T ü r k i y e ' n i n   B i r i k i m i

Y A Z A R L A R
Gördünüz mü?: Milli Eğitim Bakanlığı şapkadan tavşan çıkarıyor!

Milli Eğitim Bakanlığı'nın, hangi akla hizmet ettiği belli olmayan bir kararla, "Edebiyat"ın milâdını Cumhuriyet'le (1923'le yani) sınırlandırmaya yönelik yeni bir müfredat programına geçileceğini açıklaması, bir şeyi çok net olarak ve bir kez daha ortaya koydu: Azizim, bu adamlar kesinlikle bu işi bilmiyor ve dünyadan da bîhaberler!

Esasen, yapılmak istenen belli: Nasıl, dün, "lisan" konusunda, bu ülkenin insanları vebâli çok ağır bir 'köksüzlük'e mahkûm edildilerse, bugün aynı şeyi "edebiyat" sahasında da uygulamaya sokmak! Takkenin altında yatan ana düşünce bu; hiç kuşkunuz olmasın..

Sanki, Milli Eğitim Bakanlığı, artık kangren hâlini alan birçok eğitim/öğretim sorununu çözdü de, sıra, edebiyatın 'milât'ına geldi! İyi iyi..

Bakın bakın; bu tavşan duman renginde!

Bu projenin içinde yer alan "Çağdaş edebiyatçılarımızı da okutalım" önerisine gelince... Kâğıt üstünde, fena bir yaklaşım gibi durmuyor. Ama, sadece kâğıt üstünde! Neden? Zira, alt-yapısı yok, gerekli ve yeterli hazırlığı yok, bilgili ve donanımlı kadrosu yok... yok oğlu yok!

Tıpkı, "8 yıllık kesintisiz eğitim" modeline geçerken kafamızı şişiren, "Okullarımızı bilgisayar ağıyla donatacağız, çocuklarımız 25 kişilik sınıflarda eğitim görecek..." teranesiyle ceplerin boşaltılması örneğinde olduğu gibi.. Yeri gelmişken soralım: Hiçbir ilâve tedbir alınmadan ve tabir caizse damdan düşer gibi uygulamaya sokulan "Taşımalı eğitim" modeli dolayısıyla canlarından olan o çocuklar için Milli Eğitim Bakanı'nın vicdanı sızlıyor mu acaba?..

"Çağdaşlar"ı edebiyat kitaplarına sokarken, tek bir ölçütün hâkim olacağından adım gibi eminim: İdeolojik yaklaşım!

Aslında, "Peki, hangi çağdaşlar okutulsun?" sorusundan önce, "Çağdaşlar'ı kim, hangi donanımla okutacak?" sorusu gelmeli, bana göre. Allah aşkına söyleyin; edebiyat öğretmenlerimizde böyle bir birikim, donanım var mı? İstisnaları, özel ilgi duyan hocalarımızı muaf tutuyorum tabii ki.. Genelde, öğretmenlerimizin çağdaş edebiyatımız ve edebiyatçılarımızla ilgili pozitif yönelişlerinden söz etmek hayli zor. Zira, onlar da yüksek öğrenimleri esnasında "Çağdaşlar"ımızı görmemiş, tanımamış, okumamışlar! Türkoloji kürsülerinin gele gele ulaştıkları isim, en fazla Orhan Veli'dir bugün.. Örneğin, II. Yeni'nin "Çağdaş Türk şiiri"ndeki yeri, önemi ve anlamını kaç edebiyat öğretmeni seslendirebilir? Veya Nermi Uygur'u kim tanımış, okumuş, anlamıştır da; okutup, anlatacaktır çocuklara?

Hafta içinde, Doğan Hızlan da bu husustaki kaygularını dile getirdi. Hızlan'ın konuyla ilgili çözüm önerisi şu: Efendim, kurslar açalım; edebiyat öğretmenlerimizi bilgilendirelim! İlâhi Doğan Hızlan; bu iş çocuk oyuncağı mı, öyle üç-beş aylık kurslarla hakkından gelinebilir mi, "edebiyat sevgisi" kolay mı ediniliyor sanki? Hem bu ülkede, 70'li yılların eğitim facialarından olan ve altı ayda öğretmen yetiştiren (!) projeleri unutmadık biz! Tel tel dökülen günümüz eğitim/öğretim tablosunda, o yıllarda diploma alan öğretmenlerin payı yok mu sanıyorsunuz? Yine, Ecevit hükümette miydi o dönemde...?

Doğan Hızlan, bir de, "Hangi çağdaşlar?" sorusunun cevabı olarak, "Yeni edebiyat kitapları için isim önerileri"nde bulundu. Baktım, yaşayan edebiyatçılar içinde, her nasılsa Sezai Karakoç'a da yer bulmuş.. Başka? Başka arama! Nermi Uygur varken, Nuri Pakdil'e ne gerek var canım?! Sonra çocukların deneme dili zevki zenginleşir, algı dünyaları farklılık ve derinlik kazanır! Olur mu öyle şey?

Türk edebiyatı'nın üzerine musallat olan bu "pis koku"dan ne zaman kurtulacağız, bilmiyorum!..

Bana sorarsanız, Milli Eğitim Bakanlığı, boynundan büyük işlere kalkışıyor! Lüzumsuz tartışmalar yaratıyor!

Kızım soruyor: "Baba, o amcalar, bizim sınıfımıza ne zaman tebeşir yollayacak?" Ben de cevâben: "Kızım, o amcaların çok mühim işleri var; onlar Türkiye'yi ve bu arada "Edebiyat"ı da kurtarıyor, şapkadan tavşan çıkarmakla meşguller, tebeşirle falan işleri olamaz!" diyorum.. Yanılıyor muyum?


24 Aralık 2001
Pazartesi
 
İHSAN DENİZ


Künye
Temsilcilikler
ReklamTarifesi
AboneFormu
MesajFormu

Ana Sayfa | Gündem | Politika | Ekonomi | Dünya
Kültür | Spor | Yazarlar | Televizyon | Hayat | Arşiv
Bilişim
| Aktüel | Dizi | Röportaj | Karikatür
Bu sitede yayınlanan tüm materyalin HER HAKKI MAHFUZDUR. Kaynak gösterilmeden çoğaltılamaz.
© ALL RIGHTS RESERVED