1 Nisan 1965'te Yozgat Akdağmadeni'nde doğdu. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi ve Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdi. Yüksek lisansını Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dinler Tarihi Anabilim Dalında tamamladı. Serbest avukat olarak çalıştı.
22, 23 ve 24. Dönemde Yozgat Milletvekili seçildi. 22. Dönemde Adalet Komisyonu Üyeliği, 23. Dönemde AK Parti Grup Başkanvekilliği yaptı. 61. Hükümette Başbakan Yardımcılığı, 61 ve 62. Hükümette Adalet Bakanlığı görevini üstlendi. AK Parti MKYK Üyesi, 64. Hükümette Adalet Bakanıdır.
Orta düzeyde İngilizce ve Arapça bilen Bozdağ, evli ve 3 çocuk babasıdır.
15 Temmuz süreci
Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın çağrısı üzerine dört partiden milletvekilleri ve bakanlar Genel Kurul'da toplandı. Halkın sokakta, vekillerinin ise Meclis’te darbeye karşı direndiği bu sıralarda, örgüt mensubu askerlerin ele geçirdikleri jetler Ankara ve İstanbul üzerinde direnişi sindirmek için alçak uçuşlar yapıyordu. Darbeci askerlerin bu alçak uçuşları ilerleyen dakikalarda yerini bombalara bıraktı. Aynı anda helikopterler Meclis polisine de ateş açtı.
“Yapacağımız şey burada ölmektir”
Kampus içinde çatışmaların yaşandığı, F-16'lardan bombalar atıldığı sırada Genel Kurul kürsüsünde Adalet Bakanı Bekir Bozdağ vardı. Meclis Şeref holünün sol tarafındaki çatıya bomba düştü. Patlama o kadar şiddetliydi ki, salon toz duman içinde kaldı. Başbakan Yıldırım'ın odası, muhalefet kulisi girişi ve Şeref Holü bombanın etkisiyle kullanılamaz hale geldi. Meclis güvelik amirleri sığınaklara inme önerisini getirirken birçok isim bu öneriye karşı çıktı. Bu öneriye karşı çıkanlar arasında olan Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, büyük bir paniğin yaşandığı dakikalarda tarihe geçen şu cümlelere imza attı:
“Sayın Başkan, Meclis’i burada kapatıp aşağı (sığınağa) gidersek bu millet meydana gelmez. Bu millet, ‘Bunlardan Meclis korktu’ der. Bizim burada yapacağımız şey, burada ölmektir.”
“Bomba da atsanız buradayız”
Bu konuşmadan sonra "her şeye rağmen devam edelim" görüşü ağır bastı. Ancak ikinci patlama çok daha büyük ve etkili hissedildi. Salondaki milletvekillerinden "Allahu ekber" sesleri yükseldi. Bu sırada Meclis kürsüsünde olan Bakan Bozdağ istifini bozmadan konuşmasına devam etti ve şunları söyledi: “Milletin yargısında hesap verecekler. Bomba da atsanız buradayız. Ne yaparsanız yapın buradayız. Sizi yargının önüne çıkaracağız, millete hesap vermenizi sağlayacağız.”
Bir başka milletvekilinin cep telefonuyla çektiği bu görüntüler, internette binlerce kişi tarafından izlendi ve sosyal medyada gündem oldu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Tarih yazıyorsunuz"
İkinci patlamanın ardından Meclis Başkanı Kahraman’ın sığınağa inilmesi talimatı vermesiyle salon hızla boşaltıldı. TBMM Başkanı, bakanlar, milletvekilleri önce kalorifer dairesine götürüldü, sonra da sığınağa yönlendirildiler. Genel Kurul salonun altında yer alan ve 50-100 metrekare civarındaki sığınak basık ve havasız bir yerdi. Milletvekilleri güçlükle nefes aldıkları sığınaktan sabah 09.30'da çıkabildi. 6 saat süren bekleyiş boyunca sığınak kapılarında ağır silahlı özel tim görevlileri nöbet tuttu.
Bu uzun bekleyiş sırasında Meclis Başkanı Karaman, 1960 darbesi anılarını anlatırken, Cemil Çiçek de geçmiş deneyimlerini paylaştı. Tam bu sırada AK Parti’li İlknur İnceöz'ün telefonu çaldı. Arayan Cumhurbaşkanı Erdoğan’dı, kısa konuştu. Milletvekillerine teşekkür eden Erdoğan, "Tarih yazıyorsunuz" dedi.