Seçim VP Seçim Vaatleri 31 Mart 2019 | AK Parti Seçim Bildirgesi

VP Seçim Bildirgesi

VATAN PARTİSİ SEÇİM BİLDİRGESİ

I. OLAĞANÜSTÜ DÖNEMDE 
OLAĞANÜSTÜ ÇÖZÜM

 

1. Önümüzdeki Zorluklar

 

Önümüzde ekonomik zorluklar ve ciddî dış tehditler var.


Dış ödemeler açığımız ekonomide depremlere işaret ediyor. Fabrika kapatmalar, işten atmalar, doların yükselişi, piyasada durgunluk, fiyat artışları ekonomik gündemin başlıkları.


Türkiye ekonomisi, Birinci Dünya Savaşı koşullarındaki sorunlarla ve çözümlerle karşı karşıyadır.


Vatan Savaşımız devam ediyor. Suriye ve Irak’ın kuzeyinde ABD ve İsrail’in üzerimize sürdüğü bölücü ve yobaz terör örgütlerini temizleme harekâtını kesin zafere ulaştırma hedefi önümüzde duruyor.


ABD yönetimi, Bölücü Terör Örgütünü ve yasal kollarını desteklemeye, eğitmeye, silahla donatmaya devam ediyor. Geçen yıllarda ABD bütçesine 10 bin PKK ve IŞİD elemanını maaşa bağlayan tahsisat konuyordu. Önümüzdeki yıl 65 bine çıkartılıyor. CIA şefleri Selahattin Demirtaş’ı “Kürt Mandelası” yapacaklarını ilan ettiler. HDP’yi Meclise sokma, hatta hükümete alma gayretleri boy gösterdi.


ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY), 26 Mart- 5 Nisan 2018 tarihleri arasında Doğu Akdeniz’de Türkiyemizi hedef alan “Noble Dina” askerî tatbikatını yaptılar.


İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi liderleri, 8 Mayıs 2018 günü Güney Kıbrıs’ta buluştular ve Doğu Akdeniz doğalgazına el koyma yollarını görüştüler. Hedeflerinde Mavi Vatanımız var. Deniz kaynaklarımızı tehdit ediyorlar.


ABD, Ermenistan’da bir Turuncu Darbe tezgâhlayarak Nikol Paşinyan’ı iktidar koltuğuna oturttu. Türkiye, Kafkaslar’dan da baskı altına alınıyor.


ABD, İran ile Nükleer Anlaşma’dan çekildiğini açıkladı. Trump, İran’a karşı sert uygulamalarda bulunacağını belirtti. Tehdit, yalnız İran’a değildir. Türkiye de hedef tahtasındadır.


ABD’nin Türkiye’ye yönelik kargaşalık planları açık açık konuşuluyor.


Tayyip Erdoğan yönetimi çıkmazdadır.


Kendilerine “Millet İttifakı” diyenler ise, ülkemizin yüz yüze geldiği tehditlere sırtlarını dönmüş bulunuyorlar. Bu durumda ABD’nin kargaşalık planı içinde konumlanıyorlar.


Cumhurbaşkanlığı ve TBMM Seçimlerine bu ortamda gidiyoruz.

 

2. Sistem Çöküyor 
    Çözüm Gündeme Gelmiştir

 

Türkiye, olağanüstü bir döneme girmiştir ve çözüm de olağanüstü olacaktır.


ABD güdümlü Borçlanma Ekonomisi iflas etmiştir.


ABD’nin Türkiye’ye dayattığı siyasal sistem çıkmazdadır. AKP-MHP iktidarı çözümsüzdür. CHP-İyi Parti muhalefeti de çaresizdir. Bu sistem partilerinin hepsi, sistemin çıkmazını paylaşıyorlar.


Türk Milleti sistem partilerine dirsek gösterecektir.


İçine girdiğimiz çetin dönemin tek çözümü, Doğu Perinçek’in önderlik ettiği Vatan Partisi’dir. 

 

3. Çetin Koşullarda Zorlukları Yenen Lider

 

Perinçek, zor koşulların lideridir. Hayatı boyunca zor koşullarda çözüm yaratmış ve Türkiye’nin önünü açmıştır.
Perinçek, Silivri Duvarlarını yıkan liderdir. Böylece Türk Ordusunun komutanlarını ve Vatan Partisi’ni ABD’nin ve FETÖ’nün esaretinden kurtarmış, FETÖ’nün devlet içinden temizlenmesinin yolunu açmıştır. Aynı zamanda Türk Ordusunun PKK terör örgütünü hendeklere gömmesinin koşullarını yaratmıştır.


Perinçek, Ermeni Soykırımı yalanını yerle bir eden liderdir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde (AİHM) üst üste iki dava kazanarak, Batılı emperyalistlerin dört dayatmasından birini bozguna uğratmış ve Türkiye’nin vatan savunması için silah kullanmasına yönelik suçlamaların temelini yıkmıştır.


Perinçek, “Kürt Açılımı” adı altında tezgahlanan bölücülüğü bitiren liderdir. AKP iktidarı ve CHP muhalefeti, “Kürt Açılımı”nda ve “Avrupa Özerklik Şartı”nda birleştiği zaman, bu bölücü girişimin karşısına dikilmiştir. Vatan Partisi’nin mücadelesi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin direnci sayesinde, “Kürt Açılımı”na son verilmiş ve Bölücü Terörü yurt içinde ve dışında etkisiz hale getiren silahlı harekâtlar başlatılmıştır.


Perinçek, 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin bastırılmasında tarihî bir görev yapmıştır. Türkiye’yi yönetenlerin çaresiz görüntüler sergiledikleri ve kimi liderlerin saklandıkları koşullarda, televizyon ekranlarına çıkarak, darbenin Amerikancı ve FETÖ’cü karakterini açıklamış, Orduyu ve Milleti göreve çağırmış ve o gece bütün dengeleri değiştirmiştir. Perinçek, zor günlerin kararlı, tecrübeli ve cesur lideridir.


Perinçek, Rusya, Suriye, İran ve Çin yönetimleriyle yaptığı görüşmelerle Türkiye’nin güvenliği ve ekonomisi için işbirliği koşullarını oluşturan gerçek devlet adamıdır.


Perinçek, 1968 Gençlik Hareketinin lideri olarak kazandığı birikimle Atatürk Gençliği yetiştirmiştir. Bugün Türkiye’nin geleceğini emanet edeceğimiz bir gençliğimiz var.


Perinçek, devrimcilik ile bilim adamlığını birleştiren kişiliğiyle Atatürk Devrimini günümüze taşıyan liderdir. ABD’nin son elli yılda Atatürk Devrimini yıkıma uğratma girişimini hem eylemiyle göğüslemiş hem de Atatürk Devriminin ışığını bugünlere taşıyan kitaplar yazmış ve eşi Şule Perinçek ile birlikte Atatürk’ün Bütün Eserleri’ni 30 cilt halinde kitaplığımıza kazandırmıştır.


Perinçek, halkın yayın organlarının kurulmasına önderlik eden liderdir. Batılı emperyalistlerin yalan medyasına ve yoz kültürüne karşı, büyük fedakârlıklarla vatanı, milleti ve Atatürk Devrimini savunan televizyon, gazete ve dergiler kurulmasına ve yayınlanmasına önderlik etmiştir. Perinçek, öncüleri ve halkı aydınlatan liderdir.

 

Olağan dönemlerde devlet çarkını sıradan liderler de döndürür. Ama zor koşullardan sıradan yöneticilerle çıkılmaz.


Türkiye, içine girdiği ekonomik depremler ve dış tehditler döneminde kurtarıcı liderini aramaktadır. Milletimizin Perinçek gibi yedi ateşten geçmiş, zorlukları yenmede kalıcı başarılar kazanmış, engin tecrübeler edinmiş bir öndere sahip olması, tarihî bir şanstır. Türk Milleti zor dönemlerden Perinçek gibi liderlerin önderliğinde çıkış yolunu bulmuştur. Perinçek, Ergenekon Destanındaki demircidir.


4. Erdoğan Gidecek Perinçek Gelecek

Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi borç batağına batıran, Cumhuriyetin temel kurumlarının altını oyan, bölgede ve Asya’da güvenilmeyen yöneticidir.


Bugün Türkiye’nin yüz yüze geldiği sorunların baş sorumlusu, AKP yönetimidir. Evet, son zamanlarda bütün Batı basınının yazdığı gibi, Tayyip Erdoğan teröre karşı mücadelede ve Avrasya yönelişinde Perinçek’in çizgisine yaklaşmıştır. Ancak Tayyip Erdoğan, Türkiye’yi kamplaştıran uygulamaları, ekonomideki çaresizliği ve özellikle ağırlaşan dış tehdide karşı yetersizlikleriyle artık Türkiye’yi yönetemez. Türkiye artık, Tayyip Erdoğan’ı sırtında taşıyamaz.


ABD ve İsrail, Tayyip Erdoğan’ın yerine HDP/PKK ve FETÖ’nün de içinde bulunduğu bir iktidar projesini dayatmaktadır. Bütün çabalarımıza rağmen, CHP ve İyi Parti bu projeden vazgeçmediler.


Tayyip Erdoğan yönetimi, içinde bulunduğumuz Vatan Savaşı koşullarında ABD projesiyle yıkılamaz, sürekli güçlendirilir, güçlendirilmiştir.


Tayyip Erdoğan yönetimine ancak millî mevziden, ancak Perinçek’in önderlik ettiği Millî Hükümet mücadelesiyle son verebiliriz. Başka bir çözüm yoktur. Türkiye, önünde sonunda bu çözümde birleşecektir. Bütün mesele, kayıplara uğramadan bir an önce çözüm yoluna yönelmektir.


Türkiye’nin önünde, Tayyip Erdoğan’a TAMAM mı yoksa DEVAM mı sorusu bulunmuyor. Türkiye’nin önünde ÇÖZÜM var. O çözümün adı, Perinçek’tir.


Perinçek, Atatürk Devriminden gelen kadro birikimini çevresinde toplayarak Türkiye’yi yönetme yeteneğini kanıtlamaktadır. Türkiye’nin kadroları, bizim kadrolarımızdır.


24 Haziran 2018 seçimi, Türkiye için bir fırsattır.


Kolay sanılan seçenekler, yalnız ve yalnız zorlukları büyütecektir. Zorluklardan ne kadar kaçarsak kaçalım, o zorluklar bizi yakalayacaktır. Kolay çözüm, aslında bugün zor sanılan çözümdür.


Gün, zorlukları Perinçek önderliğinde aşma günüdür.

 

5. Tek Seçenek: Güneş Doğudan Doğar

 

Bugün Türkiye’nin önünde üç seçenek var gibi gözüküyor.


Birisi, Tayyip Erdoğan-Devlet Bahçeli seçeneğidir. Bu seçenek, sözde “Cumhur İttifakı” diye anılıyor. Ancak bu seçeneğin Cumhuriyetimizle sorunları var.


İkinci seçenek, kendisini sözde “Millet İttifakı” diye takdim ediyor. Ancak bu seçeneğin saklı müttefikleri var: HDP/PKK ve FETÖ. Millet İttifakı, ikinci turda HDP ile ittifak planını açıkça ilan etmektedir. HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ı Cumhurbaşkanı Yardımcısı yapacaklarını belirtmekten çekinmiyorlar. Açıkçası, Millet İttifakı, HDP/PKK ile birlikte hükümet kurma girişimi içindedir. FETÖ de elindeki bütün olanaklarla Millet İttifakını destekliyor. ABD güdümündeki bu plan, bir iktidar planı değil, kaos planıdır. Türkiye’nin terörle mücadele ettiği koşullarda, FETÖ ve HDP ile işbirliği planı içinde olanların hükümet olması olanaksızdır.

 

“Cumhur İttifakı” ve “Millet İttifakı”nın ikisi de NATO yanlısıdır.


Perinçek, bağımsız ve başı dik Türkiye’nin önderidir.

 

Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın ikisi de Avrupa Birliği’ne katılmak peşindedir!


Perinçek, Washington’dan ve Brüksel’den yönetime son verecektir. Türkiye’yi Ankara’dan yönetecektir. Perinçek, Avrupa ile eşit koşullarda dostluğun lideridir.

 

Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı’nın ikisi de özelleştirmecidir. Her ikisi de Kemal Derviş ekonomisinin uygulayıcılarıdır.


Perinçek, 1980’lerden bu yana özelleştirmeye karşı Atatürk’ün KİT’lerini savunan liderdir. Tekellerde, Telekomlarda, Kömür İşletmelerinde, SEKA’larda, Sümerbanklarda, Şeker Fabrikalarında, Et Balık ve Süt Endüstri Kurumlarında, bütün işçi ve çiftçi hareketlerinde en ön safta yer almıştır.

 

Cumhur İttifakı’nın ve Millet İttifakı’nın liderlerine bakınız, konuşmalarını promptır denen ekrandan okuyorlar. Oysa önümüzdeki ekonomik depremlerde ve dış tehditlerde promptırdan okunacak bir çare bulunmuyor.


Doğu Perinçek, tarih, siyaset, hukuk, ekonomi ve kültür alanlarında yazdığı 70 kitabıyla bilgiyi ve birikimi temsil ediyor. Perinçek, devrimci tecrübesiyle, devlet adamı birikimiyle ve cesaretiyle bu dönemin lideridir.

 

Türkiye’nin önünde üç seçenek yok! Tek seçenek var: Birleşen ve Üreten Türkiye seçeneği! Başka deyişle Vatan Partisi seçeneği, Doğu Perinçek seçeneği.


Türkiye’nin önünde güneşin Batıdan doğması seçeneği bulunmuyor. Güneş Doğudan şimdi doğar, yürüyelim arkadaşlar!


II. HERKESE İŞ
ÜRETEN TÜRKİYE

 

6. Planlı ve Karma Ekonomi 
    Zengin Toplum

 

Kalkınmayı ve bölgeler arasında dengeleri sağlayan, halkı zenginleştiren Planlı ve Karma Ekonomi, Türkiyemiz için biricik çözümdür. Türkiye, Atatürk zamanında, 1930’lu yıllarda karma ekonomi yoluyla dünyanın en hızlı gelişen ilk iki ekonomisinden biriydi.


Bugün Karma Ekonomi dünya ölçeğinde yeniden yükseliştedir. Dünyamız Asya Çağına girdi. Asya’dan yeni bir uygarlık yükseliyor. Çin ve Hindistan gibi dünün yoksulları bugün dünya ekonomisinin gelişmesinin başını çekiyorlar. Karma Ekonomi uygulayan ülkeler, hızla kalkınıyorlar.

 

7. Borç Dilenenlerin Yönetimine Son
    Perinçek Önderliğinde Üreticilerin Hükümeti

 

Borçlanma Ekonomisi, Türkiye’yi iflas noktasına getirdi. Devletçe ve milletçe borca battık. Devlet sektörü, sanayici, tüccar, esnaf, zanaatkâr, memur, emekli, işçi ve çiftçi, hepimiz borçluyuz. Borçlu millet olduk. Dış borcumuzun millî gelire oranı 2018’de yüzde 54’ü aştı. Sert bir devalüasyon veya petrol fiyatlarında hızlı yükseliş, dış borç oranını yüzde 80’in üzerine çıkarabilir. İç tasarruf oranımız ise, yüzde 13-14 seviyesine düştü. Yatırım oranımız yerinde sayıyor.


Artık borcun borçla çevrilmesi devri bitti. Vatan Partisi’nin Üretim Ekonomisi Türkiye’nin biricik çıkış yoludur.


Yırtığa yama arama devri bitti. Elbise dikeceğiz!


Borç dilenen yöneticiler devri bitti. Perinçek önderliğinde üreticilerin hükümetini kuracağız. İşçiler, çiftçiler, esnaf, zanaatkâr, kamu emekçileri, sanayici ve tüccarın Millî Hükümeti, Türkiye’yi umutlu ve güvenli geleceğe kavuşturacak.

 

8. Herkese İş, Sadakaya Son
    Herkese Ücret ve Aylık

Sadaka dağıtmayacak, yoksulluğu kaldıracağız!


İşsize sadaka değil, iş vereceğiz. Herkesin işi olacak. Sadakaya harcanan kaynakları üretime yönlendirerek işsize iş alanı açacak, çalışanlara ücret ve aylık vereceğiz.


Herkes onuruyla çalışarak hayatını kazanacak. Perinçek Hükümeti, kimsesizlerin kimsesi olacak.


Kaynakları uluslararası para babalarına ve faize kaptırmayacak, üretime yönlendireceğiz. Üreticiyi destekleyeceğiz.


Devletçiliği reddeden sistemde işsizliğe son verilemez. Üretenlerin devleti, tasarrufu ve yatırımı artıracak, hem kamu yatırımıyla hem de özel yatırımcılığı teşvik ederek herkese iş sağlayacaktır. Örneğin, Zonguldak kömür ocaklarına yatırım yapacak, dışarıdan kömür alımına adım adım son vereceğiz. Zonguldak dağının altındaki kömürü çıkaracak, 40 bin madenciyi yeniden işe alacağız.


Kanal İstanbul, 4. Köprü, 3. Havalimanı gibi İstanbul’u yönetilemez büyüklüğe iten, sözde “büyük yatırım projeleri” dönemine son vereceğiz. Aşırı konut ve inşaat yatırımları ekonomimizde üretken olmayan bir atımlık büyüme etkisi yaratmaktadır. AKP iktidarının bu siyaseti, sanayileşmeyi çelmelemiş, işsizliğe, bölgesel eşitsizliğe, kültürel bozulmaya ve sosyal şiddete zemin oluşturmuştur. Planlama kapsamında, kamu seferberliğiyle, özel yatırımları da teşvik ederek, bölgesel dengeleri gözeten yeni üretim tesisleri kuracak ve istihdamı artıracak yatırımlara öncelik vereceğiz.


Çin Halk Cumhuriyeti yöneticileriyle görüşüyoruz. Çin ile ekonomik ilişkilerimizde Gelişmeyi Paylaşma temelinde büyük bir yatırım atağı gerçekleştireceğiz. Türkiye’yi bir üretim üssü haline getireceğiz. Çin ile işbirliğini, milyonlarca işsize çalışma alanları açmak ve teknolojimizi geliştirme amacıyla değerlendireceğiz. Çin pazarını Türk sanayici ve tarımcısına açacağız. Çin’den milyonlarca turistin ülkemize gelmesi için gerekli çalışmalara başlamış bulunuyoruz. Perinçek Hükümeti döneminde, Çin'in “Bir Kuşak Bir Yol” adını verdiği Yeni İpek Yolu projesinde Türkiyemiz kilit ülke olacaktır. Türkiye ile Çin arasındaki ilişki, 21. yüzyılın stratejik gerçeklerine dayanır. Türkiye’nin güvenliği Çin’den başlar. Çin’in güvenliği Türkiye’den başlar. Bu gerçeği saptayarak, aynı zamanda ekonomik ilişkilerimize yeni bir ufuk açıyoruz. Çin ile işbirliğini en verimli ölçülerde bir tek Vatan Partisi gerçekleştirebilir.

 

9. Hortumlanan Kaynaklar
    Milletin Kaynağına Dönüştürülecek

Milletin hazinesinden yasa dışı yollardan gasp edilen kaynakları tekrar milletin hazinesine katacağız. Uyuşturucu ve silah kaçakçılığından elde edilen mafya sermayesi başta olmak üzere, kara ve kirli para, yasa dışı yollardan ve rüşvetle yığılan servetler; “Nereden Buldun Yasası” ile yatırıma, iş yaratmaya ve halkın refahına hizmet eden kamu kaynaklarına dönüştürülecektir. Hortumlanan kaynaklardan yurt dışına kaçırılanların Türkiye’ye getirilmesi için her tür yasal yöntem uygulanacaktır.

 

10. Küçük ve Orta Sanayiye Destek

Bursa, Balıkesir, Manisa, Denizli, Aydın, Konya, Çorum, Kayseri, Adana, Mersin, Gaziantep, Kilis, Samsun, Trabzon, Malatya, Diyarbakır, Kocaeli, Çorlu, Çerkezköy gibi küçük ve orta sanayi kentlerimizin üretim olanaklarını yeniden harekete geçireceğiz. Küçük ve orta sanayimizi destekleyeceğiz.


Makinelerin pasını silecek, Türkiye’nin boş yatan makine donanımını üretim süreçlerine sokacağız. Küçük ve orta sanayideki üretim güçlerimizi de seferber ederek hem iş olanağı hem de katma değer yaratacağız. Kamuya ve özel sektöre ait boş yatan fabrika, tezgâh, dökümhane, makine, araç ve gereci üretime sokarak milyonlarca işsize iş sağlayacağız. Büyük sanayimizin ara malı ihtiyacını ülke içinden karşılayacağız. Böylece küçük ve orta sanayimiz dış ödemeler açığının kapatılmasına katkıda bulunacaktır. Türk otomobilini uluslararası marka yapacağız

 

11. Verimli Ekonomi İçin Hukuk Devleti ve 
     Nitelikli Emek İçin Eğitim

AKP iktidarı, yandaşlarını besleyen bir soygun rejimi kurdu. Ekonomide hukuku ve adaleti ayaklar altına aldı. Kaynaklar ekonomide verimliliğe göre dağılmıyor. Ekonomiye belli grup çıkarları için yapılan müdahalelere son vereceğiz. Verimli ekonomik faaliyete ve girişimciye hukuk güvencesi sağlayacağız. Üretim ekonomisinin hukukî temelini inşa edeceğiz.


Ekonomimizin nitelikli emek ihtiyacını karşılamak için Eğitim Reformu yapacağız.

 

12. Özelleştirmeye Son
      Kritik Sektörler Kamulaştırılacak

En başta şeker fabrikalarımız olmak üzere KİT’lerin özelleştirilmesi durdurulacaktır. Şeker vatandır, vatan satılmaz! Enerji, ulaştırma, iletişim, haberleşme, bilişim ve gıda güvenliği gibi stratejik sektörlerde özelleştirilen KİT’leri kamulaştıracak ve verimli işleteceğiz.

 


13. Traktörün Deposuna 2 Liradan Mazot

Çiftçiyi ucuz mazot, faizsiz kredi, ucuz tarım ilacı, ucuz gübre, ucuz tohumlukla destekleyeceğiz. Çiftçiyi tefecinin ve aracının elinden kurtaracağız. Ürün fiyatlarını belirlerken, üreticilerin üretim şevkini yükseltmeyi esas alacağız.


İran’da mazotun litresi 26 kuruş, benzinin 80 kuruştur. Doğalgaz ise 10 kuruş. İran’la her alanda işbirliği için görüşüyor ve anlaşıyoruz. Üreticinin mazotundan alınan vergiyi indireceğiz. Çiftçinin traktörünün deposuna mazotu litresi 2 liradan dolduracağız. Böylece tarımda üretimi ateşleyeceğiz ve tarım ürünlerinin dışalımı için döviz kaybına son vereceğiz.

 

14. Köylü Memleketin Efendisi Olacak

Vatan Partisi hükümetinde köylü memleketin efendisi olacaktır.


Büyükşehir Yasası’nı kaldıracağız.


Köy Kanunu, çiftçinin ihtiyacına göre yeniden yürürlüğe girecek.


Köy merası, köylünündür. Meralarımızı kurtaracağız. Doğu ve Güneydoğu illerimize huzur getirerek meraları hayvancılığa açacağız ve besicimizi destekleyeceğiz. Hayvancılığı ıslah edecek, balıkçılığı koruma önlemleriyle geliştireceğiz.


Deniz, göl ve akarsu balıkçılığını teşvik edeceğiz. Biyoteknolojik yatırımları geliştirecek, yem bitkileri yetiştireceğiz. Yem bitkilerinin saklanması, depolanması teşvik edilecektir.


Çiftçi örgütlerinin, meslek odalarının ve tarımla ilgili akademik çevrelerin, görüş ve önerilerini de dikkate alarak, ülkemizi tekrar tarımda kendine yeterli hale getireceğiz. Bunun için çiftçi kooperatiflerini, Türkiye Ziraat Odaları Birliği’ni, Ziraat Mühendisleri Odası’nı, tarım sanayicilerimizi ve üniversitelerimizdeki ilgili öğretim üye ve yardımcılarını, uzmanları ve kamunun gücünü seferber edeceğiz. Kapsamlı bir plan ve yol haritası hazırlayacak ve uygulayacağız.


Çağdaş ve verimli tarım ve hayvancılık için çiftçilerimizi eğiteceğiz. Bu amaçla ziraat mühendislerimizi ve veterinerlerimizi seferber edeceğiz.


Tarım kooperatiflerini güçlendireceğiz. Üretim kooperatifleri ile tüketici kooperatifleri arasında işbirliğini geliştirecek, aracıya giden kaynakları çiftçiye kazandıracağız. TARİŞ, FİSKOBİRLİK, MARMARA BİRLİK, TRAKYA BİRLİK, ANTBİRLİK, ÇUKOBİRLİK, PANKOBİRLİK gibi tarım satış kooperatiflerinin hukuksal sorunlarını çözecek, kooperatiflerimizi ürünleri işleyecek fabrika ve tesislere kavuşturacağız. Böylece çiftçimizin üretme şevkini yükseltecek, tarım üretiminde büyük bir atılım gerçekleştireceğiz. Gıda güvenliğimizi sağlayacağız.


Su kullananındır. Köylerin suları köylünündür. Toprak-Su Teşkilâtını yeniden kuracağız. Çiftçinin sulamada kullandığı elektrik fiyatlarını indirecek, elektrik borçlarının yarısını sileceğiz.


Su kaynaklarının özelleştirilmesini öngören ve arazi toplulaştırmasını DSİ’ye bırakan KHK derhal iptal edilecektir.


Sulama birliklerinin ve çiftçinin sulamada kullandığı elektrik enerjisinin rüzgâr, güneş, biyogaz, yeraltı ısısı gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından karşılanması için olanaklarımızı belirleyecek, bu konuda elverişli projelerin uygulanmasını teşvik ederek devreye sokacağız.


Çiftçinin ve besicinin bankalara olan faiz borçları silinecek, vâdesi gelen anapara ödemeleri dört takside bağlanacaktır.


Tarımsal sanayide büyük atılım gerçekleştireceğiz.


Toprak Mahsulleri Ofisi, TEKEL İdaresi, Et Balık Kurumu ve Süt Endüstrisi Kurumu gibi çiftçiyi destekleyen KİT’leri canlandıracak veya yeniden kuracağız. Köylünün ürününü değer fiyattan ve peşin ödemeyle alacağız.


Tarımımızı yok eden ve çiftçimizi üretimden koparan Kemal Derviş Yasalarını iptal edeceğiz. Tütün ve şeker pancarı kotalarını kaldıracağız. Tütün ithalatına son verecek, Türkiye’de sigara üretimi yapan fabrikalara, Türk tütünü işleme zorunluluğu koyacağız. Devlet destekleme alımları yapacak ve piyasanın çiftçileri de gözetecek tarzda oluşması için gereken önlemleri uygulayacağız. Bu amaçla TEKEL idaresi yeniden kurulacaktır. Yaprak tütün işletmelerine on binlerce işçi alınacaktır.


Vatan Partisi iktidarında devlet, kendi yerli tohumlarımıza dayanan organik tarımın geliştirilmesi için üreticilerimize her türlü desteği verecektir.


Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) üreticilere yeniden tohum ve damızlık hayvan dağıtır duruma getirilecektir. Kiraya verilen işletmeler geri alınacaktır.


Hal Yasası, üretici lehine değiştirilecektir. Ayrıca tedarikçi firmaların büyük marketlere olan ve üreticiye yansıyan uzun vadeli finansman uygulamalarına sınır getirilecektir. Ürünü tarlasına kadar denetleyebilen marketler, çiftçinin parasını tedarikçiye en geç bir hafta içinde ödeyecektir.


39 milyon dekar tarım dışı kalan arazi üretime geçirilecektir. Bu arazilerin bölgelere göre özellikleri saptanacak, gerekli önlemler uygulamaya konulacaktır.


Sınırlardaki mayınlı arazileri yoksul köylülere dağıtacağız. Toprak ve Tarım Reformuyla yoksul köylüyü toprağa kavuşturacak ve tarım arazilerinin verimli şekilde işletilmesini sağlayacağız.


Tarım ürünlerinin paketlenmesi, standartlaştırılması ve depolanması teşvik edilecek, tarımda makineleşmeye ağırlık verilecektir. Sanayiye dönük tarım ürünleri, ekim yeri saptanarak yerinde işlenecektir. Tarımsal ilaçların bilinçli kullanılması sağlanacak, gübreyle birlikte fiyat ayarlaması yapılacaktır.


Gençlerin kırsalda kalması için, tarımsal üretim yapan yerler çekici hale getirilecektir.


Ülkemizin gelecekte birinci derece kurak alanında bulunduğu saptanmaktadır. Özellikle Konya Ovası’nda şimdiden somut olarak gördüğümüz bu tehlikeye karşı etkili önlemleri uygulamaya sokacağız.

 

15. Doğanın Korunması ve Ağaçlandırma

Ormanlar, kıyılar, bitki türü zenginliği, yabani hayvan varlığı korunacaktır. Bu değerler, özel çıkarcılığın neden olduğu yıkımdan kurtarılacaktır. Özel çıkarcılığın derelerimizi, ırmaklarımızı, körfezlerimizi, denizlerimizi ve toprağımızı kirletmesine ve yaşam ortamını bozmasına izin vermeyeceğiz. İnsan ile doğa arasındaki uyum ve dengeleri gözeteceğiz.


Erozyonu önleme ve ağaçlandırma için yoğun bir seferberlik gerçekleştireceğiz. Dağlarımız büyük bir ağaçlandırma seferberliği ile orman haline getirilecektir. Sadece bu ağaçlandırma kampanyası için 10 binlerce orman işçisi istihdam edilecektir.

 

16. Üreticiyi Gümrüklerle Koruyacağız

Sanayi ve tarım üreticimizi gümrüklerle koruyacağız. Bu amaçla Avrupa Birliği ile yapılan Gümrük Birliği Anlaşması’na son vereceğiz. Ülkemizde üretilebilen malları dışarıdan almayacağız, yerli üretimi geliştireceğiz.

 

17. Güçlü Merkez Bankası

Merkez Bankası’nı dünya para merkezlerinin denetiminden kurtaracağız ve güçlendireceğiz. Merkez Bankası ile ekonomiyi yöneten diğer kurumlar arasında eşgüdüm sağlanacaktır.

 

18. Devlet İşlemlerinde ve Millî Pazarda Türk Lirası 
      Yabancı Ülkelerle Ticarette Millî Para

Paranın giriş çıkışını denetleyeceğiz. Türkiye’de Dolar ve Euro baskısına son vereceğiz.


Dışalım ve dışsatım için gerekli olanlar dışındaki yabancı para mevduatlarını rayiç bedel üzerinden Türk Lirasına çevireceğiz. Millî Paramızı güçlü hale getirerek yurttaşlarımızın yatırımlarını Türk Lirası olarak değerlendirmelerini teşvik edeceğiz.


Devlet işlemlerinde ve Millî pazarımızda alışverişte Türk Lirası geçerli olacaktır.


Yabancı ülkelerle ticaret, anlaşma yoluyla millî paralarla yapılacaktır.

 

19. Sıcak Para Diktasına Son

Faize, ranta, dolar ve borsa vurgununa, tarikat ve cemaat mafyalarına giden kaynakları üretime yönlendireceğiz. Borsa kazançlarını vergilendirerek tarıma ve sanayiye destek oluşturacağız.

 

20. Borsa İstanbul Aracılığıyla İstikrarsızlığa İzin Verilmeyecek
      Emtia Borsaları Güçlendirilecek

Borsa İstanbul’a yurtdışından vurgun amaçlı döviz giriş çıkışları denetim altına alınarak, döviz fiyatlarında ani dalgalanmalar yaratan, ekonomide istikrarsızlığa neden olan belirsizliklere son verilecektir. Yatırım ve uzmanlık bankalarının canlandırılması yoluyla emtia borsaları geliştirilecektir.


Dünya fındık borsası, Hamburg’da değil, Ordu’da olacaktır.

 

21. Kredi Kartı, Tüketici Kredisi, Konut Kredisi Borçları Yapılandırılacak

Tüketimin borç ile tetiklendiği geçtiğimiz dönemde bu tuzağa düşen insanlarımızın kredi kartı, tüketici kredisi, konut kredisi gibi borçlarını yapılandıracağız ve tüketiciyi ferahlatacağız.

 

22. Yazılım ve Bilişimde Atılım ve Güvenlik

Türkiye, bilişim ile katlanarak büyüyecektir. Katma değeri en yüksek, millî beyin gücümüze dayalı yazılım alanını “stratejik sektör” ilan ediyoruz. Yazılım faaliyetinin tamamını Ar-Ge kabul ediyoruz. Millî yazılım sektörünü en geniş devlet desteğine kavuşturacağız. Teknoparklara sağlanan vergi avantajını bütün yazılımcılara vereceğiz.

 

23. Yenilenebilir Enerji ve Nükleer Enerji

Türkiye enerji kaynaklarının yüzde 75’ini dışardan karşılamaktadır. Enerji dış alımına her yıl 50 milyar dolar üzerinde kaynak harcıyoruz. Dış ödemeler açığımızın en önemli kalemi enerji dışalımıdır. Enerjinin kullanılmasında ortaya çıkan sera gazlarının yarattığı çevresel etkiler de önemli bir sorunumuzdur.


Öncelikle yüzde 35-40 düzeyinde bulunduğu belirtilen enerji verimlilik potansiyelini yükseltecek, tasarruf olanaklarını değerlendireceğiz. Dağıtım sistemini yenileyeceğiz ve enerji hatlarındaki kayıplara son vereceğiz. Sanayi kuruluşlarında, hizmet binalarında, konutlarda ve ulaştırma sektöründe hızlı ve etkili sonuçlar alınabilmesi için seferberlik başlatacağız. Yaptırımlar ve teşvikler içeren önlemler yanında, akarsu, güneş, rüzgâr, biyoenerji ve yeraltı ısısı gibi temiz ve yenilenebilir kaynakları değerlendireceğiz. Dışalıma dayalı fosil yakıta bağımlılığı en aza indireceğiz. Zengin kömür yataklarımızı insana ve çevreye saygılı teknolojilerle işleteceğiz.


Petrol aramaları devlet tarafından yapılacak, yabancılara tanınan ayrıcalıklara son verilecektir. Barajlar konusundaki yanlışlar derhal düzeltilecek, atıl ve ekonomik fayda sağlamayan barajlar kaldırılacaktır. Bor madeninden enerji elde edilmesi konusunda yapılan çalışmalar teşvik edilecektir.


Nükleer enerjide millî teknolojiyi kuracak ve geliştireceğiz. Enerji açığımızı kapatmak için doğayla uyumlu, güvenli, çağdaş teknoloji kullanan nükleer santraller kuracağız. Nükleer santrallar toryumla çalışır şekilde yeniden planlanacaktır.

 

24. Mavi Vatan için Denizcilik Bakanlığı

Ülkemizin üç tarafı denizlerle çevrilidir. Mavi Vatanımız olan denizlerimizi hem ülke savunması hem de ekonomik zenginlik için bütün olanaklarımızla değerlendireceğiz. Türkiyemizi denizci ülke yapacağız. Dış ticaretin yüzde doksanını kapsayan deniz ulaşımını bölge ve dünya ölçeğinde geliştireceğiz. Vatan Partisi, denizcilik altyapısının geliştirilmesi için planlarını yapmıştır. Deniz yetki alanlarımızda hak ve çıkarlarımızı korumak üzere her önlemi almakta kararlıyız.


Denizcilikle ilgili 40’tan fazla kanun, 18 tüzük ve 100’den fazla yönetmelik mevcuttur. Değişik bakanlıkların bünyesinde sürdürülen deniz faaliyetini, yeni kuracağımız Denizcilik Bakanlığı’nda birleştirerek, eşgüdüm sorunlarını çözecek, olanak ve yeteneklerimizi etkin kılacağız. Böylece ülke ekonomisini büyütecek, denizleri halkımız için bir zenginlik kaynağına dönüştürecek, denizlerimize yapacağımız yeni yatırımlarla iş alanları açacağız. Açık denizlerdeki doğal kaynaklarımızı değerlendirmek için gereken güvenlik siyasetlerini yürürlüğe koyacağız.

 

25. Turizmde Atak

Çok sayıda turistin Türkiye’ye gelmesi için, Çin, Rusya ve İran ile çalışmalarımızı verimli sonuçlara ulaştırıyoruz. Önümüzdeki yıl Çin yılıdır. Sadece deniz, güneş, kum turizmi değil, dört mevsimde kültür ve tarih turizmine de ağırlık veriyoruz. İlk hedefimiz turizm gelirini ikiye katlamaktır.


Bu amaçla turizmin ucuza pazarlanmasına son verilecektir. Turizm liselerinden ve fakültelerinden mezun olanlar mesleğe kazandırılacaktır. Doğal ve tarihi SİT alanlarının rant uğruna talan edilmesine, tarihi yerlerde yapılan restorasyon yanlışlarına son verilecektir.

 

26. Çarşılara Bereket ve Şenlik

İşçiler, çiftçiler, kamu çalışanları ve emekliler başta olmak üzere halkın alım gücünü genişleterek piyasada talebi artıracak ve çarşıları şenlendireceğiz.

 

27. Taşeron Uygulamasına Son

Çalışanlar Yasası’nı çıkaracağız. Taşeronluk uygulamasını kaldıracağız; geçmişe dönük alacaklarının ödenmesini sağlayacağız. Sözleşmeli personele, mevsimlik işçilere kadro vereceğiz. Özel sektördeki taşeron işçilerini işyeri kadrosuna geçireceğiz. Kamu kesiminde kadroya geçirilmiş olan taşeron işçilerinin sendikal hak ve özgürlüklerden 2020 yılını beklemeden hemen yararlanmalarını sağlayacağız, ücretlerini diğer kadrolu işçilerin düzeyine yükselteceğiz.

 

28. İş Güvencesi

Herkese iş sağlayacak yatırım ve üretime yönelik karma ekonomiyi hayata geçireceğiz. İşsizliğe son veriyoruz. Çalışanlara gerçek iş güvencesini getireceğiz.

 

29. Çağdaş Yaşamı Sağlayacak Asgarî Ücret

Asgari ücreti işçilerin taleplerine uygun olarak bir ailenin çağdaş ihtiyaçlarını karşılayabilecek düzeyde belirleyeceğiz.


30. Milletvekili Maaşları
Milletvekili maaşları, en yüksek devlet memuru maaşını geçmeyecektir.

 

31. Kamu Çalışanlarına Gerçek Toplu Pazarlık ve Grev Hakkı

Kamu çalışanlarına gerçek toplu pazarlık ve grev hakkı veren yasal düzenlemeyi hızla yapacağız.

 

32. Sendika Özgürlüğü

Sendikal örgütlenme ve çalışmanın önündeki engelleri kaldıracağız.

 

33. Emeklilere İntibak Yasası

Bütün emeklileri kapsayan bir İntibak Yasası çıkaracağız. Emekli, dul ve yetim aylıklarını, emekli örgütleriyle görüşerek, günün ihtiyaçlarına göre insanca yaşamaya imkân verecek bir düzeye yükselteceğiz.


Emeklilikte sigortalılık süresini ve prim ödeme günü sayısını esas alacağız, yaş koşulunu kaldıracağız, emeklilikte yaşa takılanların sorununu çözeceğiz.


34. Herkese İnsanca Yaşayacağı Konut
İki milyonu aşan konut stoku var. Bugün beton olarak boş duran bu konut stokunu, ihtiyacı olan vatandaşları çağdaş konuta kavuşturmak için değerlendireceğiz. Yeni evlenen çiftlere 10 yıl vâdeli sıfır faizli konut kredisi vereceğiz. Bunun için kamu kaynaklarından destek sağlayacağız.

 

35. Çarpık ve Kaçak Yapılaşmaya Son

Depreme karşı güvenli, yeni nesil, ucuz, hızlı ve ileri teknolojik imkânlarla yapılan toplu konut tipleri inşa edilecektir. Depremle ilgili AR-GE çalışmalarına hız verilecek, inşa edilecek deprem konutları 100 m2’yi geçmeyecektir. Afetlere hazırlık konusunda bir ileri aşamaya geçilerek, AFAD’ı da bünyesine alan daha geniş bir yapılanma oluşturulacaktır.


Büyük kentlerin tarihsel yapısını koruyacağız. Büyük kentlerde yeşil alanlar artırılacaktır. Yeni parklar ve oyun alanları açılacaktır. Haksız edinilen rantları kamuya kazanacağız. Acil durum toplanma alanlarının ranta dönüştürülmesine son verilecektir.


Ovalar ve verimli topraklar yapılaşmaya kapatılacaktır. Resmi kurumlar da yapı denetimine tabi tutulacaktır.


36. Her Mahalleye ve Her Köye Spor Salonu ve Kültür Merkezi
Her mahalleye ve köye çocuk bahçesi ve yuvası, uygun konumda Halkevi, Kültür Merkezi ve Spor Salonu yaparak hem halk kültürünü geliştirecek hem de iş alanı açacağız.

 

37. Gazilerimize ve Şehit Yakınlarına Saygınlık
Gazilerimiz ve şehit yakınlarımız, milletimizin onurudur. Toplumda onlara saygı kültürünü güçlendireceğiz. Öz şehit-üvey şehit ayrımını kaldıracağız. Bütün şehit yakınlarımızın özlük haklarıyla ilgili taleplerini yerine getirmek, namus borcumuzdur. Şehit ve Gazi kavramlarının anlamını bilmek ve duyumsamak, bu topraklarda bağımsız ve özgür yaşamanın güvencesidir.


38. Herkese Parasız ve Nitelikli Sağlık Hizmeti