü emellerine alet olacağının farkında değildir. Zoolander'da özellikle mankenlerin IQ oranı üzerinde duran yönetmen, izleyicinin film boyunca ilgisini kazanacak dozda espri öğesine yer vermiş. Ancak Zoolander yine de belleklerde iz bırakacak bir film değil.
|
|
|