1953 yılında Kayseri’de doğan Abidin Ünal, 1972 yılında Hava Harp Okulu’na girerek askeri hayatına adım attı. 1975 yılında Teğmen rütbesiyle mezun oldu. Mezuniyetin ardından sırasıyla, 2. Ana Jet Üssü Uçuş Eğitim Merkez Komutanlığı ve 3. Ana Jet Üssü komutanlığında uçuş ve harbe hazırlık eğitimini tamamladı. 1977 yılında 3. Ana Jet Üssü 131. Filo Komutanlığına Kol Uçucusu ve Öğretmen Pilot olarak atandı. 1984 yılında Hava Harp Okulu Öğrenci Alayı Bölük Komutanlığına atanan Ünal, 1989 yılında 142. Filo Komutanlığında F-16 Kol Komutanı olarak görev yaptı. 30 Ağustos 2000 tarihinde Tuğgeneral rütbesine terfi ederek Genelkurmay Bilimsel Karar Destek Merkezi Başkanlığına atandı. Görevi süresince NATO Teknoloji ve Araştırma Organizasyonu Genel Kurul Kıdemli Üyeliği yaptı. 2004 yılında Tümgeneral, 2008 yılında Korgeneral rütbesine terfi etti. 2011 yılında Eskişehir 1. Hava Kuvveti Komutanı olarak atandı.
2014’te Muharip Hava Kuvveti ve Hava Füze Savunma Komutanı Vekili olarak atanan Abidin Ünal, aynı yıl Orgeneral rütbesine terfi etti. 2015 yılında Yüksek Askerî Şura Kararları ile Türk Hava Kuvvetleri Komutanlığı görevine atandı. Komutanlığı döneminde sınır ihlali yapan Rus uçağı Türk F-16'lar tarafından düşürüldü.
15 Temmuz süreci
Hava Kuvvetleri Komutanı Abidin Ünal, 15 Temmuz akşamı darbe girişiminin başladığı sırada İstanbul Deniz Kulübünde, Muharip Hava Komutanı Korgeneral Mehmet Şanver'in kızının düğünündeydi.
Saat 21:30 sıralarında Ünal’ı eşi aradı ve Genelkurmay'da görevli Hava Korgeneral Fikret Erbilgin'in gözaltına alındığını söyledi. Bunun üzerine Abidin Ünal, ilk olarak Ankara'da vekil olarak bıraktığı Tümgeneral Cevat Yazgılı’yı aradı. Görüşme sırasında jet seslerinin geldiğini duyunca Ankara Akıncı 4. Üs Komutanlığı’nın komutanı olan Tuğgeneral Hakan Evrim’i de arayarak uçakları uçurup uçurmadığını sordu ve "Görevi ben verdim, mecburdum" yanıtını aldı. Ünal, uçakların havalanmayacağına dair emir verdi fakat FETÖ’cü Evrim, emri yerine getirmedi.
Orgeneral Akın Öztürk’ün Akıncılar Hava Üssünde olduğundan haberdar olan Ünal, bu kez Öztürk’ü arayarak “Ankara'da uçak uçuruyorlar, ne oluyor oralarda, senin emirlerin hilafına darbe mi yapıyorlar” dedi. “Ben bir araştırayım” yanıtını veren Öztürk’ten bir daha dönüş olmadı.
“Uçuş Olursa O Üssün Komutanı Divanı Harplik’tir”
Düğündeki Üs komutanlarını toplayan Abidin Ünal, "Herkes kendi Üssünü arasın, hiçbir şey şekilde uçuş olmadığını ve olmaması gerektiğini teyit edin” emrini verdi. “Herhangi bir üsten uçuş olursa o üs komutanı Divanı Harplik’tir, bunu bilin” diyen Ünal, Diyarbakır 8.Ana Jet Üssünden 6 adet F-16’nın kalkışa hazır şekilde beklediğini öğrendi. Kalkışın engellenmesi emrini verdi. Ancak bir süre sonra uçaklar emri dinlemeyerek havalandı.
Abidin Ünal, henüz düğün salonundan ayrılmadan Eskişehir'de bulunan Hava Harekat Merkezine telefonla bütün birliklere yayınlanmak üzere "Ankara'daki Hava Kuvvetleri Harekat Merkezi yasa dışı kişilerin elindedir, buradan verilen emir hiçbir şeklide yerine getirilmeyecektir, bütün emirler Eskişehir Hava Harekat Merkezinden benim adıma yayınlanacaktır. Ben emir vermediğim sürece hiçbir uçak uçmayacaktır" şeklinde bir emir verdi.
Darbeciler Orgenerali odaya kapattı
Saat 23:30’da düğünün gerçekleştiği otelin toplantı odasında 17 general durum değerlendirmesi yaptığı sırada eli silahlı ve tam kamuflajlı askerler odaya geldi. Askerler tarafından otelden alınarak Akıncılar Hava Üssüne götürülen Orgeneral Abidin Ünal, 141. Filodaki bir odada tutuldu.
16 Temmuz sabahı odaya gelen Akın Öztürk, Ünal’a darbecilere bu işten vazgeçmelerini gerektiğini söylediğini ancak ikna olmadıklarını iletti. Saat 15:30 olduğunda ise tekrar odaya gelen Öztürk, 2. Başkan ile beraber olduğunu ve Orgeneral Abidin Ünal’ın çıkabileceğini söyledi.
Dışarı çıktıktan sonra İstanbul’dan getirilen generallerin tutulduğu misafirhaneye giden Ünal, generallerin ayağı, gözü bağlı şekilde tutulduğunu gördü. Generallerin kelepçelerini çözdükten sonra hep birlikte Hava Kuvvetleri Karargah Merkezine geçtiler. Bu sırada Akın Öztürk de yanlarındaydı.
Orgeneral Abidin Ünal, bu süreç boyunca darbe girişimini yürüten Orgeneral Akın Öztürk’ün diğer askerler tarafından neden derdest edilmediğini, firar eden darbeci askerlerle neden kaçmadığı hakkındaki şüphelerini savcılığa ifade verdiği sırada açıkladı.