Koalisyon ortağı partilerin liderleri Bülent Ecevit, Mesut Yılmaz ve Devlet Bahçeli'nin bugün biraraya gelerek Anayasa'ya uyum yasaları konusunda uzlaşma aramaları bekleniyor. Toplantıda, Başbakan Yardımcısı ve ANAP lideri Mesut Yılmaz'a bağlı Başbakanlık AB Genel Sekreterliği tarafından hazırlanan ve DSP'ye bağlı Adalet Bakanlığı'nca son şekli verilen "Demokrasi Paketi" ele alınacak. DSP ve ANAP'ın paketteki düzenlemeleri kabul etmesine rağmen MHP'nin itirazları bulunduğu belirtiliyor. Ecevit ve Yılmaz'ın uyum yasaları konusunda Bahçeli'yi iknaya çalışacağı belirtiliyor.

Hükümetin önünde bulunan 10 maddelik uyum paketi ile TCK'nın 312 ve 159. maddesi, TMK'nın 7 ve 8. maddelerinde değişiklik yapılıyor. HUMK'da yapılan değişiklikle ise AİHM'den dönen davalarla ilgili yeniden yargılama yapılması öngörülüyor. Hükümet, Avrupa Birliği'ne verdiği söz doğrultusunda Mart ayına kadar uyum yasalarını çıkartmak zorunda

Öcalan endişesi

MHP, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nda yapılacak değişiklik ile AİHM kararlarının etkin kılınmasına itiraz ediyor.

MHP, bu düzenlemeye özellikle PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'dan dolayı karşı çıkıyor. AİHM'in Öcalan'ın idam cezası ile ilgili yürütmenin durdurulması kararı verdiğine dikkat çeken MHP'li hukukçular, "AİHM'den Öcalan'ın idamına gerek olmadığı yönünde bir karar çıkarsa, bu Öcalan'ın yeniden yargılanmasını gerektirir" gerekçesiyle bu düzenlemeye itiraz ediyor.

MHP'yi ikna etmek için tasarıya yargılamanın yenilenmesi hakkının yasanının yürürlüğe girdiği tarihten sonra yapılacak başvurularla sınırlı tutulması hükmü eklendi. MHP, Türk Ceza Kanunu'nun 312. maddesi ile Terörle Mücadele Kanunu'nun 8. maddesinin de değiştirilmesine karşı çıkıyor.

Demokrasi Paketi neler getiriyor?

TCK'nın 159. maddesi değişikliğiyle, devlet aleyhindeki cürümlerden "Cumhuriyet" ve "Hükümetin manevi şahsiyetine" ibaresi çıkarılarak, yerine "Türk Milleti", "Türkiye Devleti" ve "Bakanlar Kurulu" ibaresi getiriliyor. Bu suçlara verilecek cezaların üst sınırı 6 yıldan 3 yıla indiriliyor.

TCK 312'ye ceza eklendi

TCK'nın 312. maddesinden "halkı kanuna itaatsizliğe" ibaresi çıkarılarak yerine "kişileri kanuna uymamaya" ibaresi getiriliyor. Tasarıda asıl değişiklik 312. maddenin ikinci fıkrasında yapılıyor. Tasarıda, fıkranın yeni hali şöyle: "Sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığına dayanarak, insanları birbirlerine karşı kamu düzenini bozma olasılığını ortaya çıkaracak şekilde düşmanlığa veya kin beslemeye alenen tahrik eden kimseye bir yıldan 3 yıla kadar hapis cezası verilir."

312. maddeye eklenen 3. fıkrayla "halkın bir kısmını aşağılayıcı ve insan onurunu zedeleyici şekilde tahrik" de suç oluyor. Bu maddeye ilişkin suçların kitle iletişim araçlarıyla işlenmesi durumunda cezaların bir katı oranında artırılması teklif ediliyor.

Terörle Mücadele Kanunu'nun 7. maddesinde yapılan değişiklikle terör örgütlerine yardım suçunda, "terör yöntemlerine başvurmaya özendirecek şekilde örgütle ilgili propaganda yapma" koşulu aranacak. Yasanın, "devletin bölünmezliği aleyhine propaganda" başlıklı 8. maddesindeki değişiklik ise şöyle: "Türkiye Cumhuriyeti devletinin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak amacıyla yazılı, sözlü veya görüntülü propaganda ile toplantı, gösteri ve yürüyüş yapanlar hakkında, fiilleri daha ağır bir cezayı gerektirmedikçe bir yıldan üç yıla kadar hapis ve bir milyar liradan üç milyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur. Bu suçun terör yöntemlerine başvurmaya özendirecek şekilde işlenmesi halinde verilecek hapis cezaları paraya çevrilemez."

DGM kanununda yapılan değişiklikle, olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde savcının talebi ve hakim kararı ile gözaltı süresinin 7 güne kadar uzatılabilecek.

AİHM kararları bozma sebebi

Tasarı ile Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları kabul ediliyor. Eğer AİHM, Türk mahkemelerinin verdiği bir cezayı "İnsan Hakları ve Ana Hürriyetlerini Korumaya Dair Sözleşme'nin veya eki protokollerin ihlali" diye değerlendirirse, "muhakemenin iadesi" talebinde bulunulacak. Bu talebin AİHM kararından itibaren bir yıl içinde yapılması gerekecek. Bu hak, ceza, hukuk ve idari davalar açısından da kullanılabilecek.

TÜRK: AB İÇİN ÖDEVLER YAPILMALI

Adalet Bakanı Türk, Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olabilmesi için ev ödevi olarak reformları gerçekleştirmesi gerektiğini söyledi. Adalet Bakanı Türk, DSP Bursa il teşkilatını ziyaretinde yaptığı açıklamada, Anayasa'da ve kanunlarda yapılan değişikliklerin AB tarafından dikkat ve takdirle takip edildiğini söyledi. Türk, "Avrupa Birliği'ne girmek istiyorsak, ev ödevi olarak adlandırılan reformları yapmamız ve ekonomimizi Avrupa ile rekabet edebilir hale getirmemiz gerekir. Ancak bir hükümet ve Meclis üyesi olarak, bazen bir adım ileri gitmek için ne kadar güçlük çektiğimizi biliyorum" dedi.