T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R

Kartal'ın aşkı başka

Sezon başında üç büyük takımın da hedefi şampiyonluktu. Kuşkusuz bu düşünceleri yine değişmedi. Ama ne düşündükleri değil, ne yaptıkları önemliydi. Lafla peynir gemisi yürümez.

Ligin ilk yarısı Galatasaray'ın ertelenen Kocaelispor maçı dışında bitti. 15 Ocak'ta oynanacak bu maçı kazandığı takdirde ilk yarıyı lider bitirmiş olacak. Topladığı puanlar, Şampiyonlar Ligi, Türkiye Kupası maç trafiğini de gözönünde bulundurursak performansı ile bunu zaten hakediyor. Futbol takımına kimsenin bir sözü olamaz. Ancak takımın bu başarısına rağmen Lucescu'nun yanlış zamanlama ile paraya dayalı açıklamaları, buna karşılık yönetim kurulunun Fatih Terim girişimi, yanlışlar zincirinin halkalarını oluşturdu. Galatasaray'ı hem rakipleri hem de kendi camiası önünde küçük düşürdü. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi Cansun-Altaylı tiyatrosu işin tuzu biberi oldu.

FENER'DE SOSYAL PATLAMA

Ekonomik kriz nedeniyle Arjantin'de sosyal patlama oldu. Halk sokaklarda marketleri, büyük mağazaları yağmaladı. Ne büyük felaket!.. Fenerbahçe'de Mustafa Denizli'ye gösterilen tepkiyi biraz buna benzettik. Asla teşvik etmediğimizi de hemen vurgulamalıyız.

"Neden böyle oldu?" Sorusuna gelince; Fenerbahçe'nin iyi futbol oynamadığını, bunu özellikle kazandığı maçlardan sonra yazdık. Güneşi balçıkla sıvayamazdık. Takımın kaliteli oyunculardan kurulu olduğunu, ama yeterli güce sahip olmadığını, bunlar yetmiyormuş gibi belli bir sistemi de sahaya yansıtamadığını defalarca ve sayfalar dolusu yorumlamaya çalıştık. Mustafa Denizli'nin, ne yazık ki yanlışlarından da dönmediğine şahit olduk. Futbol bilgisinden asla kuşku duymadığımız Denizli, tüm hatalarına rağmen Fenerbahçe Yönetimi'nin arkasında durması, Alkışlanacak bir olaydı. Ancak Başkan Aziz Yıldırım'ın "sevilen başkan" imajını bitirmeye başlamasıyla devreye taraftar girdi. Diyarbakırspor yenilgisinin ardından "Onurluysan istifa et" çığlıkları ile sarsılan da sadece Mustafa Denizli olmadı. Ama sonunda beklenen patlama oldu. Geçen sezon şampiyonluğu Galatasaray'dan "Hediye" gibi alan Fenerbahçe, bu sezon sanki buna karşılık veriyor gibi oynamayı sürdürünce taraftar ayağa kalktı. Mustafa Denizli şimdi belki sabote edildiği anlamında birşeyler söyleyebilir. Ama önce kendi gerçeğini görmelidir. Suçladığı, "muhatap bile almam" dediği medya mensuplarına saldırırken O'na göğsünü siper eden yönetimin de sonunda sabrı tükendi. Ben şahsen Sayın Mustafa Denizli'nin onurlu bir insan olduğunu biliyorum. Ne diyelim, hakkında hayırlısı..

BEŞİKTAŞ FIRSATI KAÇIRMADI

Ne Galatasaray'daki, ne de Fenerbahçe'deki olaylar Beşiktaş'ı hiç ilgilendirmiyordu. Çünkü Beşiktaş da kendi içinde Daum olayı yaşıyordu. Alman çalıştırıcının işe başladıktan kısa bir süre sonra ortaya çıkan kokain davası sadece Beşiktaş'ın değil, Türkiye'nin gündemine oturmuştu. Takımın kötü gidişini durdurmak, Daum'un derdini göğüslemek, Fevzi'nin bunalımını gidermek, büyük para problemleri de yaşayan yönetimi, hedef haline getirdi. Mart yaklaşırken "olağanüstü kongre" sinyalleri verildi.

İşte böyle bir yangından çıktı Beşiktaş. Gördünüz mü Kara Kartal'ı. Bunu söylerken Siyah-Beyazlı formayı giyen tüm futbolcuları kutluyorum. 1- Daum'a yönelen eleştiri oklarına siper oldular. 2- Yönetimi kongre öncesi muhalefetin hışmından kurtardılar. 3- Kendilerini yok sayan ezeli rakiplerine ders verdiler. Bu bir inancın zaferidir.


24 Aralık 2001
Pazartesi
 
SALİH SEZER


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED