Çankırı'da halk umutsuz

Çankırılılar valileri Halil Ulusoy'dan pek memnunlar... Çalışkanlığının ötesinde, halkla ilişkiler açısından da takdire şayan buluyorlar. Gerçekten ben de vali beyi Şırnak Valiliği'ne atandığı günden itibaren takip ediyorum; daha önce Çankırı'da görüşmüş ve fikirlerinden istifade etmiş, Çankırı ile ilgili bilgi almıştım. Aynı şekilde Belediye Başkanı Ahmet Bukan da Çankırılılar için yapabileceğinin en güzelini yapma gayretinde. Halk, hizmetlerini yeterli bulmasa bile devletin ekonomik sıkıntısını bildiği için daha mükemmel şeyler beklemiyor... Tabii bu arada vatandaş geleceğinden ümitsiz, yani bir beklentisi yok, bu nedenle de geleceğini garanti görmüyor.

Kuşku ve korku hakim

Çankırı'nın merkezinde kurulan pazar yerinde yaptığımız görüşmeler hep ümitsizlikle son buluyor. Özellikle civar köylerden ve ilçelerden gelen vatandaşlar her vesile ile hükümeti yerden yere vuruyorlar ve memnuniyetsizliklerini bildiriyorlar. En başarılı buldukları hemşehrileri Çankırı Milletvekili Hakkı Duran için bir pazarcı esnafı "Gerçekten biz de onu seviyoruz ama partisi bizi perişan etti, oyumuzu verdiğimize pişman olduk, Sayın Duran'ın iyi bir hemşehrimiz olması neyi değiştirir, bizim oylarımıza ihanet ettiler, Bahçeli götürüp Ecevit'e teslim etti; özellikle millî ve manevî değerler açısından hiç bir zaman unutamayacağımız kanunlar çıkardılar, kararlar aldılar" diye yakınıyor.

Dikkatinizi çekerim; pazar yerindekiler konuşuyor, ancak şehir merkezindekiler konuşmuyor! Bunun büyük bir anlamı var. Bu konuda bir esnaf, "Korkuyoruz arkadaş var mı bir diyeceğin!" diyerek diğer esnaf hemşehrilerine tercüman oluyor. Çankırı'nın en meşhur şekercisi (tatlıcısı) ile görüşürken "İsmini yazmayacağım" dememe rağmen yine de imtina ediyor konuşmaktan; görülüyor ki Çankırılılar'da korku ve kuşku hakim!..

Demokrasi ve kalkınma yok

Atkaracalar Belediye Başkanı Mesut Akyüz hemşehrileri ile beraber olabilmek ve hoşça bir gün geçirebilmek için düzenlediği şenliklerin bu sene de bir yenisini düzenlemiş. Bu organizasyonların tek yararı var, ilçe halkını tanıştırıp kaynaştırmak... Tabii bir de kültürel faaliyetlerin yapılabilmesi halinde manevi bir kazanç sağladığı söylenebilir. Fakat her şeye rağmen, iktisadi ve içtimai sorunların doruk noktasına ulaştığı bu ortamda vatandaşlara neşeli günler geçirtmenin, moral vermenin, yokluklar ve sıkıntıların verdiği acılardan bir süre de olsa uzak tutmanın yararlı olduğu kanaatini taşıyorum.

Başkan Mesut Akyüz bütün kötülüklerin anasının demokrasi olduğunu vurgularken, "Bir ülke demokrasiden tam anlamı ile nasibini alamıyorsa o ülkede gerek maddi ve gerekse manevi huzurun beklenilmesi hayal olur" diyor. Devletin milleti ile ters düştüğünü ve halkın iradesinin tecelli etmediğini ifade eden Atkaracalar Belediye Başkanı Mesut Akyüz görüşlerini şu cümlelerle aktarıyor:

Bu ülkeyi faiz batırdı

"Bir ülkenin ekonomisinin temel dayanağını faiz işgal ediyor, idari mekanizmada demokrasi son planda kalıyorsa böyle bir sistemle idare edilen halkın mutlu olması söz konusu olabilir mi ki?.. Öncelikle belediyeleri göz önünde bulunduralım; bize İller Bankası kredi veriyor; hangi belediye çalışma düzenini bu bankaya göre düzenlemiş ve hangi belediyemiz bu bankadan kredi alıp hizmet yapma cihetine gitmişse batma noktasına gelmiş veya çıkmaza girmiştir. Devletin İller Bankası aracılığı ile verdiği kredi belediyelere destek değil, sıkıntı getirmektedir. Sizin anlayacağınız devlet, yardım edeyim derken işkence yapmaktadır. Çünkü bu işin temelinde yüksek faiz yatmaktadır. Hangi kuruluş faize yönelmişse batmıştır; işte Türkiye gerçeği ortada... Bu ülke faize endekslendiği için, bu ülkenin idaresi faiz politikalarına göre endekslendiği için batağa sürüklendik. İşte iç borç, işte dışarıya olan bağımlılığımız... Tüm gelirlerimizi faize yatırıyoruz yine de altından kalkabilmiş değiliz. Çünkü bu faiz politikası bu ülkeyi batırmıştır.

Kanunu kasıtlı çıkarmıyorlar

Şayet devlet gerçekten belediyeleri, dolayısıyle halkını düşünüyorsa derhal Mahalli İdareler Yasası'nı çıkarmalıdır. Ancak görülüyor ki bu yasa sürüncemede bırakılıyor ve bir türlü çıkarılmıyor. Ben bunda bir art niyetin olduğunu düşünüyorum, halktan korktukları için maksatlı olarak çıkarıyorlar. Bu da gösteriyor ki devletle millet arasında bir anlaşmazlık var. Zaten bir ülkede demokrasi yoksa, halkın iradesi de idareye yansımıyor demektir ki bizim ülkemizdeki sıkıntı bundan kaynaklanmaktadır. Demokrasiyi öncelikle siyasi partilerimizde aramamız lazım... Siyasi partilerimizde bir genel başkanlar hobisi mevcut. Genel başkanlar teşkilat mensuplarına, hatta milletvekillerine bile söz hakkı tanımıyorsa devletimizin demokrasi ile idare edildiğini veya edilebileceğini düşünebilir miyiz?

Başkanlık yapmak zorlaştı

Hükümet MHP'li belediyelere yeterli desteği vermesine rağmen benim gibi iktidar partilerinin dışındaki partilerden seçilmiş partilere yardım yapmıyor. Bu ayrıcalık koalisyon ortağı partilerin yetkililerine yakışmıyor. Böylesine olumsuz davranışlarda bulunacaklarına, devletin parasını hortumlayanlara karşı zamanında tedbir almış olsalardı bu sıkıntılar olmazdı. Bakınız bir örnek vereyim, 3500 belediyenin İller Bankası'na borcu 7-8 katrilyon, hortumcuların çarptığı para ise hâlâ net bir şekilde ortaya çıkarılamadı ama belediyelere verilen kredilerden kat kat fazla.

Görülüyor ki bu hükümet ülkemizi iyi idare edemiyor ve bu hükümetten kurtulmakla birçok sorunun kendiliğinden ortadan kalkacağına inanıyorum. Bütün partiler yara aldı, yeni oluşumlar ve yeni siyasi gelişmeler bakalım bu ülkeye hayırlı olacak mı? Tabii ki temennimiz bir an önce alınan tedbirlerin açılan gedikleri kapatmasıdır. Alınan son kararlar ve Derviş ekonomisi halkın yararına olabilir mi, bunu zaman gösterecektir."